Kılıçdaroğlu'nun 'Dayan Yorgo geliyoruz' dediği Papandreu açıklamalarıyla CHP liderini zor durumda bıraktı.
Abone olOktay SAĞLAM
İNTERNETHABER.COM- Kılıçdaroğlu Ege denizinin bu yakasından "Dayan yorgo geliyoruz" diye seslendi. Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ise iki gün önce bambaşka konuştu: "Türkler gibi biz de başaracağız."
PAPANDREU HANGİ TÜRKİYE'Yİ GÖRÜYOR?
Seçim sonrası CHP'de yaşanan hayal kırıklığı işte bu iki liderin açıklamasında gizli. Kılıçdaroğlu'nun göremediğini Yorgo nasıl görüyor? Ya da Kılıçdaroğlu'nun gördüğünü Papandreu nasıl göremiyor? Birileri Yunan liderin gözünü mü boyuyor? İki lider ateş ve su kadar farklı bir tablo sunuyorlar önümüze. Dışarıdan bakanlar "Türkiye gerçekleri" göremiyor mu?
Yüzde 50 oyun sırrını Stockholm sendromunda araması "hüsran perdesinin" kapanmayacağını işaret ediyor. Yoksulluk, yolsuzluk, ve işsizlik tavan yaptı. Sefalet aldı başını gidiyor. İktidar kendi zenginlerini yaratmış, bebekler açlıktan ölüyor. CHP lideri çektiği bu fotoğrafı sürekli işledi seçim meydanlarında.
CHP PROJELERİYLE YUNANİSTAN'A DESTEK OLACAK
Miting yolculuğu sırasında helikopterde bir gazeteye verdiği demeç çok konuşulmuştu: "CHP olarak projelerimiz var. İktidara geldiğimizde bu projelerimizle Yunanistan'a da yardımcı olacağız. Gerekirse biz de Yorgo Papandreu'nun mücadelesine destek oluruz. Dayan Yorgo, geliyoruz."
Kılıçdaroğlu konuşur da Erdoğan bu fırsatı kaçırır mı? Kaçırmadı da. "Süpermen mübarek, öğrenciyi, çiftçiyi kurtardı da şimdi Yunanistan kaldı" sözü Başbakan'ın dilindeydi.
Peki Ege denzinin öteki yakasının liderine kulak verelim. Tarih 21 Haziran. Yer Yunanistan Parlamentosu. Ülke battı batacak. Ülkesini düzlüğe çıkaracak yeni kabine için güvenoyu istiyor. İstediğini de alıyor 143' karşı 155 oyla.
BİZ DE BAŞARAĞIZ
Ancak tartışmaların odak noktasında Papandreu'nun güvenoyu oylamasından önce yaptığı sözler var: "Brezilya başardı, Kore başardı, Uruguay başardı, Estonya da başardı. Komşularımız Türkler bugün dinamik bir ekonomiye sahip olmayı nasıl başardılar? Biz bunu başaramaz mıyız? Biz de başaracağız, tarihimizin zor anlarında yaptığımız gibi."
İşte bu sözlerin Yunan vekilleri ateşlediği konuşuluyor. Ancak Papandreu asıl sınavı haftaya verecek. Tasarruf paketini Meclis'ten geçiremezse AB ve IMF'nin kredi dilimini alamayacak.
AK PARTİ NASIL KAZANDI?
Tartışmaya ekonomist Radikal yazarı Seyfettin Gürsel de katıldı. Bugünkü köşesinde “Yoksulluk arttıkça artıyor, halk perişan” stratejisini terketmeye çağırıyor. Görüşünü de istatistiki bilgilerlerle destekliyor:
"2002’den 2007’ye yoksul sayısının toplam nüfus içindeki payı yüzde 27’den 17,8’e geriledi. Buna karşılık 2007-2009 arası yoksulluk oranı biraz artarak yüzde 18,1’e yükseldi. Ancak alttakilerin refah düzeyleri AKP’nin birinci dönemi kadar olmasa da krizi izleyen güçlü canlanma sayesinde artmaya devam etti. Örneğin net asgari ücret ile Aralık 2009’da 114 kg pirinç alınabilirken Mart 2011’de bu miktar 134 kg’ye yükseldi. Dana eti miktarı 27 kg’den 28 kg’ye, ayçiçeği yağı 123 litreden 126 litreye, gömlek adedi 15’ten 17’ye, buzdolabı adedi de 0,56’dan 0,58’e çıktı. Sadece tüpgaz miktarı 12’den 11’e geriledi. En düşük memur maaşı ile satın alınan miktarlardaki artışlar net ücrete kıyasla daha yüksek (Maliye Bakanlığı, Ekonomik Göstergeler).