BIST 9.900
DOLAR 34,10
EURO 38,09
ALTIN 2.875,03
HABER /  POLİTİKA

Partilerin ekonomi politikası

Erken seçim yaklaştıkça seçime katılacak partilerin ekonomi programları da netleşmeye başladı. Ortak hedef ne?

Abone ol

Tüm siyasi partiler, seçim hazırlıklarına kilitlenirken, vatandaşın gözü de partilerin ekonomik programına çevrildi. İktidar partisi AKP de dahil olmak üzere hemen hemen tüm partiler işsizliği ortadan kaldıracak çözüm önerilerinde bulunuyor.

İşte partilerin meydanlarda dile getireceği ekonomik programları şöyle:

İşsizlik hâlâ problem

AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz: Bütün maaş artışlarını piramidin tabanındaki çalışanlara yönelik olarak kullandık. Bir yılda bütün memurlara ayırdığımız maaş 95 milyar YTL. Önceliği, daha fakir olandan yana kullandık. 2002 seçiminden sonra bir araçla yola çıktık, bu araç yoldan çıkmış, harap olmuş. Biz bu aracı önce onardık, sonra yola koyduk ve onu hareket edebilir hale getirdik. Faiz oranlarındaki düşüşten dolayı 100 milyar YTL fazlamız var. Bunu da maaşlara yansıttık.

KADINLARA DA İŞ: İşsizlik konusu, dünyanın problemi. Bunda, toplumdaki gelişmelerin de etkisi var. Eskiden kadınlar bu kadar iş istemezdi, şimdi bütün kadınlar iş istiyor. Teknoloji gelişiyor, artık işletmeler emek yoğun olmuyor. Belki tek başarısız olduğumuz yer, bu alandır. O da işsizlik oranını yüzde 11’den yüzde 9’a indirmemize, milyonlarca yeni işsizi işe almamıza rağmen.

Yabancı sermayeye şartlı evet

MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı: Bizim bu konuda tek bir sloganımız var. “Yabancı sermayenin gelmesine evet, ama kontrolüne hayır”. Türk ekonomisi, AKP ile başlayıp AKP ile bitecek bir ekonomi değil. Türkiye’nin temel tercihi var, o da serbest piyasa ekonomisidir.

Yabancı sermayeye karşı olurlar mı diye endişe ediyorlar. Önemli olan yabancı sermayenin üretime yönelik, istihdam artırmaya yönelik yatırımlar için Türkiye’ye gelmesidir. MHP’nin temel tercihi, üretim ekonomisidir. Bugün uygulanan, rant ekonomisidir. Dolayısıyla rant ekonomisinden üretim ekonomisine geçilmesi lazım. MHP, yatırım, üretim ve istihdamı artıracak. Küçük ve orta boy işletmeleri teşvik edecek, geliştirecek.

Rekabetçi kur politikası

ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu: AK Parti tarafından hazırlanan bu program, nereden bakarsanız bakın kur çıpasına dayalı bir sistemdir. Bu programı Kemal Derviş hazırladı. Bu programın uygulanabilirliği, tamamen yüksek reel faiz kurgusuna dayalıdır. Yüksek reel faizin kur makasında biriktirdiği risk, bir gün mutlaka gerçekleşecektir. Yani bu makas mutlaka kapanacaktır. Dalgalı kur sisteminden planlı ve rekabetçi bir kur politikasına geçmek lazım.

OLAĞANÜSTÜ POTANSİYEL: Türkiye, olağanüstü potansiyellere sahip bir ülke. Sosyal güvenlikten yoksun 12 milyon çalışanın varolması, benim için bir fırsat. Bu, hem sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilir ekonomik rasyonellere oturtulması için fırsat, hem de Türkiye’de emeklilik tasarrufları üzerinden olağanüstü fonlar oluşturabilmek için. Sonuçta hepimiz aynı gemideyiz.

Yapısal reform ve teşvik

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar: Bir makro ekonomik programımız var. Hem parti içinden, hem parti dışından, üniversitelerden, yurtdışından, Dünya Bankası’nda çalışan Türk uzmanlardan oluşan geniş bir heyet tarafından hazırlandı. Serbest rekabet temeline dayalı,

KOBİ odaklı, yapısal dönüşüm reformlarını, tarımı, teşvikleri, vergi reformunu ve sosyal güvenlik reformunu da içerisinde barındıran bir program.

CİDDİ TEDBİRLERİMİZ VAR: İşsizlik, güvenlik, KOBİ ağırlıklı politikanın temelinde, yıllardır süregelen işsizlik problemini önlemeye yönelik ciddi tedbirlerimiz var. Tarımsal kesimdeki çözülmenin önüne geçeceğiz. Teşviklerle ilgili önemli farklılıklar ortaya koyacağız. Enerji politikaları konusunda çalışmalarımız var. Bütün bunların hepsi, yatırım ortamını iyileştiren, ülkenin rekabet gücünü geliştiren yeni bir yapılanma ve bana göre doğrudan yatırıma yönelecek yabancı sermayede büyük bir akım olacak.

Hedef sıfır açlık

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal: Sanayi politikaları belirlenirken TİSK, TOBB, Sanayi ve Ticaret odalarıyla birlikte çalışma götürülecek. Teşvik politikasına hakim olan anlayış tamamen değişecek. Teşvik anlayışı “coğrafi teşvik” olmaktan çıkarılıp sektörel bazda ele alınacak. Bölgeler arası dengesizliği gidermek için de ayrıca program uygulanacak. Ancak teşvik sistemi asıl ekonomide canlılık yaratmak amacıyla silbaştan düzenlenecek. Teşvikin piyasaya bilinçli bir müdahale olduğu tezinden hareket edilecek.

PİYASA EKONOMİSİ: Ekonomik sisteme serbest piyasa koşulları yön verecek. Dünya ile bütünleşmiş piyasa ekonomisi uygulanacak, ancak bu ekonomi sorunlarını çözecek, kendi ayağı üzerinde durabilen, dünya ile rekabet edebilir hale gelecek. CHP Lideri Baykal bu anlamda kısa sürede dünya markası olan Vestel’i yakından takip ettiğini ancak yüzde 75’leri bulan yabancı girdi oranının mutlaka düşürülmesi gerektiğini vurguluyor.

İŞSİZLİKLE MÜCADELE: Türkiye’nin ve halkın en önemli gündemi olarak öne çıkan yoksulluk ve işsizlikle mücadele için ayrı ayrı program uygulanacak. Bir ekonomik program uygulanıp işsizliğin bunun sonucu olduğu anlayışı terk edilecek. Ramazanda yardım paketleri dağıtma anlayışı terk edilerek, CHP iktidarında “Sıfır açlık” programı uygulamaya konulacak. Bunun için öncelikle eğitim sistemiyle ilintili olarak meslek sistemi kökten değiştirilecek.

Kaynak: Akşam