İşçi Partililer 33 yıllık bir iddiayı yeniden ortaya sürdüler. Peki ama amaçları ne? Kulislerde konuşulanlara göre Perinçek'in planı bakın ne?
Abone olAnayasa Mahkemesi'nin kritik kararı yaklaştıkça kulislerde bir komplo söylentisi dolaşmaya başladı. Senaryo şöyle: Kılıç istifaya zorlanacak, yerine Paksüt geçecek ve Sezer’in atadığı yedek üye kritik kapatma davası sürecinde yer alacak.
Sahibi ve çok sayıda yöneticisi Ergenekon Operasyonu kapsamında tutuklu bulunan Aydınlık Dergisi geçtiğimiz haftaki sayısında ilginç bir iddiaya yer verdi. Habere göre Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, İBDA-C'nin yayın organı Gölge Dergisi'nin 1975-1976’da Ankara temsilcisi olarak görev yapıyordu. Derginin duruşu ve haberin üslubu 'komplo' teorisini çağrıştırıyordu.
AYDINLIK'IN H. KILIÇ İDDİASI
Zaten çok da ciddiye alınmamıştı. Fakat Kanal D'de yayınlanan 32.Gün programında Aydınlık’ın iddialarının tekrar gündeme getirilmesi tartışmayı alevlendirdi. Başkan Kılıç canlı yayına açıklama göndererek iddiaları reddetti. H. Kılıç muamması ertesi gün ortaya çıkan Hüsnü Kılıç ile yeni boyut kazandı. H. Kılıç'ın Haşim Kılıç değil Hüsnü Kılıç isimli başka bir şahıs olduğu tespit edilmişti.
AYDINLIK VAZGEÇMİYOR
Peki tartışma bitti mi? Hayır, çünkü İşçi Partililer konuyu gündemde tutmakta kararlı gözüküyorlar. Partinin genel başkan yardımcısı Hasan Basri Özbey ve arkadaşları pazartesi günü öğle saatlerinde Anayasa Mahkemesi önünde bir basın açıklaması yaptılar. 'İBDA-C'li Başkan istemiyoruz' sloganı atan İşçi Partililere göre mahkeme başkanı tarafsızlığını yitirmişti ve görevden alınması gerekiyordu. İşte tam da bu sırada Ankara kulisleri hareketlendi. Aydınlık 33 yıl sonra bu iddiayı niye ortaya atmıştı?
HAŞİM KILIÇ İSTİFAYA ZORLANACAK
İyi haber alan kaynaklara göre plan şu; Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın görevden el çektirilmesi yönünde yoğun bir kamuoyu baskısı oluşturulacak. 'Başkan tarafsızlığını yitirmiştir' söylemiyle istifası istenecek ve yedek üye Anayasa Mahkemesi'nin 11.üyesi olarak kritik davanın bundan sonraki sürecinde yer alacak. Peki komplo teorisi gibi duran bir senaryo teknik olarak mümkün mü ?
TEKNİK OLARAK MÜMKÜN
Anayasa uzmanlarına göre mümkün. Yargıtay Başsavcısı, mahkemeye başvurup "Mahkeme Başkanı tarafsızlığını yitirmiştir" diyebilir. Mahkemenin herhangi bir üyesi davadan çekilirse ya da çekilmek zorunda kalırsa yedek üye asil üye statüsünde mahkemede görev alıyor. Böylece 2005’te Sezer tarafından atanan Osman Paksüt başkanlığa geçmiş olacak. Asil üye statüsüne geçecek mevcut yedek üyenin de Sezer döneminde atandığı dikkat çekici başka bir nokta. Operasyon için planlanan tarih ise sözlü savunmalardan hemen sonra. Senaryo böyle. (Kaynak: Adem Yavuz Arslan / Bugün)