BIST 9.420
DOLAR 34,34
EURO 36,37
ALTIN 2.843,43
HABER /  POLİTİKA

PKK Kürtleri temsil etmiyor

PKK militanlarının en çok sevdiği lider Zerdüşt çıktı. Abdülmelik Fırat, 'PKK Kürtleri temsil etmiyor' dedi.

Abone ol

PKK, Rumları temsil ettiği kadar bile Kürtleri temsil etmiyor, dinle de işi yok

Son yıllarda taban bulmak için yeni referansları propaganda malzemesi olarak kullanan PKK’nın militanları arasında yapılan ankette en sevilen lider olarak Zerdüşt’ün çıkmasına ilginç yorumlar geldi.

PKK’nın sempati toplamak için adını kullandığı Şeyh Said’in torunu, Haklar ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Abdülmelik Fırat anket sonuçlarının PKK’nın Kürtleri temsil etmediğinin en önemli kanıtı olduğunu söyledi. Kürtlerin Müslüman bir halk olduğunu belirten Fırat, “Türkler dinine, kültürüne bağlıdır. Zerdüştlüğü dinî lider gören bir zihniyetin Kürtlerle hiçbir ilgisinin olmadığı ortadadır. “ dedi.

PKK’nın Kürtlerin bağımsız mücadelesini temsil etmediklerini aktaran Fırat şöyle konuştu: “PKK Rumları temsil ettiği kadar bile Kürtleri temsil etmiyor. PKK’yı, Kürt halkının hakkını savunuyormuş gibi gösteren derin devlettir. PKK’yı besleyen kaynak laik Kemalistlerle dış güçlerdir. Derin devlet 80 yıldır Kürtlere karşı yürüttüğü baskı politikasıyla yapamadığını PKK’nın eliyle yapmaya çalışmaktadır.”

Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) Abdullah Öcalan’ı Kürt halkının iradesi olarak lanse etmesini de eleştiren Fırat, “Öcalan Kürtlerin ne lideri, ne temsilcisi, ne de iradesidir. PKK’nın parti politikaları Stalinist değerler üzerine kuruludur. Bunların dinle imanla hiçbir ilgileri yoktur. Sadece destek için dinî kullanıp kendilerini halktan gösteriyorlar.” dedi. Haşim Haşimi ise Kürt toplumunun dini liderlerine bağlı olduğunu ve anketi ciddi almadığını söylemekle yetindi. Ortadoğu uzmanı Ali Nihat Özcan, yeni bir ulus inşa etmek için yola çıkan terör örgütünün Zerdüştlüğü kendisine temel aldığını söyledi. PKK’nın bu noktada Zerdüşt’ü rehber edinmesinin normal olduğunu dile getiren Özcan, “Özgürlük için mücadele ettiklerini söylüyorlar. Yeni bir ulus yaratmak için bazı temel şeylere ihtiyaçları var. Onun için bu noktada Zerdüşt’ün, Zerdüştlüğün ön plana çıkması normal. PKK kendisine katılan örgüt militanlarını belli bir eğitimden geçiriyor. Verilen formasyon ile kültürel ve tarihsel köken örgüt üyelerine sunuluyor. Aslında Güneydoğu’da halka “Zerdüşt kimdir?” diye sorsak, kimsenin tanımadığını göreceğiz. PKK’nın kendi militanlarını eğitmek için belli kitap listesi vardır. Bunların aynı düşünce dünyasını pompalayan kitaplar olduğunu görürsünüz.”

Zerdüşt evliliği tartışılmış

PKK’da dağılmayı önlemek için örgütte kadın-erkek ilişkilerinde Zerdüşt evliliği (özgür ilişki) konusu tartışılmıştı. Bölücü terör örgütü PKK’ya 1993 yılında katılan, bu süre içinde ‘mayın döşeyici’ olarak eylemlere katıldıktan sonra 22 Nisan 2005’te örgütten kaçarak güvenlik kuvvetlerine teslim olan ‘Rohat’ kod adlı Metin Cantepe bu konuda ilginç bilgiler veriyor. Erzurum E Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve Topluma Kazandırma Yasası’ndan yararlanmak için başvuruda bulunan Cantepe, Erzurum 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yine TCK’nın 220’ıncı maddesi uyarınca 6,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Iğdır’ın Kadıkışlak köyü nüfusuna kayıtlı lise mezunu Cantepe, güvenlik ve istihbarat birimlerine avukat istemediğini belirterek verdiği ifadesinde kadın-erkek illişkileri konusunda şunları söylemişti: “2 Ağustos 2003 günü Kandil Dağı’nda yapılan konferansa kadar kadın-erkek ilişkileri tamamen yasaktı ve böyle bir durumda hem kadın hem de erkek cezalandırılırdı. Türkiye’nin çıkardığı Topluma Kazandırma Yasası kapsamında örgütten çok sayıda kaçışların başlaması üzerine, örgüt içerisinde sosyal reform yapılması gerekliliği ortaya çıktı. Zerdüşt evliliği (özgür ilişki) bir bayanın, bir erkeğe bağlı kalmaksızın istediği süre kadar evli kalabilmesidir. Bu yöntem örgütten kaçışları önlemek amacı ile konferansta tartışmaya açılmıştır.”

PKK’nın İslam dinine bakış açısında bir değişlik olmadığına, Marksist-Leninist ideolojinin üstünde bir tavır sergilediğine işaret eden Cantepe, örgütte namaz kılan ve oruç tutan olmadığını bildirmişti. Cantepe, Öcalan’ın yakalandığı gün olan 15 Şubat’ta lidere bağlılığı belirtmek için bir gün oruç tutulmaya başlandığına dikkati çekmişti.

Haber: Melik Duvaklı
Kaynak: