Yüzüne 'katilsiniz' dedi Peres sakin kaldı. İşin sırrı ortaya çıktı. Meğer Peres'e çeviri başka cümleler ya da hiç yapılmamış.
Abone olGazeteci Can Dündar, çarpıcı tespitlerde bulundu. Her anı dikkatlice izleyen Dündar, sürprizleri Milliyet'teki köşesinde açıkladı.
Buna göre simültane tercüman Erdoğan'ın sert sözlerini ya yarım ya da hiç çevirmemiş. Peres'i tokatlarcasına yaptığı konuşmayı Dünya kamuoyu tam hissedemedi.
İşte Dündar'ın Davos'un resmi internet sitesinden izlediği olaylı Gazze oturumunun gözden kaçan detayları:
Bandı İngilizce izleyince simültane tercümanın belki telaştan, belki diplomatik bir skandala engel olmak için bazı sert sözleri atladığı ya da dozunu düşürdüğü anlaşılıyor.
Mesela Erdoğan Peres’e;
- “Sesin yüksek çıkıyor. Sesinin çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisiyledir” diyor.
Bu sözün çevirisi şöyle;
-“Çok güçlü bir sesiniz var. Belki de kendinizi biraz suçlu hissettiğinizden sesiniz güçlü çıkıyor.”
Erdoğan’ın;
- “Siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz” sözünü ise tercüman tamamen yutmuş. Hiç çevirmemiş bile...
Aynı şekilde çevirmediği bir cümlesi daha var o da;
-“Benim için Davos bitmiştir” sözü...
Dolayısıyla, Peres ve Türkçe bilmeyen dünya, Erdoğan’ın diklenişini bizimle aynı dozda hissetmemiş.
Diğer detaylara gelince... Onları da şöyle aktarıyor Can Dündar;
Gel otur gitme...
Erdoğan paneli terk ederken Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa onu ayakta tebrik ediyor, sonra da peşinden gitmeye teşebbüs ediyor. Tam gidecekken BM Genel Sekreteri’nin “Gel otur” işaretiyle koltuğuna dönüyor.
Süre hesabı yanlış
Erdoğan, moderatörü haşlarken “Peres 25 dakika konuştu, ben 12 dakika konuştum” demişti.
Kronometreyle ölçtüm. Durum şu:
Ban Ki-moon 7 dakika 20 saniye konuşmuş.
Erdoğan 16 dakika konuşmuş.
Amr Musa 12 dakika 45 saniye konuşmuş.
Peres 21 dakika konuşmuş.
Yani Erdoğan kendi konuşma süresini olduğundan 4 dakika az, Peres’inkini ise olduğundan 4 dakika çok söylüyor.
8 tane “One minute”
Oturum tam 1 saatte tamamlanıyor. Moderatör, “Bu tartışma gece boyu sürebilir” diyerek kapatırken, Erdoğan söz isteyince, koluna dokunarak (evet, ilk o dokunuyor) engellemeye çalışıyor. Bunun üzerine Erdoğan da onun kolunu tutarak “one minute”lere başlıyor. Ve 8 kez (saydım; tam sekiz kez) “Bir dakika” diyerek söz istiyor.
