DEHAP, EMEP, SDP ve Özgür Parti Genel Başkanları, Meclis'e sevk edilen 'Pişmanlık Yasası'nın geri çekilmesi çağrısında bulundu.
Abone olAKP Hükümeti 'Topluma Kazandırma Yasası' olarak adlandırdığı, ancak kamuoyunda 'Pişmanlık Yasası' olarak belirtilen yasa tasarısını Meclis Başkanlığı'na sundu. Bunun üzerine Emek, Barış ve Özgürlük Bloku'nu oluşturan DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, SDP Genel Başkanı Akın Birdal ve Özgür Parti Genel Başkanı Ahmet Turan Demir, başta Meclis'e sevk edilen bu yasa olmak üzere gündemdeki konulara ilişkin DEHAP Genel Merkezi'nde ortak basın toplantısı düzenledi. Blok başkanları adına açıklama yapan DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, basın toplantısını 'Pişmanlık Yasası'nın Meclis'e sevkedildiği bir günde yaptıklarına belirterek, bu yasanın halkın taleplerini hiçe sayarak bu haliyle Meclis'ten geçmesinin yaratacağı sonuçlara dikkat çekmek istediklerini ifade etti. Türkiye'nin yıllardır birikmiş ekonomi, sosyal ve siyasi sorunlarının, Ortadoğu'daki gelişmelerle birlikte yeni bir aşamaya ulaştığını kaydeden Bakırhan, Irak'taki durum, bölgedeki yeni gelişme ve oluşumların halkın ve ülkenin çıkarlarını gözetmeyen politikalardan dolayı Türkiye'nin sorunlarını arttırdığını, bölgedeki sorunları daha karmaşık hale getirdiğini söyledi. 'Türkiye'nin tutumu kargaşa yaratıyor' Bakırhan, "ABD'nin Irak ve bölgeye müdahalesinden de anlaşıldığı gibi, kendi halkına güvenmeyen, demokrasi ve özgürlük taleplerini halkının özlemleri doğrultusunda karşılamayan bağımsız ve demokratik olmayan yönetimler dış güçlerin fiili müdahalelerine kapı aralamakta, iç çatışmalara ve karmaşayla karşı karşıya kalmaktadırlar" şeklinde konuştu. Bakırhan, bu anlamda demokratikleşme sorunlarını ve Kürt sorununu kendi iç dinamiklerinin istemleri doğrultusunda çözme yeteneği göstermeyen Türkiye'nin gidişatından kaygı duyduklarını belirterek, Türkiye'yi yeniden bir çatışma ortamına ve kargaşaya sürükleyecek bu politik yaklaşımın halkların zararına olacağını ifade etti. Bakırhan, şöyle devam etti: "Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun demokratik çözümü için harekete geçmiş olan milyonların sesini duymayan DEHAP, EMEP, SDP ve Özgür Parti'nin yanısıra birçok partin ve kurumun çözüm önerilerine kulak tıkamış olanların Irak'ta içine düştüğü durum ise kaygılarımızı daha da arttırmaktadır. Amerikan askerlerinin TSK'ya mensup 11 askeri alıkoymasından da görüleceği gibi halkın istemleriyle örtüşmeyen tutumlar ve bölge halklarının iradesi dışındaki yaklaşımlar kargaşayı arttırmaktadır. Oysa bölge halklarıyla kardeşlik ve eşitlik içinde ilişki geliştiren bir Türkiye'nin dış güçlerin müdahalesine de kapıları kapatacağını düşünmekteyiz." 'KADEK'in talebi olumlu yanıtlanmalı' Bakırhan, tüm siyasi tutuklu ve hükümlüleri kapsamak üzere "Ayrımsız Genel Siyasi bir Af"fın çıkarılması ve siyasal yasakların kaldırılması yerine daha önce 6 kez denenmiş ve çözüme katkı sunmamış olan 'Pişmanlık Yasası'nda ısrar edildiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Yine KADEK'in silahlardan arınarak, demokratik yaşama katılma talebinin olumlu yanıtlanması yerine Türkiye için ekonomik, sosyal ve siyasal kayıplar anlamına gelecek olan bir karanlık yol tercih ediliyor. Diğer taraftan hazırlanan Uyum Paketleriyle demokratikleşmede adımlar atıldığı ifade edilmektedir. Oysa paketlerin hazırlanıp Meclis'ten onaylanmasının yetmediği görülmektedir. Altıncısı onaylanmış, 7. Uyum Paketi ise hazırlanma aşamasında olmasına rağmen sokakta yaşananlar şimdiye kadar olduğu gibi baskıcı politikaların devam ettiğini göstermektedir. İnsan hak ve özgürlüklerine yönelik saldırılar, insanlık dışı uygulamalar artarak devam ediyor. Türkiye'nin en önemli sorunlarından olan Kürt sorununun çözümünde bir ilerleme sağlanamamıştır. Yasal düzenlemelerin halkın kültür, kimlik ve dil gibi taleplerine ilişkin bir ilerlemeye tekabül etmediği görülmektedir. Halen halkımız 12 Eylül Anayasası ile yönetilen, OHAL uygulamaları ve baskıların egemen olduğu bir Türkiye'de yaşama mahkum ediliyor." Demokrasi güçlerinin birlikteliği Türkiye'nin demokratikleşmesi ve bu gidişata son verilmesinin bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Bakırhan, öncelikli olarak "Ayrımsız Genel bir Siyasi Af" ilan edilmesi gerektiğini kaydetti. Bakırhan, 5-6 Temmuz'da gerçekleştirilen "Türkiye'de Demokratikleşme ve Kürt Sorununun Çözümü" konulu konferansa da değindiği konuşmasında, "Konferansın da gösterdiği barış ve kardeşliğin yolunun açılması, çatışma ortamının son bulması için çabanın arttırılmasıdır. Türkiye'nin bugünkü durumundan memnun olmayan güçlerin birlikte hareket etmesinin zorunlu olduğunu da belirten konferans bileşenleri Türkiye'nin demokratikleşmesinin zaruretini ifade etmişlerdir. Bu konferans vesilesiyle bir kez daha birçok parti ve demokratik kurum tarafından ifade edildiği gibi Türkiye demokratikleşmeli ve Kürt sorunu demokratik yollarla çözülmelidir. Çatışma ortamına yeniden dönülmemesi için girişim ve çabaların arttırılması gereklidir" şeklinde konuştu. 'Yasayı geri çekin' çağrısı Bakırhan, konuşmasında blok bileşenleri olarak öncelikle Meclis'e sevk edilen 'Topluma Kazandırma Yasası'nın geri çekilmesi, derhal "Ayrımsız Genel bir Siyasi Af" çıkarılması çağrısında bulunarak, bunun çözüm açısından en önemli adım olacağına işaret etti. 'Girişim grubu oluşturma çabamız var' Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakırhan, DİHA'nın "Daha önce deklare ettiğiniz arabuluculuk konusu hangi aşamada? Bir heyet oluşturulması gündemde mi? Sivil toplum örgütleriyle görüşülüyor mu?" şeklindeki sorusunu, "KADEK'in siyasal yaşama dahil olabilmesi ve bunun önündeki engellerin kaldırılması için siyasi genel bir affın ilan edilmesi gerekiyor. Biz bu konuda arabuluculuk yapabileceğimizi açıklamıştık. Çalışmalarımız ve değişik kesimlerle bu yönlü görüşmelerimiz sürüyor. Bu aslında sadece DEHAP'ın bir sorunu değil. Herkesin bu noktada sorumluluk alması gerekiyor. Şu an bir girişim grubu oluşturma çalışmamız var" şeklinde yanıtladı. 'Bloğu genişletme çabamız sürüyor' Bir gazetecinin "Blok genişleyecek mi? Yerel seçimlerde ittifak olacak mı?" şeklindeki sorusuna yanıt veren Özgür Parti Genel Başkanı Ahmet Turan Demir ise "Oluşturduğumuz ittifak salt geçmiş seçimlerle sınırlı olmayıp, uzun vadeli, önümüzdeki seçimleri de kapsıyor. Bloğu genişletme çalışmalarımız sürüyor. Yerel seçimlere en geniş ittifakla gireceğiz" dedi. 'ABD itaate zorluyor' Yine bir gazetecinin Süleymaniye'de 11 Türk askerinin ABD güçlerince gözaltına alınmasını hatırlatması üzerine EMEP Genel Başkanı Levet Tüzel, şunları söyledi: "Herkes onur kırılmasından şikayetçi. Öncelikle TSK'nın orda bulunmasının sorgulanması gerekir. Türkiye yönetimi eğer ABD'nin bu tarza müdahalelerini istemiyorsa gelişmelerden sonuç çıkarmalıdır. ABD Türkiye'yi itaate zorluyor. Türkiye tehlikeli ilişkilerde bulunmamalı. Halkların demokrasi, barış ve özgürlük talebi dikkate alınmalı." SDP Genel Başkanı Akın Birdal da, Türkiye'nin izlediği yolun çıkış yolu olmadığını belirterek, "Çıkış yolunun ilk adımı Kürt sorununun demokratik çözümüyle atılabilir" dedi Kaynak : Özgür Politika