BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 35,99
ALTIN 3.002,58
HABER /  GÜNCEL

Papa'dan kamusal alan tepkisi

Roma Katolik Kilisesi'nin ruhani lideri Papa 16. Benediktus, "Tanrı'ya kamusal alanı yasaklamak, hoşgörü değil, sadece ikiyüzlülüktür" dedi.

Abone ol

16. Benediktus, bugün Vatikan'da, 118 ülkeden toplam 256 Katolik piskoposun katılımıyla toplanan Katolik Piskoposlar Sinodu'nun (meclisinin) açılışında konuştu. Hıristiyanlığın temel ibadeti konumundaki efharistiya ayinini dinsel ve toplumsal boyutlarıyla ele almayı hedefleyen ve 23 Ekim'e kadar sürecek Katolik Piskoposlar Sinodu'nun açılış konuşmasında Papa, Tanrı'yı kamusal alandan dışlama eğilimini, "genel itibariyle Batı'daki, Avrupa'daki kilise için tehdit" olarak niteledi. Hıristiyanların Kitab-ı Mukaddes'inden alıntılar eşliğinde, Tanrı'nın yarattığı yeryüzünün sevk ve idaresini insanlara bırakmış olduğunu ifade eden Papa 16. Benediktus, "Ama biz insanlar, yaradılışta bize emanet edilen idare yetkisini kötüye kullanıyoruz. Bizzat ve de tek başımıza her şeyin efendisi olma arzusuyla hareket ediyoruz. Sınırsız biçimde dünyaya ve yaşamımıza sahip olmaya kalkışıyoruz" dedi. 16. Benediktus, "Yöneticiler başta olmak üzere insanların bencillik ve çıkarcılıkla hareket etmelerinin ise dinsel değerleri kamusal alandan dışlama yanlısı eğilimde Tanrı'nın adeta bir köstek gibi görülmesinden kaynaklandığını" ileri sürerek, şöyle devam etti "Tanrı adeta köstek gibi görülmekte. Tanrı, ya sıradan bir dua cümlesine sıkıştırılmakta ya da her şeyden ihraç edilerek kamusal alandan da dışlanmaktadır. Bu ise Tanrı'nın tüm anlamını yitirmesi demektir." Dini salt bir vicdani mesele gibi algılamanın hoşgörü olarak nitelenemeyeceğini ifade eden 16. Benediktus, bu konudaki yaklaşımını ise şu sözlerle özetledi: "Tanrı'yı kişinin vicdani meselesi gibi algılayan ama onun kamusal alana, dünyanın ve yaşamımızın gerçeğine girmesini engelleyen bir hoşgörü anlayışı, hoşgörü değil, sadece ikiyüzlülüktür. İnsanın tek başına dünyanın ve kendisinin efendisi haline geldiği yerde adalet olamaz. Zira böyle bir durumda egemenlik, sadece güç ve çıkarların keyfiliğine kalmış demektir."