BIST 9.916
DOLAR 35,05
EURO 36,38
ALTIN 2.946,00
HABER /  GÜNCEL

PKK ile devletin gizli görüşmeleri

PKK'nın elebaşı Cemil Bayık, Erbakan, Özal ve hatta Genelkurmay'ın Kandil ile görüştüğünü açıkladı. İşte o görüşmeler;

Abone ol

İNTERNET HABER- Cemil Bayık BBC röportajında bu kez geçmişteki PKK-devlet görüşmelerinin kapağını açtı.

Özal'ın yaptığı girişimin Yeşil ve PKK içindeki Şemdin Sakık tarafından engellendiğini iddia eden Cemil Bayık, Erbakan'dan ise mektup aldıklarını açıkladı.

En çarpıcı olan ise 1998 yılında Genelkurmay'ın PKK ile görüşmesi...

İşte Bayık'tan bomba iddialar;

ÖZAL KERKÜK İÇİN İSTEDİ

cemil-bayik.20130829164946.jpg
MHP, CHP VE İP GEZİ'Yİ KULLANDI

Bayık, bazı kesimlerin eylemlere gölge düşürdüklerini söylüyor: "O endişelerle çok güçlü katılınmadığı için birçok güç öncülüğün zayıflığını gördü, oraya üşüşmek, öncülüğünü ele geçirmek, o hareketi amacından saptırıp kendi dar çıkarlarına alet etmek istedi. CHP-MHP-İşçi Partisi bunu AKP’yi yıpratma hareketine dönüştürmek istedi. Bu bir saptırmaydı. Başarılı oldular mı? Elbette ki olamadılar ama gölge düşürdüler, bu bir gerçek."

PKK GEZİ'YE KATILDI MI?

Gezi eylemlerine katılmakta sürece zarar verir diye aktif katılım yapmadıklarını açıklayah Cemil Bayık şunları söyledi;

"Demokratik siyasetin önünü açan bir eylemdir. Dolayısıyla bu, çözüm sürecine de hizmet eden bir eylemdir. Ona katılmama, tereddütler yaşama yanlıştır.

Neden onu yaşadılar? Birincisi 'Katılırsak, devlet Türkiye’deki demokrasi güçlerine saldırabilir, eğer katılmazsak saldırı olmayabilir, o zaman bu hareket daha güçlü gelişebilir' diye düşünüldü. İkincisi, 'Eğer katılırsak Önder Apo’nun başlattığı süreç zarar görebilir. Bunu kullanan güçler olabilir. Özellikle hükümet bunu kullanabilir. Zaten çözüm yönünde adım atmaya pek niyeti yok, bunu da gerekçe yapıp adım atmayabilir' anlayışı vardı. Bu endişelerle, katılmama ve zayıf katılma durumu yaşanmıştır. Bu iki anlayış da yanlıştır. Bunun kesinlikle yanlış olduğunu söylüyorum."

ATATÜRK VE ÖCALAN YANYANA
Bayık, Gezi Parkı eylemlerinin ortaya çıkardığı en önemli sonuçlardan birinin Atatürk ve Abdullah Öcalan bayraklarının birlikte taşınabilmesi olduğunu, çünkü bunun Türkiye toplumunun çözüm isteğinin göstergesi olduğunu söylüyor.

GEZİ EYLEMLERİ SÜRSÜN
Gezi Parkı eylemlerinin devam etmesi gerektiğini belirten Bayık, "AKP bunu önlemek isteyebilir. Bunu, dış güçlerin kendisine yönelik komploları olarak gösterebilir. Demokrasi güçleri bundan kesinlikle vazgeçmemeli, geri adım atmamalı, korkmamalıdır. Türkiye’nin demokratik harekete ihtiyacı var. Bu şovenizm, bu parçalanmışlık onunla aşılır, gerçek bütünlük, kardeşlik, ileri demokrasi bununla gerçekleşir" diyor.

Turgut Özal’ın PKK’yla teması iddialarıyla ilgili şunları söylüyor Bayık:

"Özal, PKK’yi bitirmek için bütün yöntemleri kullanmak istedi ama bitiremedi. Bir de Özal, Misak-ı Milli’yi yeniden geliştirmek istedi. Osmanlı’da Musul Vilayeti demek, Güney Kürdistan’ın tümü demektir. Projesinin başarılı olabilmesi için Kuzey’de Kürt sorununun bir biçimde engel olmaktan çıkarılması gerekiyordu.

TALABANİ ARACI OLDU

Bu temelde, Celal Talabani, Turgut Özal’la Önder Apo arasında arabuluculuk yaptı. Birinci ateşkesin ilan edilmesi bununla bağlantılıdır. Bu yönde epeyce mesafe alınacaktı ama bu, içimizde Şemdin Sakık, dışımızda da Mahmut Yıldırım, Yeşil kod adlı cinayet şebekesi tarafından önlendi. Daha sonra Turgut Özal ve ekibinin tümü tasfiye edildi. Hatta bazı milletvekilleri trafik kazası süsü verilerek tasfiye edildi."

ERBAKAN GERÇEK BİR YURTSEVERDİ AMA KORKTU

Bayık, "Gerçekten yurtseverdi, Türkiye’yi seven biriydi, Türkiye’nin gelişmesini isteyen biriydi" diye tanımladığı Necmettin Erbakan’ın, başbakan olduğunda sorunun çözümünü istediğini, ancak korktuğunu belirtiyor.

Bunlarla birlikte Erbakan’ın Kürt sorununu çözmek için kendilerine üç mektup gönderdiğini söylüyor.

Bayık, Erbakan’ın gönderdiği bu mektupların içerikleriyle ilgili daha fazla ayrıntı vermeyi ise istemiyor.

ÖCALAN ÇEKİLECEKTİ AMA...

Bu mektuplaşmalar üzerine, 1996’da Abdullah Öcalan’ın geri çekilmeyi hayata geçirmek istediğini, ancak bunun hem bölgede ve dünyada barış isteyen güçlerin olmaması, hem de savaş isteyen bazı güçlerin mektuplaşmalardan haberdar olmaları üzerine gerçekleşemediğini belirtiyor.

GENELKURMAY BİZİMLE GÖRÜŞTÜ

Cemil Bayık 1990'lı yıllarda Genelkurmay'ın avrupa üzerinden kendileri temas kurduğunu öne sürdü.

Bayık şunları söylüyor:

-"1998 ateşkesi, devlet yetkililerinin bize ulaştırdığı mesajlar temelinde geliştirildi. Ordunun içerisinden, Genelkurmay kesimlerinden gidip, Avrupa’da arkadaşlarımızla görüşenler oldu. 'Eğer siz ateşkes ilan ederseniz, çözüm için çaba göstereceğiz, artık bu savaş bu tarzda yürütülemez. Savaşla sorun çözümlenmiyor' dediler. Biz de bunun üzerine 1 Eylül ateşkesini ilan ettik."

İSİMLERİ DE VAR

Bayık, bu kişilerin isimlerini verebileceklerini ama vermeyi ahlaken doğru bulmadıklarını belirtiyor.

"Peki bu askerlere daha sonra ne oldu?" diye sorulduğunda Bayık, "Çözüm isteyen generalleri, subayları tasfiye ettiler" yanıtını veriyor.


ABDULLAH ÖCALAN YARGILANIRKEN MEKTUPLARI ANLATMIŞTI


Öcalan 1999'da yakalandıktan sonra yargılandığı duruşmalardan birinde devletle yaptığı temasları anlatmıştı.

Abdullah Öcalan, mahkemede soru üzerine, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la başbakan olduğu dönemde aracı vasıtasıyla görüştüğünü, buna da Kuzey Irak'taki Kürdistan Yursever Birliği lideri Celal Talabani'nin aracılık ettiğini ileri sürdü.

Öcalan, ‘‘Özal'ın istemi üzerine tek taraflı ateşkes ilan ettik. Özal, ateşkes haberini aldıktan sonra Talabani'ye, '10 yıldan bu yana ilk defa rahat uyudum' demiş’’ iddiasında bulundu.

YILMAZ DA İSTEKTE BULUNMUŞ

Öcalan, bir başka soruyu yanıtlarken, 1996 yılı nisan ayında Mesut Yılmaz iktidara geldiğinde önce HADEP'ten Recep Doğaner aracığıyla Filistin ile İsrail arasındaki sürece benzer bir ilişki kurulmasını istediğini iddia etti. Öcalan, Yılmaz'ın, ayrıca bilgisi dahilinde yazar Alev Alatlı'nın kendileriyle görüşeceği bilgisinin geldiğini ileri sürdü. O zaman Şam'da bir bombanın patladığını ve görüşmenin yapılamadığını ileri süren Öcalan, Alev Alatlı'nın daha sonra Avrupa'da 'Şahin' adında bir bir örgüt görevlisiyle görüştüğünü öğrendiğini idia etti.

ERBAKAN İLE MEKTUPLAŞMA

Refahyol hükümeti döneminde de bir mektuplaşma olduğunu ve Suriye'deki temsilcilerine iki mektup geldiğini ifade eden Öcalan, mektupların kapatılan RP'nin eski genel başkanı Necmettin Erbakan tarafından gönderildiğini öne sürdü. Mahkeme Başkanı Okyay'ın sorusu üzerine Öcalan, bu mektubun yanında olmadığını, ancak arşivde bulunduğunu söyledi. Öcalan, ''Aracı olarak gazeteci İlnur Çevik gönderilecekti, ancak bunun yerine mektuplar geldi'' dedi. Öcalan, Erbakan'ın gönderdiği mektupta ekonomik ve sosyal paket açılmak istenildiği, şiddet ortamının bunu engellediği ve kendilerine ‘‘Bunu durdurursanız iyi olur’’ denildiğini anlattı ve kendisinin de bunu kabul ettiğini söyledi.

CEMİL BAYIK HANGİ TAKIMI TUTUYOR?

Cemil Bayık hakkındaki bilinmeyenlerle ilgili ilk kez konuştu. İrancı mı? Örgütün şahin kanadından mı? Alevi mi? Hangi şarkıcıları dinler? Hangi takımı tutar?

cemil-bayik-hangi-takimi-tutuyor.jpg