Haklarındaki hüküm Yargıtay tarafından bozulan Pınar Selek'in de aralarında bulunduğu 5 sanığın yeniden yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti davayı 24 Ocak 2013'e erteledi.
Abone olPınar Selek’in beraat etmesine karar veren mahkemenin kendi aldığı kararı bozmasının ardından çok zaman geçmedi.
22 Kasım günü, savcının temyizinin ardından Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda ele alınacak davada, mahkeme daha önce aldığı beraat kararından caydı.
İşte bu her kesimi şaşırtan ve Pınar Selek’in avukatlarının “ne Türkiye’de ne dünyada örneği olan bu kararın” ardından ilk duruşma bugün yapıldı.
Pınar Selek’e destek veren sivil toplum örgütlerinin desteklediği, Hâlâ Tanığız Platformu’nun çağrısıyla, duruşma öncesi bir basın açıklaması yapıldı.
Duruşmayı ve açıklamayı anlatmadan önce bellekleri tazelemek için kısa bir hatırlatma:
Dava sürecinde neler oldu?
Pınar Selek, 1998 yılında Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlamanın sorumlusu olarak tutuklandı. Patlamadan iki gün sonra gözaltına alındı. Ancak kendisine patlamayla ilgili bir soru sorulmadı.
Ümraniye Cezaevi’nde tutukluyken, Mısır Çarşısı patlamasıyla ilişkilendirildiğini öğrendi. Bu suçlamanın temel dayanağı ise Abdülmecit Öztürk’ün polis ifadesinde “bombayı, Pınar Selek ile birlikte koyduk” demesiydi.
22 Aralık 1998’de Öztürk ve Selek bomba koymak suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Öztürk ve başka iddialar nedeniyle tutuklanan diğer sanıklar, "ağır işkence gördüklerini, Selek’i tanımadıklarını" açıkladı.
Bilirkişi raporları alındı. Her raporda patlamanın bomba sonucu meydana gelmediği ifade edildi. Mahkemenin tayin ettiği üç uzman profesörün raporunda da, patlamanın bomba değil tüp gaz kaçağından olduğu, 21 Aralık 2000’de tescil edildi.
Mahkeme 22 Aralık 2000’de Pınar Selek’in tahliyesine karar verdi ama hikaye burada bitmedi...
8 Ağustos 2006’da Pınar Selek’in beraatına karar verdi. Bu, ilk beraat kararıydı ve son değildi. Yargıtay 9. Dairesi’nin “hüküm kurulmadığı” gerekçesiyle kararı usulden bozmasıyla, yeni bir süreç başladı.
12. Ağır Ceza Mahkemesi yine beraat kararı verdi. Bu ikinciydi. Süreç devam etti. Bazı süreçler tekrar edildi ve bunlara yenileri eklendi. Sonuçta 9 Şubat 2011’de üçüncü kez beraat kararı verdi.
Çağlayan Adalet Sarayı’nın önünden ve içinden notlar
Hikaye böyle sürüp gidiyor...
22 Kasım 2012’de bu beraat kararında direnme hakkını kullanan mahkeme, kendi verdiği karardan caydı. Dava yine devam ediyor.
Hâlâ Tanığız Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen aydınlar, bir kez daha Pınar Selek için adalet istediler. Çağlayan’da buluşanların tek talepleri vardı: Selek’in artık gerçekten özgür kalması.
Platformun açıklamasını oyuncu, sanatçı Deniz Türkali okudu ve “Bugün bir kez daha mahkeme kapılarındayız. Aradan geçen zamanda Beşiktaş Mahkemesi’nden Çağlayan Adalet Sarayı’na terfi ettik ama hukuk yoluyla işlenen zulümde zerre kadar gerileme olmadı.” dedi.
Açıklamaya katılanların çoğunun genç olması dikkat çekiyordu. 1998 yılında, Pınar Selek “bomba koymakla suçlandığında” pek çoğu en fazla 10 yaşındadır diye düşündüm.
Pınar Selek’in babası ve avukatı Alp Selek’le birkaç dakika sohbet ettik. “Bugün ne bekliyorsunuz?” diye sordum bir ara. Bir an durdu. Sonra neler olabileceğini anlattı. Taleplerini söyledi. Sözlerindeki beklentisizliğe rağmen yüzü umutluydu.
Duruşma salonu ve koridorlar
Saat 14.00’te başlayacak duruşma için yukarı çıktık. Duruşma salonu küçük olduğu için müdafi avukatların bir kısmı ayakta kaldı. Gazeteciler, izleyiciler, gözlemciler oturmak bir yana, ayakta duracak yer bulamadı.
CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Akın Birdal, oyuncu Lale Mansur da ayakta duruşmayı izleyenler arasındaydı.
İçeridekilerden daha büyük bir kalabalık kapı önünde veya koridordaydı. Güvenlikten geçemeyip koridorda kalanlarsa yere oturmuş. Çoğu yine gençler. Orada olmaları bütün dünyayı yıkıp yeniden kurabilirmiş gibi görünüm sergiliyorlar.
Peki bu duruşmada ne oldu?
Reddi hakim talebinin reddine itiraz edildi. Müdafii avukatlar bu noktada, yaşanan usulsüzlüğe dikkat çekti. Mahkemenin, “reddi hakim kararını reddederken, sanki bu karara itiraz da edilmiş” gibi bir karar verdiğini hayretle açıkladılar. Bu duruşmanın bu usulsüzlükle devam edemeyeceğini söylediler.
Mahkeme heyeti uzunca bir süre, karar için ara verdi ve müdafi avukatlar lehine kararını açıkladı. Yani Pınar Selek’in avukatlarının "reddi hakim talebinin reddedilmesine ilişkin itirazlarını yapmaları" için yol açıldı.
Bu arada duruşmanın görüldüğü 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hemen karşısında bir başka salonda, gazeteci Füsun Erdoğan’ın, altı yıldır tutuklu yargılandığı dava görülüyordu. İki davayı da izleyen avukatlardan biri, bize yaklaşarak, “Füsun Erdoğan’ın tutukluluk halinin devamına...” dedi ve gitti.
Pınar Selek’in duruşması ise gelecek yıla, 24 Ocak 2013’e ertelendi.