Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Pensilvanya artık dengesini kaybetti. Beddua üzerine beddua ediyor. CHP, seçimden umudunu kesti” dedi. <br/>...
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Pensilvanya artık dengesini kaybetti. Beddua üzerine beddua ediyor. CHP, seçimden umudunu kesti” dedi.
Erdoğan, 10 Ağustos Pazar akşamı Parti Genel Merkezi’nden herkesin balkon konuşması dediği o tarihi konuşmayı yapmak istediğini belirterek, “Ankara şu anda bölgesinde demokrasinin başkenti. Şu anda özgürlüklerin başkenti. Ankara da artık yasaklayan değil, özgürlükleri teslim eden bir başkent. Kardeşlerim, başörtüsü artık kamuda serbest mi? Serbest, üniversitede serbest mi? Farklı dil ve lehçelerde konuşmak, yayın yapmak serbest mi? Göğsünü gere gere ben Türk’üm, ben Kürt’üm, ben Laz’ım, ben Çerkez’im, ben Boşnak’ım, ben Roman’ım, ben Sünniyim, ben Aleviyim demek serbest mi? Bizden önce bunlar niye denilmiyordu? Niye söylenemiyordu? İnançları yaşamak, yaşam tarzlarını idame etmek serbest mi? Kılıçdaroğlu, rahatsız oldu. Erdoğan niye böyle söylüyor. Bu ayrımcılıktır, niye ayrımcılıktır. Bugüne kadar Alevi vatandaşımız, Alevi olduğunu söyleyemediği için, rahatsızdı. İşte onun önünü açtık. Sen de Alevisin, çık rahat rahat ben Aleviyim de korkma, rahat ol. Ben de Sünniyim rahatça söylüyorum. Milleti aldatmayalım, ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol. Mevlana’ya sevgili olduğunu söylüyorsun, aldatıcılardan olma. İşte biz bunu sağladığımız için Türkiye büyüdü” diye konuştu.
“Milli gelirin 230 milyar dolardı. Ama şimdi 820 milyar dolar oldu” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Nereden nereye, Ey MHP bankaları boşalttın bankaları. Ziraat Bankası, Vakıf Bank hepsi gidiyordu. Geldik, şimdi Ziraat Bankası güçlendi. Halk Bankası güçlendi. Vakıf Bank güçlendi. Yolsuzlukların olduğu Türkiye’de bunlar olabilir miydi? Kardeşlerim, bakınız IMF borç, CHP’nin yavrusu DSP, kendilerini ziyarete gittim. ‘Bizim için böyle diyorsunuz ama biz yavru değiliz’ dedi. Bırak o işi bal gibi yavrusunuz. ‘Değilseniz, onlar sizin yavrunuz’ dedim. Bakın ne oldu, gittiler beraber yürüyorlar şimdi yolda. Ana ile yavru beraberler, yan yana, birlikte yürüyorlar. Bir şey olacaklarından değil, o ayrı mesele ama kardeşlerim, şurası önemli 23,5 milyar dolar IMF borçla bize devrettiler. 14 Mayıs’ta geçen yıl, IMF bitirdik mi? Sıfırladık mı? Şimdi bizden 5 milyar dolar borç istiyorlar. Veririz, veren el alan elden üstündür. Merkez Bankasını boşalttılar. Bahçeli, neyi kime anlatıyorsun. Merkez Bankası’nın kasasında neredeyse bir şey kalmamıştı. 27,5 milyar dolar, bununda ciddi bir kısmı altın ve bunun yanında da yurt dışındaki vatandaşlarımızın parasıydı. Ama şimdi, 133 milyar dolar kasamızda paramız var. Nereden nereye, şimdi Ankara hızlı trenin başkenti oldu. Kardeşlerim, Ankara’dan İstanbul’a gidiyoruz. Ankara’dan Konya’ya gidiyoruz. Eskişehir’e gidiyoruz. Artık bunlar açıldı. Ankara hava yollarının merkezi oldu. Ankara savunma sanayinin merkezi oldu. Uzay ve uydu sanayinin başkenti oldu. Bakın önceki gün İstanbul’da bir kardeşimiz, Edirne Keşan’da Türkiye’de üretilen, bir insansız hava aracını, 24 saat 34 dakika havada kalarak bir rekor kırdı. Adı Bayraktar, Türkiye’de üretiliyor. Kendi mühendislerimiz, teknisyenlerimiz üretiyor. Baba evlatlar her beraber ailece bunu yaptılar. Tankımızı, helikopterlerimizi, piyade tüfeklerimizi, uydularımızı, roketlerimizi artık kendimiz tasarlıyor, kendimiz üretiyoruz.”
“CHP, MHP SABAH AKŞAM BAŞÖRTÜSÜYLE UĞRAŞIRSAN BU SEVİYEYE GELEMEZSİN”
CHP ve MHP’ye seslenen Erdoğan, “CHP, MHP sabah akşam başörtüsüyle uğraşırsan bu seviyeye gelemezsin. Sabah akşam milletin inançlarıyla uğraşırsan, Moğolistan’daki ilk Türk anıtlarına, Saraybosna’daki Osmanlı camilerine, köprülerine ulaşamazsın. Ama biz ulaştık. Yollarını yaptık. Hani sen milliyetçiydin ya sen kafatası milliyetçisisin. Vatansever değilsin, milliyetperver değilsin, milletin dili ile inancıyla, kültürüyle, yaşam tarzıyla uğraşırsan ekonomiyi büyütemezsin. İhracatı arttıramazsın. 36 milyar dolardan aldık, bak şimdi 155 milyar dolara çıkardık. Nereden nereye, bakın şu anda CHP ne yaptı? Sözüm ona dindar, muhafazakar bir şahsı cumhurbaşkanı adayı gösterdi. CHP Genel Müdürü şimdi gittiği yerlerde kitaptan, Hz. Peygamberden bahsediyor. Allah (c.c.) ağzına alıyor. Hamdolsun, ne kadar güzel. Güzel şeyler oluyor. O da alıştı bu işlere güzel güzel, aman yarabbi ne güzel gelişmeler. Öbür taraftan HDP’nin adayı 77 milyona hitap etmeye, bayrak demeye başladı. Vatan demeye başladı. Cami demeye başladı. Baktım ki hutbelerden de bahsediyor. Ve ne diyor, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı eleştiriyor. Diyanet İşleri Başkanlığı hutbeleri merkezden gönderiyor. Allah Allah bak neleri takip etmeye başladı. Neleri takip etmeye başladı. Ya senin cami ile işin var mıydı? Bunlar sipariş üzerine bu işleri yaparlar. Sipariş, bunların ibadeti filan, hepsi bunların aldatmaya yöneliktir. Oy kazanmaya yöneliktir. Bunlar olduğu gibi görünüp, göründüğü gibi olanlar değildir” ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kardeşlerim, biz sadece Türkiye’yi değil, muhalefeti dahi değiştirdik, dönüştürdük. Kardeşlerim, şimdi bir günümüz var. Artık muhalefete ve onun adayına söz söyleyecek değilim. Muhalefetin ne kadar içler acısı durumda olduğunu sizler zaten görüyorsunuz. Pensilvanya artık dengesini kaybetti. Beddua üzerine beddua ediyor. CHP, seçimden umudunu kesti. Artık millete hakaret ediyor. Müslümanlara hakaret edilmesine seyirci kalıyor. Aynı programa çıkıyor, aynı programda bu Doğan Grubu’nun yayın organında, görsel medyada çıkıyor, aşağılık bir kadın affedersin onun yanında Müslümanlara hakaret ediyor. Bunda hiçbir ses yok. Şu hale bak, kimsin sen? Sen kimsin? Önce haddini bil. Sen nasıl olur da yüzde 99 Müslüman olan böyle bir ülkede kalkarsın da ’Müslümanlardan başka bir şey mi bekleyeceksiniz’ diyeceksin. Kimsin sen? MHP derseniz, bu yönetim MHP’yi aldı. CHP’nin Pensilvanya’nın kuyruğu haline getirdi. Durumları gerçekten içler acısı. 30 Mart’ta Ankara’da bir ortak aday çıkardılar. Derslerini aldılar. Ortak aday, halen kaybettiğine inanmış değil. Mahkeme kapılarında sonuç bekliyor. 10 Ağustos’ta da ortak adaylarının akıbeti aynı olacak. Ortak aday tam manasıyla evlere şenlik."
Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğünü izlediniz mi? Savaş Ay’ın programını izlediniz mi? Çok başarılı bir genel müdür değil mi? Adam gülüyor, sırıtıyor hastaneler rezalet. Sırıtıyor, gülüyor. Hani güleriz ağlanacak halimize var ya Kılıçdaroğlu sen busun, ağlanacak haldesin. Bu adamı nasıl oldu da CHP’nin başına getirdiler. Kaset kaset, hala Baykal sağolsun bu Başbakan bunu çıkarmak zorunda diyor. Git sen çıkar. Ben sana yolu gösterdim. İşte bu dinleyenler, bu gözetleyenler, seni de gözetledi diyorum. Bu Başbakan, samimi olmasaydı. Anayasa tartışmalarında anında olaya Binali Yıldırım kardeşimle biz müdahale ettik. Yayından kaldırıldı. Bizim bu iyiliğimizi hala görmüyor. Ve diyor ki Başbakan bunu çıkarsın. Kılıçdaroğlu’nu korumaktan vazgeç."
(İHA)