BIST 9.420
DOLAR 34,34
EURO 36,36
ALTIN 2.838,77
HABER /  GÜNCEL

PKK eylemsizliği 1 yıl daha uzatacak

İmralı ile devlet arasında yürütülen görüşmelerin ayrıntıları netleşiyor. Öcalan PKK'dan bir yıl eylemsizlik istiyor...

Abone ol

Abdullah Öcalan PKK'dan eylemsizlik kararını 1 yıl daha uzatmasını isteyecek. Kandil, İmralı'nın bu kararına uyacağını açıklayacak...

PKK dinamiklerini iyi bilen Taraf yazarı Kurtuluş Tayiz'in bugünkü haberinde ilginç gelişmelere yer veriliyor. Tayiz, Öcalan'ın talimatla değil ama usülüne uygun şekilde PKK'nın eylemsizlik kararını uzatmasını isteyecek Kandil'in de bu karara uyması sağlanacak...

İşte Tayiz'in yazısındaki çarpıcı ayrıntılar:

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Aysel Tuğluk'un İmralı'da Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeden barış mesajı çıktı. Öcalan, Kandil'den yürürlükte olan eylemsizlik kararını bir yıla kadar uzatmasını istedi.  Öcalan'ın görüşünü değerlendiren örgütün bu hafta içinde, en az 2011 haziranında yapılacak genel seçimlere kadar eylemsizlik pozisyonunda kalacağını ilan etmesi bekleniyor.

Kürt sorununda silahları devreden çıkaracak önemli bir gelişme yaşandı. İmralı'da Öcalan ile avukatı sıfatıyla görüşen Aysel Tuğluk, Ada'dan döner dönmez kamuoyuna "Barışa çok daha yakınız" açıklaması yaptı. Aslında bu görüşmeden yeni bir ateşkes kararının çıkıp çıkmayacağı merak ediliyordu. Zira PKK 13 Ağustos'ta 'eylemsizlik' ilan ettiğini açıklamış, 20 Eylül'de bir hafta da ertelemişti. Ancak Güneydoğu'da örgüte karşı sürdürülen askeri operasyonlar, çatışma ve can kayıpları Kandill'i Ramazan'dan itibaren başlattığı ateşkese son verme noktasına getirmişti.

İMRALI'DAN KANDİL'E MESAJ

Böyle bir zamanda imralı'da başlayan Öcalan ile devlet görüşmeleri silahların yeniden susması umudunu doğurdu. İmralı'dan gelen haberler umut vericiydi ve Kürt siyasetçiler ili sivil toplum k uruluşlarını da harekete geçirdi. Merkezi tdiyarbakır'da olan DTK'nın eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un toplumtdaki barış beklentisini İmralı'ya ve Kandil'e iletmesi gündeme geldi. Yasal mevzuat sivil bir heyetin İmralı'ya gitmesine izin vermiyordu ancak Aysel Tuğluk'un avukatı sıfatıyla Abdullah Öclan ile görüşme şansı vardı. Aysel Tuğluk bu gelişmeler üzerine İmralı'ya gitmeye karar verdi. Tuğluk'un adaya ziyareti birkaç kez hava muhalefetine takılsa da -Adalet Bakanlığı'nın da devreye girmesiyle- beklenen ziyaret önceki gün gerçekleşebildi. Aysel Tuğluk adada altı saat kalmıştı. Gemlik Limanı'na karargah kuran basın kuruluşları, Ada'dan gelecek habere kilitlenmişti. Aysel Tuğluk'un ilk açıklaması dikkatliydi.Beklentileri karşılamasa da 'Barışa daha yakınız' sözleriyle kamuoyunu rahatlattı. Ancak açıklanmasa da bu görüşmede Kandil için de önemli bir mesaj vardı. Öcalan, örgütten eylemsizlik kararını en az 2011 haziranında yapılacak olan genel seçimlere kadar, gelişmelere göre ucu açık olmak üzere yaklaşık bir yıl daha uzatmalarını istiyordu.

SİLAHSIZLANMA KOŞULLARI YOK

Kaynağım Öcalan'ın görüşünü örgüte 'talimat' şeklinde değil, 'son kararı kendileri verme şartıyla' ilettiğini vurguladı. Kaynağıma göre Kandil', İmralı'dan gelen mesaja uyarak bu hafta içinde 'eylemsizlik' kararını en az seçimlere kadar uzattığını açıklayacak. Örgüt, bölgedeki askeri operasyonlar ile sınır ötesindeki kamplara yapılan topçu atışlarını da yapacağı bu toplantıda gündeme getirecek.

Abdullah Öcalan, ayrıca avukatlarına Kürt sorununun çözümü, PKK'nın sınırdışına çekilmesi ve silahsızlanmayla ilgili görüşlerini de aktardı. Öcalan'ın "Ortada hala bir çözüm iradesi yok, silahsızlanma için koşullar oluşmuş değil" dediği de belirtiyor.

PKK'YI BARZANİ'YLE TASFİYE PLANI

Bu haberi okumak için bir sonraki sayfaya geçiniz


[PAGE]



Habertürk'ten Zülfikar Aydın'ın haberine göre İçişleri Bakanı Beşir Atalay Kuzey Irak'ı ziyareti çerçevesinde Mesut Barzani'yle yaptığı görüşmede bazı taleplerde bulundu. İşte Aydın'ın haberindeki yer alan o talepler:

1- Örgüt eylemsizlik kararını genel seçimlerin sonuna kadar uzatarak, çözüm sürecini destekleyeceğini ortaya koysun. Çözüm sürecini sabote edecek eylemler olmayacağı örgüt tarafından garanti edilmeli.

2- Dağdaki PKK’lıların öncelikle Mahmur Kampı’na oradan da ülkelerine dönmeleri sağlanmalı. Seçimlerden sonra af da gündeme gelebilecek. Örgütten ayrılanlara Kuzey Irak’taki yerel hükümet ile birlikte maddi yardım için ortak bir fon oluşturulacak.

3- Türk Silahlı Kuvvetleri ve Peşmerge, çözüm sürecinde PKK’nın silahlı etkinliğini kırmak için aktif ve etkin istihbarat paylaşımı yapacak.

SİLAHSIZ PKK’YA MAHMUR MODELİ

Halen 5 binden fazla çocuk ve gencin bulunduğu, örgütün eleman temin ettiği yaklaşık 13 bin nüfuslu Mahmur Kampı, görüşmede önemli yer tuttu. Atalay, sivillerin yaşadığı bu kamptaki PKK baskısını da gündeme getirdi. Görüşmede Mahmur üzerinden ortaya çıkan dönüş planı konusunda uzlaşma sağlandı.

Buna göre:

* Öncelikle ailesi Mahmur’da yaşayan dağdaki PKK’lıların dönüşü sağlanacak. Daha sonra PKK’lıların tümü zaman içinde bu kampa getirilerek silahsızlandırılacak.

* PKK’nın tasfiyesi için kamp aşamalı olarak boşaltılacak.

* Örgütteki Suriye ve İranlıların da Mahmur üzerinden dönüşleri sağlanacak.

* İran ve Suriyelilerin dönüşü için Suriye ve İran hükümetleri nezdinde af çıkarılması için çalışma yapılacak.

* Mahmur’daki örgüt baskısını sona erdirmek için Kuzey Irak yönetimi etkili önlemler alacak.

TSK İLE PEŞMERGENİN İSTİHBARAT PAYLAŞIMI

PKK’nın silahlı etkinliğini kırmak için, TSK ile peşmerge arasındaki istihbarat paylaşımı konusundaki uzlaşma noktaları şöyle:

* PKK’nın etkin olduğu Kuzey Irak’ın Türkiye sınırındaki bölgelerdeki peşmerge-jandarma karakolları, örgütten kaçışların hızlandırılması için Türk Silahlı Kuvvetleri ile daha etkin çalışacak. PKK’dan kopuşu hızlandırmak için TSK ile peşmerge arasında ortak istihbarat bilgileri etkin olarak paylaşılacak.

* Örgütten kaçanlar ya da af çıkarılmasıyla Kuzey Irak’a gelecek olan PKK’lılar için ortak bir fon oluşturulacak. Bu kişiler aşamalı olarak Türkiye’ye getirilecek.

KANDİL'DE İPLER KAÇIYOR PANİĞİ! AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...

[PAGE]

Kürt sorununun çözümü konusunda demokratik süreç hızlanırken, terör örgütü PKK, yeni gelişen durum karşısında çıkış stratejisi arıyor.

PKK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan'ın Kandil'de lider kadroyla toplantı yaptığı ve "Silahla nerede kadar?" sorusuna yanıt aradığı öğrenildi. Benzer bir tutum, İmralı hükümlüsü PKK lideri Abdullah Öcalan tarafından da ortaya kondu. Öcalan, önceki gün Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Aysel Tuğluk ile yaptığı görüşmede "Silahların susması için araç ve yöntemler ortaya konulmalı" mesajı verdi. Hükümet- BDP görüşmesi, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ABD temasları, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın hafta sonu gerçekleşen Erbil ziyareti, Aysel Tuğluk'un PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesi ile birlikte silahların susması konusunda tarihi bir noktaya gelindi. PKK ise örgütün kontrol dışı unsurlarının süreci sabote etme riskine karşı önlem aldı.

KANDİL TESPİTLERİ

Kandil'deki toplantıda demokratik adımlarla paralel olarak PKK'nın Türkiye'deki güçlerini çekmesi, silahsızlanması ele alındı. Lider kadroya yönelik olası tasfiye girişimine karşı da tedbir alınması öngörüldüğü toplantıda örgütün 6 bin üyesi bulunduğu, bugüne kadar örgütün 20 bin kayıp verdiği tespiti yapıldı. Türkiye'nin sınır kesiminde yer alan Hakurk, Haftanin, Sinaht kesimlerindeki PKK'ların küçük gruplara ayrılarak yer değiştirdikleri belirtiliyor. Bu endişede son dönemde Bölgesel Kürt Yönetimi'nden gelen baskı da etkili oluyor.

12 YIL ÖNCEYE BENZİYOR

Kandil'deki toplantıda silahlı mücadelenin sonuna gelindiği tespiti yapılırken, PKK, kontrol dışı unsurların süreci bozma riskine karşı da önlem alıyor. Örgüt, sürecin sabote edilmesinin sorumluluğuyla tasfiye edileceği kaygısı taşıyor. Bu nedenle de lider kadronun kendilerine bağlı grupları dikkatle kontrol etmesi talimatı verildi. 1 Eylül 1999'da PKK, yurtiçindeki güçlerini sınır dışına çekerken, Öcalan avukatları aracılığıyla "silahlı mücadeleye son" çağrısı yapmıştı. Öcalan o tarihte, "demokratik çözüm yolunda yeni bir diyalog ve uzlaşma aşamasına geçileceğine inancımı belirtiyorum" demişti. Ardından da örgüt, 1 Eylül 1998'de başlattığı tek taraflı ateşkesi uzatma kararı aldı ve yurtiçindeki güçlerini sınırdışına çekti. Öcalan'ın talimatıyla 1 Ekim 1999'da barış grubu adıyla sekiz örgüt üyesi de Türkiye'ye gelmişti.