PKK'nın Türkiye'deki silahlı varlığına son vermesi gerektiğini yazan Ruşen Çakır PKK bunu yaparsa "birçok şeyin hızlı bir şekilde değişeceğine tanık olabiliriz" dedi...
Abone olİNTERNETHABER.COM
Ortadoğu'daki IŞİD depremi ile ortaya çıkan tabloyu yorumlayan Vatan yazarı Ruşen Çakır Kürt siyasi hareketinin yükselişine devam etmesi için Türkiye'deki silahlı varlığına son vermesi gerektiğini yazdı. Çakır, PKK'nın Türkiye'deki silahlı güçlerini sınır dışına çekmesi ve Türkiye'yi hedef alan bir askeri faaliyet içinde olmayacağını beyan etmesi durumunda hem Türkiye'deki pozisyonu hem de Batı ile ilişkileri bağlamında bölgesel bir güç haline gelmek için önündeki en büyük engeli aşmış olacağını savundu:
"Eğer PKK yarım kalanı tamamlayıp Türkiye’deki silahlı güçlerini Irak’a çekerse ve bundan böyle Türkiye’de hiçbir şekilde silaha başvurmayacağını beyan ederse birçok şeyin hızlı bir şekilde değişeceğine tanık olabiliriz ki çözüm sürecinin bundan sonraki seyrinin bu yönde olacağına dair çok işaret var."
İşte Çakır'ın yazısındaki ilgili bölüm:
PKK’NIN YÜKSELEN PRESTİJİ
Tam da bu noktada bazı notlar düşelim:
· PKK Suriye ve Irak’ta (IŞ)İD nedeniyle birdenbire öne çıktı ve özellikle Batı’daki “terörist” algısını büyük ölçüde kırmaya yöneldi. Gidişat PKK’nın kısa süre içerisinde Batı nezdindeki meşruiyet sorununu büyük ölçüde aşabileceğine işaret ediyor.
· PKK’nın (IŞ)İD’e karşı savaşı, onu diğer ülke Kürtleri nezdinde prestijinin artmasına da neden oluyor.
· Yine aynı şekilde (IŞ)İD’in PKK ile KBY arasındaki mesafenin azalmasına neden olduğunu görüyoruz. Öyle ki oluşan olumlu atmosferden hareketle Öcalan’ın ısrarla gündeme getirdiği “Kürdistan Ulusal Konferansı” için Erbil yönetimine daha güçlü bir şekilde baskı yapılıyor.
Kürt siyasi hareketinin daha da güçlenmesine yol açan bütün bu gelişmelerin bir şekilde Türkiye’de siyasi iktidarı kaygılandırdığı da muhakkak. Örneğin Kürtlerin (IŞ)İD’e karşı daha etkili olabilmeleri için Batı ülkelerinden silah ve askeri eğitim almaları gündemde, fakat Ankara özellikle ağır silahların PKK’nın eline geçmesinden endişeli. Ama daha büyük bir endişe PKK’nın bu yolla bir ”bölgesel güç”e dönüşmesi.
YARIM KALANI TAMAMLAMAK
İşte bu nedenle Türkiye’nin önündeki acil sorununun “Kürdistan realitesini tanıma” olduğunu ileri sürüyorum. Eğer Ankara Kürt sorununa bölgesel ölçekte bakar ve kendi çözüm sürecini bu perspektifte yeniden gözden geçirirse (IŞ)İD ile birlikte bölgedeki dengelerin altüst olmasından zarar görmez, hatta kârlı da çıkabilir. Ancak bu hükümetin yalnız başına yapabileceği bir şey değil. Kürt siyasi hareketinin de olaylara “kazan-kazan” açısından bakması ve adımlarını Ankara ile koordineli bir şekilde atması gerekiyor.
PKK TÜRKİYE İLE SAVAŞTIKÇA BATI'DAN İSTEDİĞİNİ ALAMAZ
Somutlaştıracak olursak: İstedikleri kadar çatışmaya girmesinler, PKK’nın, Türkiye topraklarında silahlı militanlarını bulundurmayı sürdürdüğü müddetçe, Suriye ve Irak’ta (IŞ)İD’e (veya bir başka güce) karşı savaşında Ankara’nın desteğini umması gerçekçi olmayacaktır. Buna bağlı olarak, başta ABD olmak üzere Türkiye’nin Batılı müttefiklerinin, çok isteseler bile PKK ile doğrudan işbirliğine girmeleri beklenemez.
PKK BUNU YAPARSA BİR ÇOK ŞEY HIZLA DEĞİŞİR
Eğer PKK yarım kalanı tamamlayıp Türkiye’deki silahlı güçlerini Irak’a çekerse ve bundan böyle Türkiye’de hiçbir şekilde silaha başvurmayacağını beyan ederse birçok şeyin hızlı bir şekilde değişeceğine tanık olabiliriz ki çözüm sürecinin bundan sonraki seyrinin bu yönde olacağına dair çok işaret var.