ZONGULDAK'ta yaşayan Ramazan Yıldırım (38), 7 yaşındaki kızları Z.Y.'nin boşandığı eşine teslim edilmek üzere icra memurları tarafından alınmasını cep telefonuyla görüntüledi.
Abone olGüvenlik görevlisi Ramazan Yıldırım ile F.Y., 31 Mayıs'ta Zonguldak Aile Mahkemesi'nde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandı.
Kızları Z.Y.'nin velayeti, mahkeme tarafından babaya verildi. Anneye ise çocuğunu her ayın belirli hafta sonları ve Temmuz ayında bir ay almasına izin verildi.
BABA YAŞANANLARI KAYIT ALTINA ALDI
Talebi değerlendiren İcra Müdürlüğü, çocuğu almak için yasa gereği polis ve pedagog eşliğinde önceki gün Ramazan Yıldırım'ın evine gitti. Yıldırım, çocuğunun kuran kursunda olduğunu söyledi. Bunun üzerine kuran kursuna giden ekipler, Z.Y.'yi dışarı çıkardı. Baba Ramazan Yıldırım, bu andan sonra yaşananları cep telefonuyla kayıt altına aldı. Küçük kız kendisiyle görüşen pedagoga annesine gitmek istemediğini söyledi. Pedagog, küçük kızla yaptığı görüşmenin ardından tutulan tutanağa, 'Bu şekilde götürülmesi uygun değildir' yazdı. Annenin ısrarı üzerine Z.Y.'nin kolundan tutan icra memuru, ağlayan kızı zorla polis aracına bindirdi. Kızının gitmek istememesine rağmen zorla polis aracına bindirildiği anları kayıt altına alan baba görüntülerde de, "Çocuğum şu anda zorla alınıyor. Toplumdaki insanı toplumdan uzaklaştırmak için uğraşıyorlar. Çocuğumun psikolojisinde bir şey olursa, hepinizden şikayetçiyim. Mesuliyet size aittir. Çocuğumu zorla götürmeyin" dediği duyuluyor.
'KIZIM BUNU HAK ETMEDİ'
Ramazan Yıldırım, çocuğunun annesine göstermek istemediği şeklindeki iddiaları kabul etmediğini söyledi. Çocuğunun, annesiyle bağ kurması ve birlikte sosyal faaliyetlerde bulunmak için mücadele ettiğini, bunu da mesaj kayıtlarıyla belgelediğini ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Ben çocuğum bu zor dönemi atlatması için anne ve baba olarak ne yapmamız gerekiyorsa, yapmamızı eşime söyledim. Bunu kendisi biliyor. Daha önce kent merkezinde 45 dakika boyunca konuştuk. Çocukla arasındaki köprüyü onarmak için elimden geleni yapacağımı söyledim. Sonuçta o onun annesi ve ben babasıyım. Çocuk için bir etkinlik yapacaktık. O da çocuğunu koklayacak, sevecek. Bu duygusal bağı kurmak için mücadele ettim. Sonraki görüşmeye gelmedi ve çocuğu bana göstermiyorlar diye avukatına gitmiş. Olay günü pedagog rapora çocuğun gelmek istemediğini yazdı. Çocuğum orada ağladı. Çocuğumun sağlıklı bir şekilde alınmadığını, uzmanın da bunu söylediği halde kızımın psikolojisi düşünülmeyerek bu şekilde alınmasının doğru olmadığını söyledim. Ben şahsen üzüldüm. Çocuğumun ve benim psikolojim olumsuz yönde etkilendi. Video çekerkenki halimi gelin bana sorun. Benim kızım bunu hak etmedi. Çocuklar bu şekilde değil, oyun parkında olur, bir oyuncak getirirsin, konuşursun sakin ortamda o şekilde alırsın. Benim çocuğum karga tulumba bir eşya gibi alındı. Çocuklar eşya değil" diyerek tepki gösterdi.
'BÖYLE OLMAMALI'
Bu şekilde uygulamanın çocuğunun üzerinde bıraktığı olumsuz etkiyi herkesin görmesi için videoyu çektiğini ifade eden Yıldırım, "Yetkililerin, Cumhurbaşkanımızın ve bakanlarımızın bunu görmesini istiyorum. Burada bir yanlışlık var. Ben annesiyle arası düzelsin diye uğraşıyorum. Şu anda çocuğuma hiçbir şekilde ulaşamıyorum. Çocuğum ağlayarak gitti. 'Beni al' diyerek yalvardı. Çocuğumu düşünüyorum. Kaçak götürür gibi hoş mu bu davranışlar. Çocuklar böyle mağdur olmasın. Böyle bir getirme kanunu yok. Kurbanlık koyun gibi, bir eşya gibi yaka paça çocuk alındı. Pedagog orada müdahale etmesi lazım. Tamam, çocuk alınacak ama bu şekilde olmaz demesi lazım. Orada hiç müdahalede bulunmuyor. Annesi çocuğun durumunu gördüğü halde müdahale etmiyor. Böyle bir çocuk alımı olmamalı. Ben kimseye zorluk da çıkarmadım. Burada çocuğumun psikolojisi net görülüyor" dedi.