Paralelle böyle mi mücadele edeceğiz?
Geçtiğimiz hafta Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nde, 'Medyadaki siyaset dilinin değişimi' konulu bir konferans verdim.
Geçtiğimiz hafta Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nde,
'Medyadaki siyaset dilinin değişimi' konulu bir
konferans verdim.
Üniversite öğrencileri konferanstan bir gün önce benim geleceğimi
sosyal medyada takipçileriyle paylaşınca, tam da beklediğim şey
oldu. Facebook ve twitter sayfalarından ardı ardına uyarılar
gelmeye başladı:
"Süleyman bey! Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nin rektörü
Sedat Laçiner paralelcidir. Bu net bilgidir. Onun başında olduğu
üniversiteye gitmeniz hiç şık olmaz!"
"Bu kanıya nereden vardınız? Elinizde bir kanıt, bir belge
var mı? Hadi kanıt yok diyelim.Kafanızı karıştıran, sizi şüpheye
düşüren kuşkulu bir hal var mı?" diye soruyorum, gelen
cevap aynı:
"Ama Sedat Laçiner yazılarında sürekli AK Parti hükümetini
eleştiriyor. Daha AK Parti'yi öven bir yazısına
rastlayamadık."
Aylardır bir veba gibi yayılan hastalığın geldiği nokta tam da
bu!
Paralelci ilan edilmemen için her yazında Erdoğan ve AK Parti
hakkında şiir gibi yazılar yazman gerekiyor. Yapılan hataları bile
doğruymuş gibi ballandıra ballandıra anlatman gerekiyor.
Bunları yapmıyorsan, Sedat Laçiner gibi paralelci ilan
edilirsin!
Benim Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nde konferans verdiğim
saatlerde Sedat Laçiner, Cumhurbaşkanı'nın elinden başarı plaketi
alıyordu! Yani sosyal medyadaki cellatlara bakacak olursak,
paralelle mücadelede en ön safta yer alan Cumhurbaşkanı, bir
paralelciye başarı ödülü veriyordu!
Sedat Laçiner'le aynı gazetede yazıyoruz ama, henüz bir araya gelme
ve tanışma şansı bulamadık. Tanışmadık ama birbirimizin yaptığı
işleri iyi biliriz.
En azından ben çok iyi biliyorum.
Laçiner'in hatası, bu ülkenin yarını olan çocuklar için muazzam bir
gelecek inşaa ederken, milletin ve devletin menfaatine olan şeylere
imza atarken kendi reklamını yapmaması...
Şan, şöhret, makam ve para açlığı çeken küçük insanların yaptığı
gibi kendini "Muhteşem" ilan etmemesi...
"Hele bakın ben paralelle nasıl mücadele ediyorum"
diyerek tribünlere oynamaması...
Bundan da önemlisi, iktidar gücünden nemalanmak ve Erdoğan'ın
gözüne girebilmek için suçsuz günahsız insanları
"Paralelci" diye harcamaması...
Çanakkale'nin haritadaki yerini bilmeyenlerin, Çanakkale'de yaptığı
olağanüstü çalışmalar sonucu CHP'lilerin ve paralelcilerin hedefi
haline gelen Sedat Laçiner'i paralelci ilan etmesine ne isim
koymalıyım bilemiyorum.
Aylardır bu sayfada altını kalın çizgiler çizerek yazıyorum.
Bu ülkede paralelle mücade eder gibi görünüp masum insanların
canını yakan "cellatlar" var. Bu ülkede vatan
sevdalısı dürüst insanları görevden alıp, paralelcileri onlardan
boşalan makamlara getiren "hainler" var!
Eğer paralelle gerçekten mücadele edilecekse, öncelikli olarak
"dostu düşmana çeviren" bu sürüngenlerden
kurtulmamız gerekiyor.
Buna bir örnek vereceğim.
Yukarıda da söylediğim gibi, Sedat Laçiner'le aynı gazetede
yazıyoruz. Aylardır sosyal medya üzerinden önüne geleni
"Paralelci" diye yaftalayanlar, "Sen o
paralelci sitede neden yazıyorsun?" diye isyan ediyor.
Neden paralelci deniyor internethaber'e?
Çünkü doğru yerde ve doğru zamanda Erdoğan'ı ve AK Parti'yi
eleştiren yazılar ve haberler yayınlanıyor bu sitede...
"Siz neden paralelle mücadele eden diğer bazı gazeteler ve
onların bazı yazarları gibi yayınlar yapmıyorsunuz?" diye
suçluyor.
Oysa örnek olarak gösterdiği gazetelere ve yazarlara hergün mahkeme
kanalıyla onlarca tekzip yazısı geliyor. O gazeteler ve yazarlar
tekzip üstüne tekzip yerken, İnternethaber'e bugüne kadar bir tek
tekzip yazısı gelmemiş!
Ne yapsın İnternethaber?
Sizin o güzel gönlünüzü hoş etmek için, hergün onlarca tekzip
yiyeceğini bile bile bazı gazeteler gibi yalan haber mi yapsın?
Yoksa sizin sosyal medya üzerinden yaptığınız gibi küfürlerle,
hakaretlerle ve iftiralarla bezenmiş cümleler mi kursun?
"Süleyman bey sen paralelle çok iyi mücadele ediyorsun ama
ağabeyin Hadi Özışık parelele hizmet ediyor" diyenler
var.
Ben paralelle iyi mücadele ediyorum da, bu mücadeleyi nerede
veriyorum? Bana bu mücadele imkanını veren İnternethaber ve Hadi
Özışık değil mi? 700 bin ila 3 milyon arası okunan yazılarım
İnternethaber'in manşetinden gün boyu yayınlanmıyor mu?
Bu internethaber ve Hadi Özışık mı paralelci?
Mesele sadece internethaber ve Hadi Özışık meselesi değil. Adeta
tetikçilik yapan bazı yazarlar, onlarca gazete ve internet sitesine
şeytanı utandıracak bir çirkeflikle saldırıyor. Ve ne yazıktır ki o
tetikçi gazeteciler, Erdoğan'ın çevresinde kümelenen "bazı
isimlerden gelen talimatlar" doğrultusunda bu işi yapıyor.
Yukarıdaki makam sahibi kişiler kimi hedef gösteriyorsa ona
zulmediyor, onu bitirmekle ve batırmakla korkutuyorlar.
Sesimi duyar mı bilmiyorum ama yine de hepinizin şahitliğinde
tarihe not düşmek adına Sayın Erdoğan'a seslenmek istiyorum:
Sayın Cumhurbaşkanı...
Sizin savunduğunuz davaya gönülden bağlı olan masum insanları
kovup, yerine mücadele ettiğiniz paralelcileri getirenler her yerde
cirit atıyor.
Sizin etrafınızda bulunan, sizin verdiğiniz gücü sizden habersiz
bir şekilde kendi şahsi kavgaları için kullanan, bazı gazetecileri
tetikçi gibi kullanıp, talimatlarına boyun eğmeyen gazete
sahiplerini ve yazarları "Paralelci" iftirasına
maruz bırakarak yok etmeye çalışan bazı isimler var.
Dostu düşmana çevirme konusunda epey maharetli olan bu kişilerin
canını yaktığı insanların çığlıkları, kulakları sağır edecek hale
geldi.
Allah rızası için bu seslerin sahiplerine kulak verin! Size
anlatacakları yüzbinlerce ihanet haberleri olacak, buna inanın!