Petrol Ofisi Finans Direktörü Hüseyin Keçeci, ilk altı aylık bilançoyu değerlendirdi.
Abone olPetrol Ofisi Finans Direktörü Hüseyin Keçeci, 2006 yılı ilk 6 ayında oluşan 99 milyon dolarlık zararın tamamının kur farkından kaynaklandığını kaydetti. Keçeci, Petrol Ofisinin 2006 yılı altı aylık finansal sonuçlarının değerlendirildiği basın toplantısında yaptığı konuşmada, şirketin son 4 yılda satışlarını sürekli artırdığını ve bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre net satışlarda yüzde 17, brüt karda yüzde 27, esas faaliyet karında yüzde 10 artış kaydedildiğini belirtti.
Bu dönemde brüt karın 292 milyon dolar, esas faaliyet karının ise 148 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini kaydeden Keçeci, şöyle devam etti: ''2006 yılı ilk altı ayında 99 milyon dolarlık zarar söz konusu. Ancak bu zararın tamamı kur farkından oluşmakta, Petrol Ofisinin performansından değil... Kur farklarından arındırıldığında 153 milyon dolarlık artı kar söz konusu. Dolayısıyla Petrol Ofisinin faaliyet performansının, kur farkından bağımsız bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.'' Hüseyin Keçeci, Petrol Ofisinin uzun vadeli gelir ve kar marjlarının kur farklarına karşı doğal bir korunma içinde olduğunu vurguladı.
Soruları da yanıtlayan Keçeci, ''Bilançonuzda 2,2 katrilyon liralık açık pozisyon sizce normal mi?'' sorusu üzerine, açık pozisyonun bir anlamda yaptıkları işin doğası gereği bilançolarında oluşan bir varlık olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: ''Bu rakam, Petrol Ofisinin net açık pozisyonu değil. Neden? Bizim yaklaşık 450 milyon dolar civarında stoğumuz var. Petrolü dolar olarak varsayarsak, bunu açık pozisyonumuzdan düşmemiz gerekir. Alacaklarımızın bir bölümü dövize endeksli, özellikle havacılık bölümümüz dolarla çalışır. Ayrıca bazı müşterilerimize yaptığımız satışlarımız da dövize ilişkilendirilmiş satışlardır. Net açık pozisyonumuza baktığımızda 1,2 milyar dolar civarında bir rakama ulaşmanız gerekir.''
''HAVACILIKTA ARNAVUTLUK VE GÜRCİSTAN'DA GENİŞLEMEK İSTİYORUZ''
Petrol Ofisi Üst Yöneticisi (CEO) Jan Nahum da Türkiye ve dünya ekonomisindeki dalgalanmalara işaret ederek, petrol fiyatlarındaki yükselmenin akaryakıt sektörünü de olumsuz etkilediğini belirtti. Nahum, Petrol Ofisi'nin 2006 Haziran sonu itibariyle jet yakıtta yüzde 77,4, siyah ürünlerde yüzde 46,3, motorinde yüzde 34, madeni yağda yüzde 26,8 ve benzinde yüzde 25,5 pazar payına sahip olduğunu bildirdi. Şirket olarak jet yakıtında açık ara ile lider olduklarına ve 27 havaalanında faaliyet gösterdiklerine dikkat çeken Nahum, Türk Hava Yollarının Avrupa'da 11 havaalanında ikmal ihalesini kazandıklarını söyledi. Jan Nahum, şu anda Arnavutluk ve Gürcistan'da havacılık konusunda genişlemek üzere faaliyet içinde olduklarını bildirdi. Yılın ilk yarısında gerçekleştirdikleri faaliyetleri anlatan Nahum, oto-LPG ağını genişleterek bin 148 istasyona ulaştıklarını ve LNG'de sektörde ikinci olduklarını kaydetti.
''RAFİNERİDE CEYHAN ÜZERİNDE DURUYORUZ''
Jan Nahum, kurmayı planladıkları rafinerinin nerede olacağı sorusu üzerine ise ''Henüz proje aşamasındayız. Ceyhan üzerinde duruyoruz, ilk elde Ceyhan'a bakıyoruz. Ancak ortamın ihtiyaçlarına göre farklı şeyler de olabilir'' dedi. Bir rafineri kurmanın ortalama 40-50 ay zaman aldığına işaret eden Nahum, 7,5 ila 10 milyon ton kapasiteli bir rafinerinin 2-2,5 milyar dolarlık bir maliyet gerektirdiğini kaydetti.
Nahum, sınırı olmayan enerji piyasasının uluslararası ve bölgesel bir oyun olduğunu dile getirerek, Petrol Ofisinin uzun dönemli stratejileri kapsamında bölgesel ve global enerji sektörünün bir oyuncusu olmayı hedeflediğini ve bu çerçevede de ''enerji oyununun adını koyan'' vizyonu ile çalışmalarını sürdürdüklerini vurguladı. Petrol Ofisi Üst Yöneticisi Nahum, bugüne kadar 800'e yakın akaryakıt istasyonunun uydu kanalıyla merkeze bağlandığını ve yıl sonuna kadar bin istasyonun bu şekilde merkezden izleneceğini aktararak, bu kapsamda 16 bin 500 istasyon sahibi ve çalışanını eğitim verdiklerini kaydetti.