HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Gezi davası, Kobani davası, HDP'yi kapatma davası, demokratik siyaseti engelleme davaları; siyaseti biten ancak emrindeki yargı gücüyle ayakta durmaya çalışan AKP-MHP iktidarının yarattığı hukuksuzluk karanlığıdır." dedi.
Abone olPervin Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, hafta sonu TBMM'nin 102. açılış yıl dönümünü olduğunu anımsatarak, 23 Nisan'ın, demokrasinin; darbe, Meclis iradesinin vesayet altında olduğu, yoksulluğun, yolsuzluğun, sömürü ve eşitsizliğin büyüdüğü süreçte karşılandığını savundu.
Buldan, "Keşke gerçek bir halk egemenliğinden ve demokratik bir sistemden söz edebilseydik bu kürsüde. Ancak çoğulculuğu, kimlik ve inançları, dilleri, ademimerkeziyetçiliği reddeden, sürekli çatışma üreten, cumhuriyetin demokrasiyle buluşmasını engelleyen bir asırlık darbeci, vesayetçi, retçi, tekçi, inkarcı sistemin çoklu krizlerini yaşadığımız bir süreçten geçiyoruz." diye konuştu.
Bu krizlerden çıkmanın yollarının bulunduğunu belirten Buldan, "Eşitliği, özgür yurttaşlığı, ademimerkeziyetçiliği esas alan güçlü bir demokrasidir, toplumsal sözleşmeye dayanan çoğulcu, özgürlükçü, eşitlikçi demokratik, yeni bir anayasadır bunun yolu. Herkesin hakkını, hukukunu koruyan bir adalet ve hukuk sistemidir, aynı zamanda sosyal adalettir, kadınların özgürlüğüdür ve bu coğrafyanın en acil ihtiyacı olan onurlu bir barıştır. Tüm bunlar cumhuriyeti demokrasiyle, Türkiye halklarını demokratik bir yaşamla buluşturacak olan temel adımlardır." ifadesini kullandı.
Bu anlamda Türkiye'nin tam bir yol ayrımında olduğun öne süren Buldan, ekonomik, sosyal, hukuksal hiçbir soruna çözüm üretemeyen bu "kriz sisteminden" kurtulmaya yönelik değişim ve dönüşüm taleplerinin bütün toplumsal kesimlerde giderek güçlendiğini söyledi.
Buldan, "artık yeter" seslerinin, gün geçtikçe her yerde yükseldiğini ileri sürerek, "bu sesten korkan iktidarın ise kaybetmemek, rant ve yolsuzluk düzenini sürdürmek için saldırganlığını her gün arttırır bir duruma geldiğini" iddia etti.
"Türkiye'nin demokratik vicdanı sizinle"
HDP Eş Genel Başkanı Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kobani'de insani dayanışma ve yardımlaşmayla, Gezi'de kolektif toplumsal itirazla, sokakta kadınlarla, gençlerle, emekçilerle, siyasette ise HDP'yle, demokrasi güçleriyle, doğayla tam bir savaş halinde olduklarını söylemekte elbette ki bir beis görmüyoruz. Gezi davası, Kobani davası, HDP'yi kapatma davası, demokratik siyaseti engelleme davaları; siyaseti biten ancak emrindeki yargı gücüyle ayakta durmaya çalışan AKP-MHP iktidarının yarattığı hukuksuzluk karanlığıdır. Dün Gezi davasında karar çıktı. Beraatla sonuçlanan Gezi davasını kumpaslarla yeniden bir yargılamaya dönüştürdüler, sevgili Osman Kavala'ya müebbet, sevgili Mücella Yapıcı başta olmak üzere 7 arkadaşımıza da 18'er yıl ceza verdiler. Buradan hepsine ayrı ayrı selamlarımı ve dayanışma duygularımı gönderiyorum. Hukuk ve adalet mücadelesinde asla yalnız değilsiniz, Türkiye'nin demokratik vicdanı sizinle diyorum."
Gezi davasında verilen cezaların tüm topluma yönelik gözdağı olduğunu öne süren Buldan, "Karar, demokratik hak, eşitlik ve özgürlük taleplerini, toplumsal muhalefeti yargı kumpaslarıyla, hukuksuz cezalarla engelleme girişimidir. Gezi dayanışmasında verilen cezanın üzerinden bir saat geçmeden AKP Genel Başkanı yargı mensuplarıyla iftar yemeğinde çıkıp bir de halkın aklıyla alay edercesine 'Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz. Adalet duygusunun zedelendiği yerde sosyal barış olmaz' dedi. Bunları söyleyen aynı zamanda 'AİHM kararlarını tanımıyorum' diyen bir zihniyettir. Bu ülkede adalet duygusunu zedeleyen de barışı yok eden de toplumda huzur bırakmayan da sizin iktidarınızdır. Sorumluyu başka yerde aramayın." ifadesini kullandı.
Pençe Kilit Operasyonu'na da değinen Buldan, Ukrayna savaşı için "Savaşın kazananı olmaz" diyen iktidarın, bir takım emperyal hedeflerle sınırın diğer tarafında yeni bir çatışma dalgası başlattığını iddia etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen haftaki AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "operasyondan tek rahatsız olan HDP'dir" dediğini belirten Buldan, şunları kaydetti:
"Bu sözler aynı zamanda savaş politikalarına karşı çıkmayan siyasal muhalefetin içine düştüğü durumu da çok açık olarak ortaya çıkarmaktadır. İktidar olarak siz gayet rahat olabilirsiniz ama biz, evet savaş politikalarınızdan kesinlikle rahatsızlık duyuyoruz. Sadece biz değil, halk da bölge halkları da huzursuzluk ve rahatsızlık duyuyorlar. Siz rahat olabilirsiniz ama biz gençlerin cenazelerinin gelecek olmasından kesinlikle rahatsızlık duyuyoruz ama aynı zamanda büyük bir üzüntü duyuyoruz. Bölge halklarının huzurunu kaçırmanızdan evet büyük bir rahatsızlık duyuyoruz. Toplumun yoksullaşarak ağır bedel ödeyecek olmasından evet kesinlikle rahatsızlık duyuyoruz. Siz bizim barış politikamızdan rahatsızlık duyuyorsunuz. Bunu görüyor ve biliyoruz ama vazgeçmeyeceğiz."
"Halkın bayramını zehir ettiler"
Buldan, Uluslararası Şeffaflık Derneğinin ,"Yolsuzluk Araştırması Raporu"na göre toplumun yüzde 74'ünün yolsuzlukların arttığını söylediğini, her 3 kişiden 2'sinin gelecek 2 yılda yolsuzluğun daha da artacağı kanaatini taşıdığını kaydetti. Buldan, "Toplumdaki bu yolsuzluk algısını, 'beka ve savaş' algısıyla yıkmak istiyorlar." dedi.
Emeklilerin günlerdir bayram ikramiyelerine insan onuruna yakışır zam beklediğini dile getiren Buldan, "İktidar, milyonlarca emeklinin bu insani talebini bir kez daha görmezden geldi ve yok saydı. Çünkü emekliye gitmesi gereken kaynakları başka yerlere aktardıklarını emekli halkımızın ve emekli yurttaşlarımızın çok iyi görmesi gerekiyor. Evlere şekerin, lokumun, çocuklara bayramlığın alınamadığı, emeklilerin torunlarına bayram harçlığı veremediği, ulaşım zamları nedeniyle insanların birbirini ziyarete dahi gidemediği bir sefalet Türkiyesi yarattılar. Halkın bayramını zehir ettiler. Yazıklar olsun size." ifadesini kullandı.
HDP'ye açılan kapatma davasında esasa ilişkin savunmalarını geçen hafta Anayasa Mahkemesine sunduklarını anımsatan Buldan, "Demokrasinin güçlendirilmesi, tarihsel ve güncel sorunların şiddet dışı yöntemlerle, diyalog ve müzakere yoluyla, demokratik siyaset eliyle çözülebilmesi için HDP'nin önemi, rolü ve çabasını detaylı olarak anlattık." diye konuştu.
Buldan, savunmalarının sadece HDP'nin savunması olarak algılanmaması gerektiğini; demokrasinin, kadının özgürlük mücadelesinin, ötekileştirilen tüm kesimlerin, ekolojinin, toplumsal barışın, açlığa ve sefalete sürüklenen halkın, gençlerin, çocukların savunması olduğunu ileri sürdü.