CHP'nin, Tayyip Erdoğan'ın TBMM'deki yemin törenini boykot edeceği açıklamasına en ilginç tepki Sabah yazarı Mehmet Barlas'tan geldi.
Abone ol"Bunlar galiba paralel devletin yemin törenini bekliyor" diyen Sabah yazarı Mehmet Barlas, CHP'nin, Tayyip Erdoğan'ın yemin törenine katılmama ve yurtdışı gezilerine milltvekili göndermememe kararıyla ince ince dalga geçti..
"Kılıçdaroğlu'nun ve onun beyin takımının boykotlarını daha anlamlı ve etkili hale getirmeyi neden düşünmediklerini anlamak mümkün değil" diyen Barlas, CHP'nin boykot kararını Pensilvenya'ya kadar uzattı. İşte Barlas'ın bugünkü yazısı?
DAHA ANLAMLI VE ETKİLİ YAPIN
Haberi duyunca siz de herhalde gülmüşsünüzdür... Buna göre CHP 28 Ağustos'taki Meclis Genel Kurulu'nda yapılacak cumhurbaşkanlığı yemin törenini boykot ederek katılmayacakmış. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, o gün Meclis'e de gelmeyecekmiş... Ayrıca CHP Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yurt dışı gezilerine milletvekili göndermeyerek, bu gezileri de boykot edecekmiş.
Bilindiği gibi cumhurbaşkanları, iktidar ya da muhalefet ayrımı yapmadan yurtdışı gezilerine parlamentoda grubu bulunan partilerden birer milletvekili davet eder... Kılıçdaroğlu'nun ve onun beyin takımının boykotlarını daha anlamlı ve etkili hale getirmeyi neden düşünmediklerini anlamak mümkün değil.
FARKLI BİR YEMİN METNİ
Mesela CHP Genel Merkezi'nde farklı bir cumhurbaşkanı yemin töreni yapabilirlerdi... Bu törende Ekmeleddin İhsanoğlu hem "CHP'nin Cumhurbaşkanı" hem de "Paralel Devletin Başkanı" olarak yeminini ederdi... Bu yemin törenine de dış dünyayı temsilen Pensilvanya'nın temsilcileri olan kıta ve ülke imamları katılırlardı.
Paralel Devlet'in Cumhurbaşkanı yemini için çeşitli beddualardan oluşan bir sentez metin oluşturulurdu... Örneğin "Hiçbir seçimde bizi iktidar yapmayan seçmenlerin ocaklarına ateşler düşsün, her seçimden zaferle çıkanlar yeryüzünde cehennem azapları yaşasınlar" benzeri cümlelere yer verilebilirdi.
PENSİLVANYA BÜYÜKELÇİLİĞİ KURUN
CHP bu çizgiden giderek eylülün ilk haftasında toplanacak olan kurultayının, aslında "Paralel TBMM" olacağını da, ilan edebilirdi. Bu şekilde nasıl olsa yenilecekleri seçimlere katılıp eziyet çekmek yerine, bitmez tükenmez kurultaylarındaki seçimlerle zaferden zafere koşarlardı...
PARALEL BAKANLAR KURULU
Kurultayda çarşaf liste ile kazanan lider, kuracağı "Paralel Bakanlar Kurulu" programına "Türkiye Pensilvanya eyaletini bağımsız bir devlet olarak kabul edecektir" maddesini koyardı... Ve arkasından da "Çiftlik" içinde Paralel Devlet'in büyükelçiliğinin açılması için çalışmalar başlatılırdı.
ACABA NE DEMEK İSTİYORLAR?
Böyle şey olur mu?
Bu yazdıklarım tabii ki şakadan öteye anlamlar yüklenerek algılanmamalı... Ama işin ciddi olan yanı,
"CHP'nin boykotu"nun gerçek olmasıdır. Demokrasiyi de, devlet geleneklerini de, siyasi ve insani nezaketi de yok sayan bu tür bir boykotla, CHP'yi yenilgiden yenilgiye sürükleyenler, acaba ne demek istiyorlar?
"6 Ok"unun bir maddesi de"Halkçılık"olan CHP, hangi akla hizmet etmek için "Halkın seçtiği" Cumhurbaşkanı'nı boykot ediyor? Bir diğer madde olan "Devletçilik"i, devletin geleneklerini yok sayarak mı yorumluyor?
Allah bunlara akıl, fikir ve izan versin...