BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

'Paraya doyan sporcu ihanet ediyor'

Ülkemize olimpiyatlarda serbest güreşte ilk altın madalyayı kazandıran Gazanfer Bilge, Atina oyunları öncesi sporcularımıza hem öğüt verdi hem de sitem etti.

Abone ol

Sporcularımızın yetenekli olduklarını; ancak paraya ve şöhrete doydukları için erken yorulduklarını belirten Gazanfer Bilge, dopingin ne demek olduğunu ise sporu bıraktıktan sonra öğrendiğini söyledi. 1948 oyunlarında arkadaşlarıyla 6 tane altın madalya alan efsane güreşçi, o yıllardaki olimpiyatların Türkiye açısından çok önemli olduğunu dile getirdi. “1950'li yıllarda Avrupalıların güreşte büyük bir üstünlüğü vardı. Üstelik olimpiyatlarda şampiyon olmayı bırakın Türk sporcusunun başarı elde etmesi hayal gibi gelirdi insanlarımıza.” diyen büyük usta, şu çarpıcı açıklamalarda bulundu: “Başta olimpiyatlar olmak üzere uluslararası diğer turnuvalara hazırlanırken sık sık ‘Allah'ım eğer olimpiyatlarda başarı elde edemeyeceksem ülkemde sakatlanayım.' diye dua ederdim.'' Londra Olimpiyatları'ndaki havayı hiç unutamayacağını belirten Gazanfer Bilge, o günleri şu şözlerle dile getirdi: “Yüzlerce devletten yüz binlerce insanının bir araya geldiği bu büyük organizasyonda milletlerin birbirlerine karşı büyük bir üstünlük mücadelesi vardı. Yaşanan bu rekabet ortamında bizler, ay-yıldızlı formayla aldığımız madalyalar ile Türk bayrağını olimpiyat stadyumunda taşımaktan büyük gurur duyardık. Adeta göğsümüz bir kat daha kabarırdı.” Şampiyonluk bizi kibirlendirmezdi Şampiyon olduklarında hiç gurur ve kibre kapılmadan memleketlerine döndüklerini belirten efsane güreşçi, “Bizde amatör ruhu vardı. Pırıl pırıldık. Arkamızda milletimizin dualarının olduğu bilincinde hareket eder, onlara karşı yüzümüz ak olsun şampiyon olalım derdik.'' diye konuştu. 81 yaşındaki efsane güreşçi, şimdiki sporcuların ise kendilerini çok beğendiklerini bunun da kısa sürede olumsuz etkilerini gördüklerini ifade etti. Üç olimpiyat madalyası alabilecek durumda iken Burhan Felek'in kendilerini profesyonel ilan etmesi sonucu 1948'den sonraki olimpiyatlarda yer alamadığını belirten Bilge, o günleri şu sözlerle özetledi: “1952 Oyunları'na gittik. Tüm dünya bizden çekiniyordu. Hepimiz altın madalyanın en büyük favorileriydik. Fakat Burhan Felek'in yanlış tutumu bizim spordan uzaklaşmamıza sebep oldu.” Başarılarının zirveye çıktığı 29 yaşında sporu bırakan Bilge'ye Amerika ve Rusya başta olmak üzere pek çok ülkeden antrenörlük teklifini gelir; ancak o, memleket sevdası yüzünden gelen tüm teklifleri geri çevirir. Olimpiyat şampiyonluğunun büyük bir gurur olduğunu dile getiren Bilge, olimpiyat madalyası ile ilgili duygularını dile getirken, “5 dünya şampiyonluğu olan sporcular bir olimpiyat madalyam olsaydı da hiç dünya şampiyonluğum olmasaydı diye sık sık bana dert yanarlardı.” açıklamasını yaptı. 2004 Atina'da Türkiye'yi temsil edecek sporcularımızı değerlendiren Bilge, çoğunu yetenekli bulduğunu belirtirken, şu çarpıcı açıklamayı yaptı: “Şu an paraya pula doyan sporcu eğlence mekanlarında şampiyonluklarına yakışmayan hareketlerle yeteneklerini harcıyorlar. Her şeyden önemlisi bu millete ihanet ediyorlar. Kendilerini bir hiç uğruna heba ediyorlar.'' Efsane şampiyonun şu anda en dertli olduğu branş güreş. Ülkemizin en çok altın madalya kazandığı ata sporunda seçmelerin adil bir şekilde yapılmadığını ifade eden Bilge, Yaşar Doğu, Celal Atik, Nasuh Akar gibi arkadaşıyla güreşin önünü açtıklarını lakin şimdiki sporcuların haksız şekilde himaye edildiğini vurguluyor. Ve şöyle devam ediyor: “Dünya şampiyonuymuş, şöyle iyi güreşirmiş, böyle tutarmış demeden herkesi Türkiye Şampiyonası'na sokarlardı. Kazanan yurtdışına giderdi. Şu an bunlar yapılmıyor. Adamı olan milli takıma rahatlıkla giriyor.'' Süreyya Ayhan'la patlak veren dopingin adını dahi sporu bıraktıktan sonra öğrendiğini belirten büyük usta, 81 yaşını devirmesine rağmen hâlâ sağlıklı olmasını doğal bir yaşam sürmesine bağlıyor. Kendi adına güreş teknikleri bulunan efsane isim, olimpiyatlara gidecek güreşçilerin başarılı olacağına inandığını belirterek, minderdeki madalya umutlarımıza biraz da sitem ediyor: “Şimdiki sporcular yeni teknik ve taktik uygulamakta zorlanıyor. Biz yüzü koyun yatan güreşçiyi adam saymazdık.” Gazanfer Bilge kimdir? 1948 olimpiyatlarında altın madalya kazanan 4 güreşçimizden tek yaşayanı. (Gazanfer Bilge, Nasuh Akar, Celâl Atik ve Yaşar Doğu) Türkiye'ye serbest güreşte ilk altın madalyayı kazandırdı. 1946 Avrupa Şampiyonası'nda ve 1948 olimpiyatlarında tüm rakiplerini tuş ederek şampiyon oldu. Güreş hayatı boyunca yenilgi yüzü görmedi. 29 yaşında güreşi bıraktı. İsveç'te son zamanlarda yazılan "Güreşte Oyunlar" adlı kitapta sarma ve künde oyunlarından Bilge Sarması ve Bilge Kündesi diye bahsediliyor. Katıldığımız olimpiyatlarda kazandığımız en fazla madalya sayısı 1948 oyunlarına ait. Nurullah Kaya/ZAMAN