CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, CHP’nin hesaplarında hiçbir yolsuzluk ya da suistimalin söz konusu olmadığını belirtti.
Abone olToprak, Anayasa Mahkemesi'nin CHP'nin 2007 yılı hesaplarına yönelik olarak yaptığı inceleme ve bunun sonrasında ortaya çıkan durum nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamasında "Özellikle ve önemle belirtiriz ki partimizin hesaplarında hiçbir yolsuzluk ya da suistimal söz konusu değildir" diyen Toprak, buradaki temel sorunun 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun yetersizliğinden kaynaklı bir durum olduğunu belirtti. Mevcut kanunun yetersizliği, günün koşullarına uyarlanmasında ve yorumlanmasındaki sorunlu durumun bu tür bir sonucun ortaya çıkmasına neden olduğunu kaydeden Toprak, "2007 seçim sürecinde yapılan; tanıtım, propaganda, reklam, görevlendirmeler v.b durumlar parti faaliyeti çerçevesinde değerlendirilmemiştir. Örneğin partinin güvenliğini sağlayan emniyet görevlilerine verilen yemek bedeli Anayasa Mahkemesince hazineye irad kaydedilmiştir. Veya partimiz tarafından gönüllülerce seçim döneminde tahsis edilen araçlara yapılan portatif ses sistemleri ve alınan akaryakıt bedelleri yine hazineye irat kaydedilmiştir. Yine gerek satıcıda, gerek alıcıda gerekse kargoda kayıp olduğu tespit edilen fatura aslı yerine ilgili firma tarafından faturanın kaybolduğunu belirten bir üst yazı ve faturanın ikinci suretinin noter tasdikli bir nüshası belge olarak partimiz tarafından sunulmuş ancak Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmemiştir" dedi. Bu örneklerin söz konusu yasanın ne kadar yetersiz olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Toprak, bu nedenle de 13 Şubat 2011 tarihinde bütün partilerin oylarıyla kabul edilen 6111 sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 180. Maddesinin şu şekilde geliştirildiğini belirtti: "Ancak yapılacak kanuna uygunluk denetimi siyasi partilerin amaçlarına ulaşmak için yapılmasında fayda görülen faaliyetleri daraltacak veya bu faaliyetlerin yerindeliğini içerecek şekilde yapılamaz. Denetimde harcamaların gerçek mahiyeti esas alınır. Şekle ve usule ilişkin eksiklikler harcamaların kabul edilmemesini gerektirmez.
Siyasi partiler amaçlarına ulaşmak için gerekli gördükleri siyasi faaliyetleri kapsamında her türlü harcama yapabilirler.
Siyasi partiler mal ve hizmet alımı ile yapım işlerini, açık ihale, kapalı zarf usulü ve yazılı veya sözlü olmak üzere doğrudan veya pazarlık usullerinden herhangi biri ile yapabilir.
Siyasi partiler harcamalarını fatura, fatura yerine geçen belgeler ile bu belgelerin temin edilmesinin mümkün olmadığı hallerde harcamanın doğruluğunu gösterecek muhtevaya sahip olmak şartıyla diğer belgelerle tevsik ederler. Ancak kaybolma, yırtılma ve yanma gibi mücbir sebeplerle aslının temin edilemediği hallerde, fatura ve fatura yerine geçen belgeler yerine bu belgeleri düzenleyenlerden alınacak tasdikli örnekleri kullanılabilir.
Siyasi partiler ücret mukabili geçici veya sürekli olarak çalıştırdıkları kişilere ödedikleri ayni ve nakdi sağlık ve sosyal yardım giderleri ile amaçlarına ulaşmak için görevlendirdikleri kişiler tarafından yapılan yurt içi ve yurt dışı seyahatlere ilişkin konaklama, yol masrafları ve diğer zorunlu harcamaları gider olarak kayıt edebilirler. Siyasi partiler, mal ve hizmet alım sözleşmelerinden kaynaklanan mahkeme kararları ile ödedikleri miktarı ve masraflarını gider olarak kaydedebilirler." Toprak, bu yasanın kısmen de olsa siyasi partilerin faaliyetlerini tam gerçekleştirmeleri için bir takım zorlukları ortadan kaldırdığını ifade ederek, "Örneğin bu değişiklikler çerçevesinde bir inceleme yapılmış olsaydı söz konusu durum asla ortaya çıkmayacaktı" dedi.