BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Paranın önemli isminden sert uyarı

Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin'den dikkat çeken uyarı...

Abone ol

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Ekrem Keskin, "Şu anda bireysel kredilerin aşağı yukarı yüzde 50'den fazlası 4 yıldan daha uzun vadeli. Çünkü bankalar dışarıdan bu kaynakları sağlayabiliyor. Şu andaki gelişmeler uluslararası piyasalardan bu vadelerde kaynak sağlanmasını zorlaştırmış gibi görünüyor. Yurtdışından kaynak sağlanamazsa kredilerde ortalama vade 3 yılın altına iner" dedi.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Ekrem Keskin, bireysel kredilerde vadelerin kısalmasının beklendiğini belirterek, bireysel kredilerde ortalama vadenin, uluslararası piyasalardan kaynak sağlanamaması durumunda 3 yıl ve biraz daha aşağılara inmesinin beklenebileceğini ifade etti.

TBB tarafından düzenlenen, bankacılık sektöründe Temmuz-Eylül 2011 dönemindeki gelişmelerin ve önümüzdeki dönem beklentilerin değerlendirildiği basın toplantısında konuşan Keskin, "Şu anda bireysel kredilerin aşağı yukarı yüzde 50'den fazlası 4 yıldan daha uzun vadeli. Çünkü bankalar uluslararası piyasalardan bu kaynakları sağlayabiliyorlardı. Şu andaki gelişmeler uluslararası piyasalardan bu vadelerde kaynak sağlanmasını zorlaştırmış gibi görünüyor. Eğer bu vadelerde kaynak sağlanırsa, bankalar bu imkanı sunmaya devam ederler. Değilse 3 yıl veya biraz daha aşağıya inmesini beklemek mümkün" dedi.

Bankacılık sisteminde kaynaklar ile ilgili gördükleri kısıtın yurtdışından borçlanma ile ilgili olduğunu belirten Keskin, bu durumun, kredi talebinin de yavaşlayacağı varsayımı ile dengeleneceğini belirtti.

İYİMSER OLMAK İÇİN ERKEN

Keskin, "Ancak kredi talebi devam ederse bu mevduat üzerinde bir baskı yaratabilir. Kredi talebi ile kaynak arzı arasında dengenin oluşacağını düşünüyorum. Şu anda kaynaklar üzerindeki bir baskı henüz faiz oranlarını yukarı itecek kadar yüksek değil. Kredi talebi yavaşlamaya devam ederse bu baskının da azalacağını tahmin ediyorum" diye konuştu.

Hem uluslararası piyasalardan gelen kaynak kısıtının, hem tasarrufların artırılması yönündeki önlemlerin Türkiye'de önümüzdeki yılın en güncel konularından olacağına değinen Keskin, sektörün kredi hacmini artırmak için ihtiyaç duyduğu kaynakta ana kalemin mevduat olmaya devam edeceğini söyledi.

Bankacılık sektörünün 2012'de gündemindeki en önemli konunun, büyümenin yavaşlaması olacağını ifade eden Keskin, bunun da bankaların bilançolarının yavaşlaması, kredilerinin yavaşlaması anlamına geleceğini, yavaşlayan büyüme ve düşen kâr marjları dikkat alındığında da kârlılık açısından iyimser olmak için erken olduğunu kaydetti.

BANKACILIK SEKTÖRÜ İHTİYATLI

Sektörün 2012 yılına daha ihtiyatlı girdiğini ve çevredeki gelişmelerin çok olumlu olmadığını belirten Keskin, "Böyle bir ortamda gelişmekte olan bir ülke ve büyüme için dış kaynak isteyen bir ülkenin bankacılık sektörünün ihtiyatlı olması da çok doğal. 2012 yılında kaynak kısıtıyla daha fazla karşılaşma ihtimalimiz olduğuna göre, büyüme hızımızın bir miktar aşağı gelmesi normal. Ayrıca tasarruf oranımız düşük düzeyde. Bizim tasarruf oranımızın yükseltilmesi önemli. Bu beklentiler yanında bankacılık sisteminin özkaynaklarının büyümesini sınırlandıracak daha fazla önlem alınmaması gerekir. Bankacılık sistemine getirilen her ek yük şu anda kârları üzerinden özkaynaklarını sınırlandırıyor... Özkaynakların büyümesindeki yavaşlama uzun dönemde ekonominin büyümesini sınırlandıracaktır" dedi.

ZORUNLU KARŞILIKLARA FAİZ ÖDENMESİ TALEBİMİZ SÜRÜYOR

Mevduatın ortalama vadesinin 3 ay civarında olduğu göz önüne alındığında zorunlu karşılıklarda uygulamanın öncelikle 6 ve 12 ay vadeleri esas almasının daha yararlı olacağını ve sektörün zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi talebinin de devam ettiğinin altını çizen Ekrem Keskin, "Sektör, Türk Lirası kaynaklar üzerinden alınan zorunlu karşılıkların daha kısa vadelerde daha özendirici olmasını talep ediyor. Zorunlu karşılıklara faiz verilmemesi bankacılık sisteminin bir yandan gelirini azalttı, bir yandan da o kadarlık bir kaynağı Merkez Bankası'ndan fonladığı için maliyetini artırdı. Öncelikli taleplerimiz bunlar. Ama büyüme döneminden yavaşlama dönemine geçtiğimiz için bu önlemlerin yeni baştan düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz“ dedi.