Merkez Bankası Başkanı Yılmaz'ın herkesin merak ettiği eşi Duriye Yılmaz'ı Akşam'dan Deniz Güçer buldu.
Abone olMerkez Bankası Başkanı Yılmaz'ın herkesin merak ettiği eşi Duriye Yılmaz'ı Akşam'dan Deniz Güçer buldu. Duriye Yılmaz, eşini ve ailesini anlattı. Eşinin çok önemli bir göreve atandığını, 'paranın yeni patronu' olduğunu belirten Duriye Yılmaz: O kendi işini yapar, ben kendi işimi. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz
Merkez Bankası Başkanlığı'na atanan Durmuş Yılmaz'ın eşi Duriye Yılmaz, evinin kapısını AKŞAM'a açtı. Duriye ve Durmuş Yılmaz çifti, Ankara Yenimahalle'de 40-50 yıllık bir evde yaşıyor. Yılmazlar uzun süredir bu evde oturuyor. İki katlı evin tapusu Duriye Hanım'ın üzerinde. Yılmaz çiftinin üç çocukları var. Dedesinin adını taşıyan Mahmut Yılmaz İstanbul'da işletme okuyor. Babaannesini adını taşıyan Emine Yılmaz ise İngiltere'de eğitim görüyor. İngilizce öğretmenliğini bitiren büyük kızı Hilal evli ve bir çocuk annesi.
Zili çaldığımızda kapıyı Duriye Hanım açtı. Eşinin yeni görevinden dolayı evlerine gelen misafirlerini ve akrabalarını ağırladığını belirten Duriye Yılmaz, kapıda ayaküstü sorularımıza yanıt verdi.
HERKES İŞİNİ YAPAR
İlk sorumuz evin bütçesiyle ilgili oldu. Durmuş Yılmaz'ın 'paranın yeni patronu', döviz rezervini yönettiğini hatırlatıp, 'Evde para hesabını kim yapıyor, harcamalara kim yön veriyor?' diye sorduk. Duriye Hanım, bu soruya, 'Evin bütçesi bende. Yıllardır öyledir. Eşim işini çok seven bir insan. O kendi işini yapar, ben evin işlerinden sorumluyum. Bir tek gün bile işi eve getirmedi, bundan sonra da getirmez. Kendi işlerimizi yapmaya devam edeceğiz' yanıtını verdi. Durmuş Yılmaz'ın Merkez Bankası'na atanması, eşini çok heyecanlandırmış. Duriye Yılmaz, 'Hala daha heyecanlıyım. Durmuş Bey akşam eve gelince birlikte çocukları aradık ve haberi verdik. Çok sevindiler' dedi. Duriye Yılmaz, tebrik telefonlarının gece boyunca susmadığını da söyledi.
KONUŞMAMI İSTEMİYOR
Eşinin çok önemli bir konuma geldiğini belirten Duriye Hanım, 'Eşim fotoğraf çektirmemi ve bir süre konuşmamı istemiyor. Elbette daha sonra sizlerle bir araya geleceğiz. Eşim de akşam eve geldiğinde çok neşeliydi. Oturup sohbet ettik. Ama söylediğim gibi hiçbir zaman işini eve taşımamıştır' diye konuştu. Duriye Yılmaz, herkesin Yılmaz Ailesi'ni merak ettiğini bildiğini söyledi. Eşinin, görevi ve konumu gereği gitmesi gereken yerlere kendisinin de gideceğini belirten Duriye Yılmaz, 'Ama şimdiye kadar iş ve ev bizde hep ayrı tutulmuştur' dedi.
HAYATI ZORLUKLARLA GEÇTİ
Durmuş Yılmaz'ın hayatı, yokluk ve zorluklara rağmen, azimle, başarının nasıl yakalanabileceğini ortaya koyuyor. Durmuş Yılmaz, 1947 yılında Uşak'ın Karacaömerli Köyü'nde doğdu. Beş çocuklu ailenin dördüncü çocuğuydu. 2.5 yaşındayken babasını böbrek yetmezliğinden kaybetti. Binbir zorlukla okuyan Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin en önemli kurumlarından birinin başına atandı. Her türlü sıkıntıya katlanarak Durmuş Yılmaz'ı okutan annesi Emine Hanım ise beş yıl önce vefat etti.
Duriye Yılmaz, eşi Durmuş Yılmaz'ın boş vakitlerinde bahçede çiçek diktiğini ve toprakla uğraştığını söyledi. Duriye Hanım, 'Durmuş Bey toprakla uğraşmaktan büyük keyif alıyor' diyor.
ANNEM ODUN SATIP KARDEŞİMİ OKUTTU
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın ablalarından Fatma Yılmaz, Uşak'ın Karacaömerli Köyü'nde, Dulkadir Kil ise Eşme'de yaşıyor. Erkek kardeşi Alim Yılmaz Hollanda'da işçi olarak çalışıyor. Dulkadir Kil, kardeşinin okuma azminin hayatını değiştirdiğini anlatıyor. Ablası Fatma ile annesinin birlikte silkeledikleri palamut ağacının altında otururken, annesi Emine Hanım'ın, ağacın tepesindeki Durmuş'a, 'Oğlum durumumuz iyi değil, yetiştiremiyorum. Seni okutacak durumum yok' dediğini söylüyor. Annesinin bu sözü üzerine Durmuş'un ağaçtan atlayıp, kaçtığını belirten Dulkadir Kil, o günleri şöyle anlattı:'Akşama kadar bekledik, kardeşim gelmedi. Akşam hava kararınca annem dışarı çıkarak, 'Oğlum, hadi gel ortaya çık, seni okutacağım' diyerek bağırmaya başladı. Durmuş bizim bahçedeki dama gizlenmiş. Annemin, 'Seni okutacağım' sözünü duyunca ortaya çıktı. Annem tarlayı sattı, dağlarda odun kesip, sarıp, eşeğe yükler, yayan kasabaya gidip odunları satardı. Kardeşimi bu zor şartlarda okuttu. Uşak'ın Uluğbey İlçesi'nde ortaokul ve liseyi okudu. Sonra Ankara'ya gitti. Orada bildiğim kadarıyla bursla İngiltere'de üniversite eğitimini tamamladı. Annem çok cesur bir kadındı. Onu çok zor şartlar altında okuttu.'Dulkadir Kil, kardeşinin alçak gönüllü biri olduğunu ve her yaz kendilerini ziyarete geldiğini belirterek, 'Kendisi alçak gönüllü bir insan. Kibirli değildir. Geldiği zaman özel yatak yapılmasını istemez. Nerede olursa, orada uyur. Bulunduğu ortama kolay uyum sağlar' diye konuştu.
KİTAP KURDU
Karacaömerli'de oturan Fatma Yılmaz, tarlada çalışıp, geçimini sağlıyor. Eşini kaybeden ve iki çocuğu şehir dışında oturan Fatma Yılmaz, 'Çok onurlandık ve mutluk olduk. Kardeşimle Merkez Bankası daha da büyür. Elinden kitap düşmezdi' dedi.