Karşısında devletin olduğu masada sandalye kapmanın dayanılmaz hazzını tadan terör örgütü, yeniden o hedefin peşinde.
Abone olOktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Erken iktidar hastalığı PKK'yı daha da hırçınlaştırdı. Terör saldırıları artıyor, demeçler artık daha üst perdeden veriliyor, küçümseyici bir dil gelişiyor
Şiddetin dozun artıran terör örgütü, son dönemde 90'lı yıllarda JİTEM'in infazlarını hatırlatan eylemlere yöneldi. İlk etapta Şemdinli, Çukurca ve Yüksekova'yı devletten arındırmak isteyen PKK, infazlarıyla bölgede terör estiriyor.
İÇ VE DIŞ GELİŞMELER PKK'YA YARADI
Kendi bahçesi olarak gördüğü Güneydoğu'da karanlık cinayetlere yöneldi. Dağdaki eylemlerini artık sokağa taşımış haldeler. Sadece Güneydoğu değil, Suriye'de de benzer yapı işliyor. Geçtiğimiz günlerde Esad rejimine muhalif Kürt siyasetçi Mahmut Wali'yi öldürmeleri çarpıcı bir örnek.
PKK'nın artan terörünün arkasında devlet tarafından muhatap alınmalarının etkisinin oluğu söyleniyor. Suriye'deki gelişmelerin bu süreci tetiklediği ve Kandil'e moral motivasyon sağladığı yadsınamaz bir gerçek. İran, Irak ve Suriye'de eli rahatlayan örgüt, daha saldırgan bir tutum içinde. İktidarı masaya oturtma adına her türlü argüman sınır tanımaksızın ne pahasına olursa olsun kullanıyorlar.
DAHA SALDIRGAN DİL
"Özgüven" patlaması demeçlerine de yansıyor. Ateşkes lafını ağzına alan yok, belli ki kış döneminde de saldırılar devam edecek. Üst düzey isimlerden Cemil Bayık, "Kürtler kendi göbeğini kendisi kesmek istiyor" diyor. Bir başka demecinde de "Zaman kazanma zamanı değil, köklü çözüm yaratma zamanıdır." diyebiliyor. Görüldüğü gibi örgüt ciddi darbe yese de toparlanma adına taktik açıklamalar da gelmiyor maalesef.
"HELE 2013'Ü GÖRELİM"
Yine KCK üyesi Duran Kalkan'ın ANF'ye yaptığı açıklamalarda zafer kazanmış general havası hakim. Kalkan, "AKP yeniden var olacaksa bir on yıl daha, şimdi 2023 diyorlar, 2023’e nereden gidiyorsun, hele 2013’ü görelim?" diyor. Bu sözler önümüzdeki dönemde PKK'nın sürdürdüğü savaşı tırmandıracağı ve AK Parti'nin bölgeden silinmesine adına her türlü saldırılara açık olacağını gösteriyor.
DİLENCİLİK NOKTASINDA DEĞİLLER
BDP milletvekili Altan Tan ise olayın siyasi yönüne işaret ederken, dün CNN Türk ekranlarından yaptığı açıklama dikkat çekiciydi:
"Biz hiç kimseye görüşmek için yalvarma noktasında değiliz. Bugün Kürtler artık dilencilik noktasında değildir. Siyasi restleşme söz konusu olacaksa bugün bütün bu siyasi unsurların Kürtlere dönüp sormaları lazım: 'Gelin anlaşalım'. Yeni Ortadoğu'da isterseniz anlaşın isterseniz anlaşmayın. Olaylar öyle bir noktaya gidiyor ki. Bütün dünyayı ilgilendiren bir noktaya gidiyor. Tıpkı Suriye sorunu gibi Libya sorunu gibi. En fazla görüşmeye ihtiyacı olan Ankara'daki siyasetçiler. Ama bu restleşmeyi doğru bulmuloruz.