Herkes Türkiye parti mezarlığına döndü diye dert yanıyor. Çözüm önerisi Adem Sözüer'den geldi.
Abone ol2005’deki Yeni TCK hazırlıkları esnasında Meclis Adalet Komisyonu’nda danışmanlık yapan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Doçent Adem Sözüer parti kapatma davalarını zorlaştırmak için bir arayış olduğunu, kendisinin bu arayışa yönelik çözüm önerisinin parti kapatma davalarını Meclis’in iznine bağlayacak bir Anayasa değişikliği olduğunu söyledi.
Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP hakkında geçtiğimiz cuma günü açtığı kapatma davasından sonra Hükümet ve MHP kanadından parti kapatma davalarını engelleyici anayasal bir değişiklik çalışmaları başlatıldı.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Adem Sözüer şunları söyledi:
KAPATMAYA MECLİS KARAR VERSİN
Adem Sözüer konuya ilişkin şunları söyledi:
“Şu anda parti kapatma davalarını zorlaştırıcı bir anayasal değişiklik arayışları var. Benim bu konudaki çözüm önerim parti kapatma davası açılabilmesinin Meclis’in nitelikli çoğunluk, mesela ¾’lük bir çoğunluk ile alacağı bir izne tabii tutulması ve bunun için bir anayasal değişiklik yapılmasıdır. Türkiye’de kamu görevlileri hakkında dava açılabilmesi 4483 sayılı kanunla belirlendiği üzere belli makamların iznine bağlıdır. İzni verecek makam kamu alanına bağlı olarak değişse de, tapu müdüründen valiye, kaymakama kadar tüm kamu görevlileri hakkında dava açılması izne bağlıdır. Benim önerim buna benzer bir uygulamanın yapılacak bir anayasa değişikliği ile siyasi partiler için de geçerli olmasıdır. Meclis nasıl ki, bazı siyasileri Yüce Divan’a gönderip göndermeme konusunda yetki kullanıyorsa, parti kapatma davalarında da benzer bir yetkiyi kullanmalıdır. Meclis burada sadece bir siyasi parti hakkında dava açılıp açılamayacağına karar verecektir ama dava açılırsa bu davayı sonuçlandıracak olan Anayasa Mahkemesi'dir. Burda önemli olan boşu boşuna açılan davaların önünü kesmektir. Güçlü deliller olmadan dava açmak böylece engellenecektir. Bu vatandaş için de böyle olmalıdır. Bizde açılan davaların yüzde 50’si beraatla sonuçlanmaktadır. Avrupa’da ise açılan davaların yüzde 90’ı mahkumiyet almaktadır. Bizde yeterli delil olmadan açılan davalar insanları lekelemektedir.”
Kaynak: Gazeteport