Yenişafak yazarı Abdülkadir Selvi, Ankara'daki patlama ve Pervari'deki saldıyı değerlendirdi.
Abone ol"Yaşananları sadece PKK saldırıları olarak görürsek, büyük resim eksik kalır"
"Devletler Oyununun da, Türkiye'nin içine çekilmek istendiği, 'Büyük Tuzak'la karşı karşıyayız"
Bu sözler Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi'ye ait. Selvi, Ankara'daki patlama ve Pervari'deki saldıyı değerlendirdiği 'Büyük tuzak' yazısında, eylemlerin diğerlerinden farklı olduğuna dikkat çekerek, yaşananların arkasında sadece PKK'yı görmemek gerektiğini belirtti.
Pervari saldırısının arkasında İsrail'in olduğuna dikkat çeken Selvi, "İsrail bugün bizim topraklarımızda, PKK adıyla bir savaş veriyor" dedi.
Sivillere sıkılan kurşunların Kürtlerin haklarıyla bir ilgisinin olamayacağını ifade eden Selvi, Kürt sorunuyla sivil mücadele ederken, terörün de bastırılması gerektiğini belirtti.
İşte Selvi'nin konuyla ilgili çarpıcı analizi;
(...) İSRAİL PKK ADIYLA SAVAŞIYOR
2009 yılının başları.
Yer Erbil, Barzani'nin Başkanlık Ofisi.
Güvenlik görevlilerinin disiplini, istihbarat akışının düzeni dikkatini çeken Türk görevli, Neçirvan Barzani'ye, "Bunları nasıl eğittiniz" diye soruyor.
"İsrailliler yetiştirdi" yanıtını alıyor.
Kuzey Irak Kürt yönetiminin istihbarat teşkilatı, MOSSAD tarafından yapılandırıldı. Birimin başında da Barzani'nin ortanca oğlu Mesrur var.
Ve o İsrail bugün bizim topraklarımızda, PKK adıyla bir savaş veriyor.
SİVİLLERE SIKILAN KURŞUNLARIN KÜRT HAKLARIYLA NE İLGİSİ VAR
Pervari'de şehit olan evlatlarımıza sıkılan kurşunların arkasında İsrail hesaplaşması yatıyor. Benim Kürt kardeşimin haklarıyla bunun ne ilgisi var.
Tüm bunları Kürt sorununu görmezden gelmek için aktarmıyorum.
Biz 90'lı yıllarda Kürt sorununun silahla çözülmeyeceğini savunmuşuz. Kimseye diyet borcumuz yok.
Ama Kürt sorunu ile PKK arasına kalın bir çizgi çizmek gerekiyor.
TERÖRÜN BASTIRILMASI GEREKİYOR
Kürt sorunuyla sivil mücadele ederken, terörü bastırmamız gerekiyor.
'Cibali Babalığın anlamı yok'
Siirt'te 4 kadının öldürülmesinin Kürt sorunuyla ne ilgisi olabilir?
Ama PKK ile ilgisi var. Çünkü PKK bu dili kullanıyor.
Kürt sorunu konusunda değerli çalışmalara imza atan Doç. Dr. Hüseyin Yayman, seçimlerden sonra yaptığı analizinde, terör silahı kullanılmak suretiyle AK Parti'ye tuzak kurulduğuna dikkat çekmişti.
Hasan Sabbah'ın Haşhaşilerine kadar gitme niyetinde değilim ama konuyu açmak istiyorum.
İlk terör örgütü olan Narodnaya Volya, Rus halkından taban bulamayınca, ilginç bir yöntem izliyor.
Eylemlerini dinamit kullanarak gerçekleştiren örgüt; reformlar yapan Çar 2. Aleksandr öldürülüyor, yerine geçen oğlu 3.Aleksandr ise estiği estik, kestiği kestik bir zulüm idaresi kuruyor. Strateji başarılı oluyor, örgüte kitleler halinde katılımlar başlıyor ve Lenin'in öncülüğünde Ekim devrimi gerçekleştiriliyor.
Peru'daki Aydınlık Yol'un lideri Guzman da, "Ne zaman ki bir devlet, terör örgütünün kullandığı yöntemleri kullanmaya başlar. O zaman devlet kaybeder, terör örgütü kazanır" demişti.
PKK, bizi bu tuzağa çekiyor.
12 Eylül'ün Diyarbakır Cezaevi'ndeki işkenceleri doğurdu PKK'yı.
Ama bu kez roller farklı.
Hükümet, 90'lı yıllarda hakim olan OHAL zihniyetine sapmamak için direnirken, örgüt savunmasız kadınlara kurşun sıkacak kadar alçalmış bir vaziyette.
Bunun bir kaybedeni olacaksa, kadına kurşun sıkanlar olacak.
Yeter ki biz insani ve İslami hassasiyetimizi yitirmeyelim.
Yaşananları sadece PKK saldırıları olarak görürsek, büyük resim eksik kalır.
"Devletler Oyunu"nun da, Türkiye'nin içine çekilmek istendiği, "Büyük Tuzak"la karşı karşıyayız.