BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Paralelle böyle mi mücadele edeceğiz?

Geçtiğimiz hafta Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nde, 'Medyadaki siyaset dilinin değişimi' konulu bir konferans verdim.

Geçtiğimiz hafta Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nde, 'Medyadaki siyaset dilinin değişimi' konulu bir konferans verdim.

Üniversite öğrencileri konferanstan bir gün önce benim geleceğimi sosyal medyada takipçileriyle paylaşınca, tam da beklediğim şey oldu. Facebook ve twitter sayfalarından ardı ardına uyarılar gelmeye başladı:

"Süleyman bey! Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nin rektörü Sedat Laçiner paralelcidir. Bu net bilgidir. Onun başında olduğu üniversiteye gitmeniz hiç şık olmaz!"

"Bu kanıya nereden vardınız? Elinizde bir kanıt, bir belge var mı? Hadi kanıt yok diyelim.Kafanızı karıştıran, sizi şüpheye düşüren kuşkulu bir hal var mı?" diye soruyorum, gelen cevap aynı:

"Ama Sedat Laçiner yazılarında sürekli AK Parti hükümetini eleştiriyor. Daha AK Parti'yi öven bir yazısına rastlayamadık."

Aylardır bir veba gibi yayılan hastalığın geldiği nokta tam da bu!

Paralelci ilan edilmemen için her yazında Erdoğan ve AK Parti hakkında şiir gibi yazılar yazman gerekiyor. Yapılan hataları bile doğruymuş gibi ballandıra ballandıra anlatman gerekiyor.

Bunları yapmıyorsan, Sedat Laçiner gibi paralelci ilan edilirsin!

Benim Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nde konferans verdiğim saatlerde Sedat Laçiner, Cumhurbaşkanı'nın elinden başarı plaketi alıyordu! Yani sosyal medyadaki cellatlara bakacak olursak, paralelle mücadelede en ön safta yer alan Cumhurbaşkanı, bir paralelciye başarı ödülü veriyordu!

Sedat Laçiner'le aynı gazetede yazıyoruz ama, henüz bir araya gelme ve tanışma şansı bulamadık. Tanışmadık ama birbirimizin yaptığı işleri iyi biliriz.

En azından ben çok iyi biliyorum.

Laçiner'in hatası, bu ülkenin yarını olan çocuklar için muazzam bir gelecek inşaa ederken, milletin ve devletin menfaatine olan şeylere imza atarken kendi reklamını yapmaması...

Şan, şöhret, makam ve para açlığı çeken küçük insanların yaptığı gibi kendini "Muhteşem" ilan etmemesi... "Hele bakın ben paralelle nasıl mücadele ediyorum" diyerek tribünlere oynamaması...

Bundan da önemlisi, iktidar gücünden nemalanmak ve Erdoğan'ın gözüne girebilmek için suçsuz günahsız insanları "Paralelci" diye harcamaması...

Çanakkale'nin haritadaki yerini bilmeyenlerin, Çanakkale'de yaptığı olağanüstü çalışmalar sonucu CHP'lilerin ve paralelcilerin hedefi haline gelen Sedat Laçiner'i paralelci ilan etmesine ne isim koymalıyım bilemiyorum.

Aylardır bu sayfada altını kalın çizgiler çizerek yazıyorum.

Bu ülkede paralelle mücade eder gibi görünüp masum insanların canını yakan "cellatlar" var. Bu ülkede vatan sevdalısı dürüst insanları görevden alıp, paralelcileri onlardan boşalan makamlara getiren "hainler" var!

Eğer paralelle gerçekten mücadele edilecekse, öncelikli olarak "dostu düşmana çeviren" bu sürüngenlerden kurtulmamız gerekiyor.

Buna bir örnek vereceğim.

Yukarıda da söylediğim gibi, Sedat Laçiner'le aynı gazetede yazıyoruz. Aylardır sosyal medya üzerinden önüne geleni "Paralelci" diye yaftalayanlar, "Sen o paralelci sitede neden yazıyorsun?" diye isyan ediyor.

Neden paralelci deniyor internethaber'e?

Çünkü doğru yerde ve doğru zamanda Erdoğan'ı ve AK Parti'yi eleştiren yazılar ve haberler yayınlanıyor bu sitede... "Siz neden paralelle mücadele eden diğer bazı gazeteler ve onların bazı yazarları gibi yayınlar yapmıyorsunuz?" diye suçluyor.

Oysa örnek olarak gösterdiği gazetelere ve yazarlara hergün mahkeme kanalıyla onlarca tekzip yazısı geliyor. O gazeteler ve yazarlar tekzip üstüne tekzip yerken, İnternethaber'e bugüne kadar bir tek tekzip yazısı gelmemiş!

Ne yapsın İnternethaber?

Sizin o güzel gönlünüzü hoş etmek için, hergün onlarca tekzip yiyeceğini bile bile bazı gazeteler gibi yalan haber mi yapsın? Yoksa sizin sosyal medya üzerinden yaptığınız gibi küfürlerle, hakaretlerle ve iftiralarla bezenmiş cümleler mi kursun?

"Süleyman bey sen paralelle çok iyi mücadele ediyorsun ama ağabeyin Hadi Özışık parelele hizmet ediyor" diyenler var.

Ben paralelle iyi mücadele ediyorum da, bu mücadeleyi nerede veriyorum? Bana bu mücadele imkanını veren İnternethaber ve Hadi Özışık değil mi? 700 bin ila 3 milyon arası okunan yazılarım İnternethaber'in manşetinden gün boyu yayınlanmıyor mu?

Bu internethaber ve Hadi Özışık mı paralelci?

Mesele sadece internethaber ve Hadi Özışık meselesi değil. Adeta tetikçilik yapan bazı yazarlar, onlarca gazete ve internet sitesine şeytanı utandıracak bir çirkeflikle saldırıyor. Ve ne yazıktır ki o tetikçi gazeteciler, Erdoğan'ın çevresinde kümelenen "bazı isimlerden gelen talimatlar" doğrultusunda bu işi yapıyor. Yukarıdaki makam sahibi kişiler kimi hedef gösteriyorsa ona zulmediyor, onu bitirmekle ve batırmakla korkutuyorlar.

Sesimi duyar mı bilmiyorum ama yine de hepinizin şahitliğinde tarihe not düşmek adına Sayın Erdoğan'a seslenmek istiyorum:

Sayın Cumhurbaşkanı...

Sizin savunduğunuz davaya gönülden bağlı olan masum insanları kovup, yerine mücadele ettiğiniz paralelcileri getirenler her yerde cirit atıyor.

Sizin etrafınızda bulunan, sizin verdiğiniz gücü sizden habersiz bir şekilde kendi şahsi kavgaları için kullanan, bazı gazetecileri tetikçi gibi kullanıp, talimatlarına boyun eğmeyen gazete sahiplerini ve yazarları "Paralelci" iftirasına maruz bırakarak yok etmeye çalışan bazı isimler var.

Dostu düşmana çevirme konusunda epey maharetli olan bu kişilerin canını yaktığı insanların çığlıkları, kulakları sağır edecek hale geldi.

Allah rızası için bu seslerin sahiplerine kulak verin!  Size anlatacakları yüzbinlerce ihanet haberleri olacak, buna inanın!