Terör örgütü PKK mayın eylemleriyle yeni bir strateji geliştirdi. Uzmanlar, "doğrudan çatışmaya girmeksizin eylemleri sürdürebilme konusunda yetenekli kılıyor" dedi.
Abone olTerör uzmanları, PKK'nın son dönemde gerçekleştirdiği mayın tuzaklı terör eylemlerinin "yeni bir stratejinin" habercisi olduğunu ifade ettiler. PKK, son aylarda Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaptığı mayınlı terör eylemleriyle gündeme geldi. Elazığ-Tatvan, Erzurum-Erzincan seferini yapan trenlere düzenlenen mayınlı saldırıların son halkası önceki gün Hakkari'de bir askeri aracın mayına çarpması oldu.
Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Terör Uzmanı Ercan Çitlioğlu, PKK'nın güvenlik güçleriyle doğrudan çatışmaya girmekten kaçındığını, bu tercihinin 'bölgede doğrudan çatışmaya girecek yeterli militanın olmayışı, güvenlik güçlerinin bölgede alan hakimiyetini sağlamasının yanısıra silah ve elektronik teçhizat üstünlüğüne sahip olmasından' kaynaklandığını ifade etti.
'Çatışmaktan kaçıyorlar'
PKK'lıların doğrudan bir çatışmaya girdiklerinde ciddi kayıplar vereceklerini bildiklerini kaydeden Çitlioğlu, "Mayın döşemek, onları doğrudan bir çatışmaya girmeksizin eylemlerini sürdürebilme konusunda yetenekli kılıyor" dedi. PKK'nın tren yollarına yönelik terör eylemlerini 15 yıl önce başlattığını hatırlatan Çitlioğlu, "Yeterli patlayıcı maddesi olmayan örgüt rayları sökerek ya da raylar üzerine büyük taşlar koyarak trenleri raydan çıkartmaya yönelik' eylemler yaptı. Sonraki süreçte patlayıcı kullanmaya başladılar. Kullandıkları patlayıcılar elle ateşlemeli bir düzenek gibiydi ve genelde dinamit kullanıyorlardı. Ancak bugün mayın tuzaklı eylemlerinde, belli ki Kuzey Irak'tan Türkiye'ye geniş ölçüde getirdikleri C4 tipi tahrip gücü çok yüksek plastik patlayıcılar ve elektronik uzaktan ateşleme düzeneklerini kullanıyorlar" diye konuştu.
Sızmalarına göz yumuluyor
Irak'taki savaş sırasında orada bulunan askeri depoların soyulduğunu, çok miktarda silah ve patlayıcının Kürt grupların eline geçtiğini bildiren Çitlioğlu, Kuzey Irak'taki semt pazarlarında açıktan satılan bu silah ve patlayıcılara PKK'nın hiçbir güçlük çekmeden ulaşabildiğini kaydetti. Çitlioğlu, "PKK'nın ana üssünün Türkiye sınırına 200 km mesafede bulunan Kandil Dağı olduğu düşünüldüğünde, Barzani, Talabani ve Kuzey Irak'taki Amerikan güçlerinin denetiminde bulunan bu bölgelerden geçerek PKK'lıların Türkiye'ye sızmalarında yine bir görmezden gelme ya da olayın üzerine ciddiyetle gidilmeme olgusuyla karşı karşıya bulunduğumuzu düşünüyorum" dedi.
İntihar saldırıları olabilir
Çitlioğlu, PKK'nın mayın tuzaklı eylemlerini sürdürürken, yakın bir gelecekte metropol kentlerde, gerek nokta hedeflere yönelik bombalı saldırılar, gerekse ses getirebilecek intihar saldırıları türünde eylemlere girişme olasılığının güçlü olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hedefinden giderek açık düştüğü bir ortamda PKK'nın yeniden eylemlere başladığına dikkat çeken Çitlioğlu, "PKK, AB tarafından Türkiye'ye yöneltilebilecek yeni istek ve baskıların bir genel af çizgisine ulaştırılarak, Türkiye'nin bu toplumsal sorununu çözme konusunda uygun bir iklim yaratma amacını güdüyor olabilir. Çünkü yükselen terör, müzakere sürecinde Türkiye'nin önünde ciddi bir engel oluşturacaktır" dedi.
'Havuç ve sopa' stratejisi
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Terör Uzmanı İhsan Bal da, PKK'nın bombalı terör eylemlerinin 11 Eylül olayları sonrasında durakladığını hatırlatarak, uzun bir eylemsizlik döneminin ardından 2004 yılında Irak'taki terörist gruplardan silah temin ederek, bu silahları Türkiye'ye sokma çalışmalarını artırdığını ifade etti. PKK'nın 2005'teki stratejisinin 'havuç ve sopa stratejisi' olduğunu kaydeden Bal, "PKK terör örgütünün demokratik kanallarını kullanma ağırlığı, yoğun bir terör saldırısıyla desteklenirse başarılı olacak diye düşünüldü. Bir taraftan 'biz aslında demokrasi kanallarını istiyoruz' söylemi, diğeriyse vazgeçileceğinden hiçbir zaman emin olunmayan terör eylemlerine devam edilmesi. PKK uzun yıllar şiddeti temel varlık nedeni olarak gördüğü için, bu konuda kararlılığını tekrar ortaya koymak istemiştir" diye konuştu.
PKK'nın aynı zamanda dağlarda bulunan militanları çürümekten kurtarmayı amaçladığını dile getiren Bal, özellikle doğu bölgesinde ulaşım ağlarına ve sivil hedeflere yoğun saldırıların başlatıldığını söyledi. Bal, büyük kentlerde silahlı eylem yapma kararına tekrar dönüş yapıldığını belirtirken, PKK'nın terör eylemlerini sürdürmesinin iç ve dış faktörlerle bağlantılı olduğunu bildirdi. Bal, "Gerek AB, gerek ABD, gerek ise bölgedeki diğer ülkelerin Türkiye'nin böyle bir terör örgütüyle mücadelesine verecekleri destek önemli. İkinci faktör ise Türkiye'deki vatandaşların terör saldırıları veya olası terör saldırıları karşısında bilnç düzeyi ve tepki gösterme düzeyi. Büyük yürüyüşler benzeri protesto gösterileri yapılarak, 'sizinle birlikte değiliz' mesajları Türkiye'nin her tarafında verilmeli" diye konuştu.
Haber: Aslıhan Altay Karataş
Kaynak: www.yenisafak.com.tr