Avrupa Parlamentosu tartışmaya açtığı Türkiye raporunda, PKK'nın sadece Türkiye'nin değil Avrupa'nın da sorun olduğunun altı çiziyor.
Abone olAvrupa Parlamentosu'nun Hollandalı Hristiyan Demokrat Grubu Üyesi Ria Oomen-Ruijten'in hazırladığı taslak Türkiye raporu bugün AP Dış İlişkiler Komisyonu'nda görüşüldü. Bir çok parlamenterin görüş belirttiği rapora, 400 kadar değişiklik önergesinin sunulması bekleniyor.
Konuşmacıların bir kısmının, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin fezlekeden duydukları rahatsızlığı dile getirdiği toplantıda, yargı reformu ve sivil bir anayasaya duyulan ihtiyacın da altı çizildi.
PKK AVRUPA'NIN DA SORUNU
AP'nin Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, Komisyon'da eleştiri ve görüşlere cevap verirken, PKK'nın terör örgütü olduğunu vurguladı ve "Bu sorun sadece Türkiye'yi ilgilendirmiyor. Aynı zamanda Avrupa'yı da yakından ilgilendiriyor. Çünkü PKK, para kaynağını AB ülkelerinden temin ediyor. İnsan kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı bu amaca yönelik yapılıyor. AB terörle mücadelede Türkiye'yi yalnız bırakamaz" dedi.
BDP TERÖRLE ARASINA MESAFE KOYSUN
Raporda, Kürt sorununa siyasi çözüm isteniyor ve BDP dahil tüm siyasi partilerin terör örgütleriyle aralarına mesafe koymaları gerektiği vurgusu yapılıyor.
DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ CEZALANDIRILIYOR
AP Raportörü, KCK kapsamındaki tutuklamalardan edişe duyduğunu ifade ederek, "Türkiye'de düşünce ve ifadenin cezalandırıldığını" öne sürdü.
AB Komisyonu'nun pozitif ajanda konusuna da değinen Oomen-Ruijten, "Türkiye ile 2004 yılında yapılan bir mutabakatımız var. Yıllık Türkiye raporlarıyla Kopenhag kriterlerine ne kadar uyulduğunun resmini çekmeye çalışıyoruz. Arap Baharını yaşayan birçok ülke Türkiye'deki demokratikleşmeye gıpta ile bakıyor. Fakat Avrupalı bir gözle baktığımızda Türkiye'de demokratikleşme sürecinde atılacak adımların olduğunu görüyoruz. Türkiye ve AB'nin birlikte çalışmaya ihtiyacı var" şeklinde konuştu.
FRANSA'YA TEPKİ
Avrupa Parlamentosu üyesi ve Avrupalı Liberallerin Başkanı Graham Watson ise, Türkiye'ye 50 yıl önce söz verildiğine dikkati çekerek, Türkiye'deki eksen kayması iddialarına katılmadığını fakat öyle olsa bile bunun çok şaşılacak bir şey olmadığını söyledi. Türkiye'ye üyelik sürecinde destek olunması gerektiğini vurgulayan
Watson, Fransa'nın soykırımı inkâr edenleri cezalandırma yaklaşımının "olumlu bir sinyal olmadığı" eleştirisinde bulundu.
AP'nin kadın hakları konusunda Türkiye raportörü Emine Bozkurt da, Türkiye'nin taslak ilerleme raporunu dengeli bulduğunu kaydederek anayasa çalışmalarına hız verilmesi gerektiğini ve tutukluluk sürelerini kısıtlayıcı düzenlemenin haftaya ele alınacak olmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Bozkurt, Kılıçdaroğlu için hazırlanan fezlekeyi ise eleştirerek, "Amaç muhalefeti susturmak olmamalı" dedi.
RAPORDAN BAŞLIKLAR
AP'nin her yıl kaleme alınan Türkiye raporu değişiklik önergelerinin görüşülmesi ve oylanmasından sonra Mart ayında Strasbourg'da yapılacak Genel Kurul toplantısında görüşülerek onaylanacak. Raporda, yargı reformu ve sivil bir anayasaya duyulan ihtiyacın altı çiziliyor.
PKK terörünün kınandığı, AB ülkelerinden Türkiye ile bu konuda işbirliği yapmasının istendiği raporda Kürt sorunu için siyasi bir çözüm istenirken, KCK kapsamındaki tutuklamalardan edişe duyulduğunun da altı çiziliyor.
Raporda, "basın özgürlüğünün kısıtlandığı, düşünce ve ifadenin cezalandırıldığı" da öne sürülüyor.
AB ile Türkiye arasındaki vize sorununa dikkat çekilen raporda, işadamları, öğrenciler,akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcilerine vize kolaylığı isteniyor,
Kıbrıs sorunu konusunda Türkiye'nin Ankara Protokolünü uygulaması çağrısında bulunulan raporda, Kıbrıs'ta Türk ve Rum tarafı arasında kurulan Kayıp Şahıslar Komitesine Türk tarafının destek vermesi isteniyor.
Doğrudan Ticaret Tüzüğü karşılığında Maraş'ın iade edilmesi, Türk ordusunun adadan çekilmesinin istendiği raporda ayrıca, Türkiye'nin AB Rum Dönem Başkanlığını "tanımaması" da eleştiriliyor.