Türkiye arka arkaya yaşanan terör olayları nedeniyle büyük acılar yaşadı. Ankara'daki saldırıları üstlenen PKK'nın Taksim saldırısı sonrası gösterdiği tavır düşündürdü. Gazeteci Oral Çalışlar bu tavır değişikliğinin nedenini yazdı.
Abone olRadikal gazetesi yazarlarından Oral Çalışlar bügünkü köşesinde Ankara ve İstanbul'da gerçekleştirilen saldırılardan sonra PKK'nın gösterdiği tavır değişikliğini ele aldı.
Çalışlar; ''PKK frene mi bastı'' başlıklı yazısında kendisine gönderilen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı imzalı bir bildirinin içeriğini paylaştı.
PKK, bir Kürt kitlesinin doğrudan ve dolaylı desteğini alabiliyor. Eğer bu tür eylemler sürerse, bu destek hızla eriyebilir diyen Çalışlar'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
KANDİL SESİNİ ÇIKARMADI
Hatırlayalım: Bir hafta önce, Ankara Kızılay meydanındaki, ondan önce Ankara Merasim Sokak’taki, savunmasız sivillere yönelik saldırıların ardından; KCK'dan herhangi bir açıklama gelmemişti. Katliamları yapanların kimlikleri, saldırıyı düzenleyenlerin PKK ile ilgisi olduğunu gösteriyordu. Her iki saldırıyı da PKK ile bağlantılı TAK örgütü üstlendi. Kandil, sesini çıkarmadı.
BEYOĞLU SALDIRININ ARDIN AÇIKLAMA GELDİ
Önceki saldırılarda sessiz kalan KCK, Beyoğlu saldırısının ardından, hızlı sayılabilecek bir açıklama yapma gereğini duydu: "Bizim tercihimiz her zaman Kürt sorununun Türkiye'nin demokratikleşmesi temelinde demokratik siyasal çözümden yana olmuştur. Hala bu konudaki ısrarımız sürmektedir. Ancak AKP iktidarı Kürt sorununun demokratik çözümü çabalarına tekme vurmuş; Kürt Özgürlük Hareketini şiddetle ezme kararı almıştır."
TÜRKİYE'YE ÇAĞRIDA BULUNDULAR
KCK bildirisi, Türkiye'ye yönelik bir çağrıyla son buluyordu:
"Türkiye'de sorumlu çevreler ve siyasi güçler, bu Newroz vesilesiyle Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi için bir adım atsınlar; karşılıklı ateşkesle birlikte Önder Apo üzerindeki tecridin kaldırılarak özgür koşullarda
müzakerelerle Kürt sorununun demokratik siyasal yöntemlerle çözüleceğini ilan etsinler."
BİR GERİ ADIM MI?
Bu bildiriyi, son gelişmelerin ışığında anlamlı buldum. PKK, Ankara'da, arkası arkasına yaptığı iki saldırıyla çok sayıda sivili katletti. Özellikle, Kızılay saldırısının ardından yaptığım yorumlarda, bunun "bir strateji değişikliği" anlamına gelebileceğini vurgulamıştım. Şimdiye kadarkinden farklı bir yönelimin geliştiğine dikkat çekmiştim.
KCK’nın son açıklaması, son saldırıların ardından girilen yoldan dönüldüğüne dair bir geri adım mıdır?
SİYASAL YÖNTEM KULLANIN ÇAĞRISI
Cemil Bayık’ın, daha bir kaç gün önceki "Erdoğan ve AKP'yi devirinceye kadar savaşacağız" açıklamasının ardından gelen son Kandil bildirisinde; Türkiye'yi yönetenlere, “çözüm için demokratik siyasal yöntemleri kullanmaları” çağrısına yer verildiğini görüyoruz.
Şöyle bir çıkarım yapmak mümkün: Kürt sosyolojisinin her şeye rağmen bir parçası olan PKK, kendi çevresinden hissettiği tepkiler nedeniyle, bir anlamda frene bastığını mı ilan ediyor?