İzmir’de PKK’nın kaçırdığı iddia edilen toplam 17 çocuk için aileleri gözyaşları içinde Başbakan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den ...
Abone olİzmir’de PKK’nın kaçırdığı iddia edilen toplam 17 çocuk için aileleri gözyaşları içinde Başbakan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den yardım istedi.
İzmir’in Bayraklı ilçesi Onur Mahallesi’nde 1 ay önce kaybolan ve haber alınamayan 17 gencin PKK terör örgütü tarafından kaçırıldığı iddia edildi. Kaçırılan gençlerden 20 yaşındaki Adem’in acılı annesi Ümide Tekik oğlunu kandırarak götürdüklerini öne sürerek yetkililere seslendi: “Çocuğum asker olacaktı. Akşam geldi sabah ekmeğini yedi gitti. ‘Arkadaşta kalacağım’ dedi. O gündür haber yok. Kamp varmış iki aydır Kürtçe dersi öğreniyordu. Başbakan barış barış dedi bizde zannettik barış var. Ancak kandırmışlar çocuğumu. Seçimden bir hafta sonra kayboldular. Eğer kendi rızasıyla gitseydi beni mutlaka arardı. Başbakan Cumhurbaşkanımız yardım etsin. Çocuğumu bulsunlar. Bu üç aylar bize zulüm gelmesin. Ramazan ayımız güzel geçsin. Dün Anneler günüydü. Onsuz ilk günümdü. Başbakanım anneleri ağlatma şu üç aylarda, bizi ağlatma. Çok temiz çocuktu, işine gider gelirdi. Kötü arkadaşlara karıştı. Çevreden çok kişi götürmüşler. Çalışıyordu, parayla kandırılarak götürme gibi bir durum olamaz. Ne dediler bilmiyorum. Allah onların yanına koymasın. Tüm annelerin sesini duysun. Bize iyi haberler versin.”
“TÜRKÜ TÜRKLE SAVAŞTIRACAKLAR”
Adem’in ablası kardeşinin hiçbir sıkıntısı olmadığını belirterek şunları söyledi: “Kardeşim çok sakin, uysal bir çocuktu. Arkadaşları ‘nasıl kanar, çok temiz kalpliydi’ diyorlar. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ıma sesleniyorum. Ne olur yardım elinizi uzatın. Başbakanım yardım elinizi uzatın. Bunlar önce arkadaş olarak aralarına girip sonra ‘dağa gidelim’ diye kandırıyorlarmış. Bunlar barış süreci altında bütün kardeşlerimizi götürüyorlar. Mahallemizden 5 kişi ile beraber çevre mahallerle birlikte toplam 17 çocuk kaçırıldı. Oyunlar yapıp, bizim evlatlarımızla Türkü Türk’e savaş yaptıracaklar. Nolur yardım elinizi uzatın. Bu üç aylarda bizi garip bırakmayın, bizi sahipsiz bırakmayın. Ne olur Başbakanım. Bunlar barış süreci diye evlatlarımızı elimizden alıyorlar. Onlar kendilerini büyük sanıyorlar ama biz onlardan Rabbim’in varlığıyla daha büyüğüz. Ne olur yardım edin, kardeşimiz kurtulsun. Onlara fırsat vermeyin.”
Adem’in abisi Abdullah ise şöyle konuştu: “Kardeşimi kandırdılar, götürdüler. Barış süreci deniyor ama kardeşlerimize gerçekten büyük bir oyun oynanıyor. İlk başta komplo kurdular. Geldiler mahallede aralarına girdiler, eylem yaptırdılar, otobüsü yaktırttılar. Bunların hepsi birer oyundur. Eylemde polisi taşlattılar. Ertesi gün bunlara korkuyu verdiler, ’20-25 sene hapis yatarsınız’ diye korkuttular ve ‘gelin ceza yatacağınıza kendi devletimizi kuralım, davamızı savunalım’ deyip kandırdılar. Bunlar oyundur. Bunlar kürtlük değildir. Biz bu ülkede yaşıyoruz. Kürtlükle Türklükle alakası yok bunların. Baştakiler cebine bakıyor, yiyor. Bu mudur dava. Orada bunları mı savunmaktır. Bunların amacı ortalığı karıştırmaktır. Hep menfaat çıkar bunların amacı.”
“BABASI HASTA, PERİŞAN”
22 yaşındaki Emre’nin annesi Atike Fırtına ise “2 ay önce askerden geldi. Mahallede eylem oldu, sonra da kayboldu. Hiçbir haber alamıyoruz. Telefonu bile evde bırakmış. 1 aydır beraber gitmişler. Askerden geldi çalışıyordu. Sabah işe gitti bir daha gitmedi. Babası hasta perişan. Her gün bayılıyorum, yatamıyorum, her gün hastaneye gidiyorum. Başbakan’a sesleniyorum Allah rızası için, Analar ağlamasın, yeter” dedi.
Kaçırıldığı iddia edilen 20 yaşındaki Salim Kalın’ın abisi Engin Kalın “3,5 aydır askerdi. Para sıkıntısı yoktu. İzne geldi. ‘Neden geldin’ dedim. ‘Canım sıkılıyor’ dedi. Sabah kalktım evde yoktu. ‘Nerdesin’ dedik, ‘Karşıyaka’dayım geleceğim’ dedi. Ondan sonra haber alamadık” dedi.
Salim Kalın’ın akrabası Murat Çelik ise şunları söyledi: “Sabah bir baktık yok. Emniyete de gittik hiçbir şey yapılmadı. Biz de kürdüz ama biz çocuğumuzu okula göndermek istiyoruz, dağa değil. Söylentiler vardı. Ama inanmıyorduk evlatlarımızın gideceğini. Askere giden çocuk dağa çıkar mı. 2O yaşında daha benim yeğenim. Burada şartlar dağdaki şartlara göre daha zormuş. Biz niye kalleşlik yapalım. Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Bunlar Suriye’ye adam toplayıp götürüyorlar. Suriye’deki bir örgüt olan YPG’ye götürüyorlar. Bu mahallenin yüzde 80’ini PKK’ya destek veriyor. Ben de Kürdüm ama ben vermiyorum. Ben korkmuyorum. Ha bugün ha yarın ölmüşüm ne farkeder. Biz buradayız, bir yere kaçmıyoruz.”
(İHA)