BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Parmak kıza 10 bin yıllık tedavi!

Türkiye onu parmak çocuk olarak tanıdı. Doğum sırasında oksijensiz kalan ve beynin de hasar oluşan parmak çocuk Buse'yi hayata 10 bin yıllık bir tedavi bağladı.

Abone ol

Doğuştan cerebral palsy (beyin felci) ve mental motor retardasyon (mental motor olarak beyin fonksiyonlarının geri kalması) sebebiyle yatağa bağımlı yaşayan, konuşamayan, görme yeteneği gerileyen ve algılamada sorunlar yaşayan 6 yaşındaki Buse Gümüş, 10 bin yıllık bir tedavi yöntemi olan sayesinde şifa buldu.

Minik Buse 1,5 yıldır devam eden tedavisi sayesinde artık çevresindekilerle diyalog kurabiliyor, desteksiz oturabiliyor ve algılama yeteneğinin gelişmesiyle olayları hatırlayabiliyor.

Mersin'in Edremit ilçesinde ikamet eden, tedavi için 1,5 yıldır ayda iki defa Ankara'ya gelen Ahmet Gümüş, kızlarının hastalığı ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Gümüş, eşinin hamilelik ve doğum sürecinin çok sıkıntılı geçtiğini, kızının oksijensiz kalması dolayısıyla gelişimini tamamlayamadığını belirtti.

Kızının doğuştan "beyin felci ve mental motor olarak beyin fonksiyonlarının geri kalması" rahatsızlıklarının olduğunu dile getiren Gümüş, rahatsızlığı nedeniyle kızının tamamen kendilerine bağımlı bir yaşam sürdürdüğünü, yatağa bağımlı olduğunu, çok az kelime dışında konuşamadığını, algılamasında gerilikler ve görme sorunlarının bulunduğunu anlattı.

REFLEKSOLOJİYLE HAYATA TUTUNDU

Ahmet Gümüş, değişik doktorlara gittiklerini, özel eğitim aldırdıklarını, ancak tedavilerden olumlu cevap alamadıklarını dile getirerek, bunun üzerine internette kızının hastalığıyla ilgili araştırma yaptıkları sırada "refleksoloji tedavisini" gördüklerini, böylelikle doktor Gamze Şenbursa ile irtibata geçtiklerini belirtti.

Yaklaşık 1,5 yıldır kızının tedavisi için her ay iki defa Mersin'den Ankara'ya geldiklerini ifade eden Gümüş, bu süre zarfından kızının önemli ölçüde mesafe kat ettiğini, artık destek olmadan oturabildiğini ve emeklediğini, cümleler kurabildiğini, algısının gelişmeye başladığını, hatırlama yeteneğini kazandığını söyledi.

Ahmet Gümüş, kızının iyileşme göstermesinin eşini ve kendisini çok mutlu ettiğini anlatarak, "Kızım artık her türlü ihtiyacını rahatlıkla bize aktarabiliyor. Buse anaokuluna başladı. Orada çeşitli etkinliklere katılıyor. Doktorlar kızıma oksijen kaybı dolayısıyla tedavisinin ilerlemeyeceğini ve boşuna zaman kaybetmememizi söylemişlerdi. Ancak refleksoloji sayesinde kızım iyileşmeye başladı. Buse iyileşinceye kadar Ankara'ya geleceğiz" dedi.

Tedavisine devam edilen minik Buse de, anaokuluna gittiğini ve çok mutlu olduğunu belirterek, okulda arkadaşlarıyla hoş vakit geçirdiğini anlattı.

KİŞİNİN İHTİYAÇLARINA GÖRE TEDAVİ

Uzman Fizyoterapist ve Refleksolog Gamze Şenbursa ise refleksolojinin özellikle Uzakdoğu toplumlarından binlerce yıllık bir geçmişinin olduğunu söyledi.

Refleksolojinin "merkezi sinir sistemini kullanarak beyne uyarı göndermek suretiyle yeni hücre bağlantıları sağlayarak vücutta iyileşme süreci başlatma" olarak tanımlanabileceğini dile getiren Şenbursa, ayak altında tüm organların izdüşümlerinin bulunduğunu, elle bu izdüşümlere basınç vererek beyne uyarı gönderildiğini, yöntemin merkezi sinir sistemi ve beyni ilgilendiren her türlü hastalıkta kullanılabildiğini söyledi.

Şenbursa, refleks terapinin ise refleksolojiyi de içinde barındıran, fakat daha kapsamlı ve etkili bir tedavi olduğunu belirterek, "Refleks terapide refleksolojiden daha farklı olarak merkezi sinir sitemi, akupunktur noktaları, Çin ve Vietnam vücut haritası, sinir noktaları, beyin, kranial sinirlerde dahil olmak üzere daha fazla bölgeye uyarı verilebiliyor. Bu teknikle bölgeye veya noktaya verilen uyarı ile birlikte nöro-biokimyasal aktivite başlatılıp canlıda yanıtlar elde edilir" dedi.

OTİZM VE MİGREN TEDAVİSİNDE DE KULLANILIYOR
HABERİN DEVAMI İÇİN DİĞER SAFYAYA GEÇİNİZ...

[PAGE]



HANGİ HASTALIKLARDA KULLANILIYOR?

Şenbursa, hastalarının engelli gruplarındaki beyin felci, down sendromu, genetik hastalıklar ve otistik çocuklardan başlayarak dikkat eksikliği, hiperaktivite, MS, parkinson, beyin kanaması, felç, bel fıtığı, migren, zona, fibromiyalji, sinüzit, görme ve duyma kaybı, yüz felcine kadar uzanan geniş bir çerçeveye sahip olduğunu dile getirerek, "Bu yöntem sinir sistemini ilgilendiren her türlü hastalıkta uygulanabiliyor. Refleksoloji, tıbbin yetersiz kaldığı yerden sonra ek tedavi olarak başlıyor" dedi.

Her hastalığın iyileşme sürecinin değiştiğine işaret eden Şenbursa, bunun hastalığın derecesine, lezyonun derinliğine, kişinin durumuna ve vücudun tedaviye verdiği cevaba bağlı olduğunu kaydetti.

Bazı ülkelerde devletin tedavi sürecinde ücretini karşıladığını ifade eden Şenbursa, ancak tedavinin Türkiye'de üniversitelerde bölüm olarak var olmadığından dolayı, sosyal güvenlik kurumları tarafından tanınmadığı dolayısıyla devlet tarafından ücretinin karşılanamayacağını belirtti.

MİNİK BUSE'NİN HASTALIĞI

Gamze Şenbursa, minik Buse'nin hastalığının ise cerebral palsy (beyin felci) ve mental motor mrretardosyon (mental motor olarak beyin fonksiyonlarının geri kalması) olduğunu dile getirerek, Buse'nin tedavisine ilk başlanıldığı dönemde kızın dış ortamla hiçbir bağlantısının olmadığını ifade etti.

Buse'nin beyninin oksijensiz kalması dolayısıyla yaşamsal fonksiyonlarının gelişmediğini belirten Şenbursa, hastasının küçük olması dolayısıyla her seansın 30 dakikadan oluştuğunu, ayak, el ve yüzden elle manuel olarak elle izdüşümlere basınç vererek beyne uyarı gönderdiğini belirtti.

Şenbursa, ortalama 1,5 yıldır tedavisine devam ettikleri minik Buse'nin tam olarak iyileşmesi için belli bir sürenin daha geçmesi gerektiğini dile getirerek, "Ancak geçen sürede Buse artık desteksiz oturabiliyor, cümle kurabiliyor, emekliyor, olayları hatırlayabiliyor ve algılama yetenekleri gelişiyor" dedi.