Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, BM'nin Suriye politikasını eleştirdi. Kurtulmuş'a göre yaşananların arkasındaki asıl güç Güvenlik Konseyi...
Abone olBaşbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde arkasında bir güç olan kim varsa istediği zulmü icra ediyor. Esad rejimi bunun örneğidir, İsrail yönetimi bunun örneğidir. En son Ukrayna’da Rusya’nın işgaline karşı krizi çözemiyorlar dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İslam Ülkeleri ve Yazarlar Birliği toplantısında “Yeni Türkiye’nin Geleceği ve Ekonomik Vizyon” konulu bir konuşma yaptı. Bugün dünyadaki çatışma ve krizlerin bu çoğrafyadan kaynaklanmadığını söyleyen Kurtulmuş, şartların bu şekilde devam etmesi halinde yeni kriz ve çatışmaların doğabileceği uyarısında bulundu.
"SURİYE’DE ÇÖZÜM ORTAYA KOYULAMIYOR”
BM’nin Esad’a karşı sessiz kaldığını belirten Kurtulmuş, 4 yıldır devam eden süreçte 250-300 bin insanın hayatını kaybettiğini söyledi. Dünya sisteminin bu konuda ortaya elle tutular bir çözüm ortaya koyamadığını ifade eden Kurtulmuş, sorunun çözülmeme nedenlerinden birisi olarak da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni işaret etti, konseyin arkasında gücün dünyada istediği zulmü icra ettiğini savundu.
“YENİ TÜRKİYE BÜYÜK MEDENİYET"
Yeni Türkiye’nin vizyonundan Orta Doğu ülkelerinin barışına da yer olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Yeni Türkiye derken kökleriyle buluşan, kökleri üzerinde yeniden yükselmeye gayret eden yeniden büyük bir medeniyet etrafında hem Türkiye’yi inşa etmek hem Orta Doğu’yu inşa etmek, hem yeni dünyaya ait söz söylemek isteyen yeni Türkiye olduğunu görüyoruz. Allah’a çok şükür şunu söyleyebilirim. Bu memlekette 150 yıldır verilen büyük medeniyet mücadelesi sonuçta, halkın desteği ve hakkın takdiriyle başarılı bir noktaya gelmiştir. Diyebiliriz ki bu aziz millet 150 yıllık derin uykusundan uyanmış külleriyle yeniden ayağa kalkmayı başarmıştır. Büyük bir mesafe aldığımızı mümkündür. Yeni Türkiye büyük medeniyetimizin 3’üncü büyük koşusunun başlangıcıdır. İnşallah, yeni Türkiye, yeni Orta Doğu’nun ve yenidünyanın da ilk adımlarını teşkil ediyor.
“Yeni Türkiye derken kökleriyle buluşan, kökleri üzerinde yeniden yükselmeye gayret eden yeniden büyük bir medeniyet etrafında hem Türkiye’yi inşa etmek hem Orta Doğu’yu inşa etmek, hem yeni dünyaya ait söz söylemek isteyen yeni Türkiye olduğunu görüyoruz. Allah’a çok şükür şunu söyleyebilirim. Bu memlekette 150 yıldır verilen büyük medeniyet mücadelesi sonuçta, halkın desteği ve hakkın takdiriyle başarılı bir noktaya gelmiştir. Diyebiliriz ki bu aziz millet 150 yıllık derin uykusundan uyanmış külleriyle yeniden ayağa kalkmayı başarmıştır. Büyük bir mesafe aldığımızı mümkündür. Yeni Türkiye büyük medeniyetimizin 3’üncü büyük koşusunun başlangıcıdır. İnşallah, yeni Türkiye, yeni Orta Doğu’nun ve yenidünyanın da ilk adımlarını teşkil ediyor.
“KIYAMET Mİ KOPTU, TÜRKİYE Mİ BÖLÜNDÜ”
Türkiye’de insanların çocuklarına istedikleri isimleri veremedikleri dönemleri biliyoruz. Bırakın onu Türkiye’de televizyonlardan mesela İbrahim Tatlıses’in, mesela Müslüm Baba’nın, Orhan Gencebay’ın türkülerinin söylenmediği zamanları biliyoruz. Sadece Kürtçe değil, Türkçe olarak da söylenemediği zamanları da biliyoruz. Çünkü arabesk müzik denilen şey geri bir müzikti. Bu müzik çağ dışı bir müzik olduğu için Türkiye’nin bırakın devlet kanallarını özel televizyon kanallarında bile çalınamazdı. Türkiye şimdi bakın Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu bir ortamda Diyarbakır’da Şivan Perwer’le İbrahim Tatlıses Kürtçe şarkılar söyledi, Arapça şarkılar söyledi, Türkçe şarkılar söyledi. Halaylar çekti, kıyamet mi koptu? Türkiye mi bölündü? Hiçbir şey olmadı. Olan ceberut devletten kerim devlete geçildi bu dönemde önemli adımlar atıldı” dedi.