Dinlerarası Diyalog Platformu Başkanı Prof. Dr. Niyazi Öktem Papa'nın ziyaretinin yansımalarını değerlendirdi.
Abone olDinlerarası Diyalog Platformu Başkanı Prof. Dr. Niyazi Öktem, Papa 16. Benedikt’in Türkiye ziyaretinin yansımalarını değerlendirdi.
”SEVECEN PAPAYA DÖNÜŞTÜ”
Bu ziyaretten kim kârlı çıktı?
Her şeyden önce bu ziyaretten Türkiye ve İslam alemi çok kârlı çıktı. Çünkü Papa eski Papa olmaktan vazgeçti, yepyeni, diyalogçu, İslam’ı seven, sevecen bir Papa haline dönüştü.
Bu değişiklik nasıl oldu?
Gururumuzu okşaması açısından “İşte Türk’ün farkı” diyebiliriz ama realist bir yaklaşım olmaz bu. Zannediyorum Türkiye’nin konumunu öğrendi. Bilmiyor muydu derseniz, bence bilmiyordu. Papa’nın danışmanları diğer dinler konusunda güç sahibi değildi. Sanıyorum Türkiye’ye gelmeden önce dışarıdan bazı kişileri çağırdı.
Niyazi Öktem, Papa'nın Türkiye'nin konumunu öğrendikten sonra değiştiğini öne sürüyor. |
Türkiye’de çalışmış bir takım din adamları var, onlardan fikir aldı. Farklı İslam yorumlarını anlattılar herhalde ona. Türkiye’deki İslam’ın son derece özgürlükçü olduğu anlatılmış olabilir. Bunun dışında reaksiyonları da gördü. Katolik dünyasından, kiliselerden de tepki geldi. Dinlerarası Sekreterya’nın başkanı olan Thomas Michael, Papa’nın aleyhine bir demeç vermişti. Tüm bunlar Papa’da bir ‘hizaya geleyim’ psikozunu yarattı herhalde.
Ziyaret öncesinde yaptığınız açıklamada, “Türkiye açısından önemli bir ziyaret değil. Çünkü Papa Türkiye’ye İslam’la bir diyalog kurma arzusunun ifadesi olarak gelmiyor. Ziyaret tamamen Katolik ve Ortodoks kilisesi arasındaki diyaloğu geliştirmek için yapılıyor” değerlendirmesinde bulunmuştunuz. Ziyaret fikrinizi değiştirdi mi?
Yanılmışım. Ama yanılmam da doğaldı.
“FİKİRLERİM 180 DERECE DEĞİŞTİ”
Ziyaretin ardından ne gibi yansımalar bekiliyorsunuz? Neler değişecek? Neler beklemeliyiz?
Papa gelmeden önceki demecimi tam 180 derece değiştiriyorum. Bu geliş İslam’a ve diyaloğa yaradı. Katolik Kilisesi ve Ortodoks kilisisinin birleşmesini gerçekçi bulmuyorum; ütopya. Ne olacak? İki kilise arasında belki dostluk daha büyük bir ivme kazanacak. Bartholomeos’nun sahip olduğu ekümenik statü daha da perçinlenecek. Bunun da ben Türkiye’nin lehine olacağı görüşündeyim. Ortodoks dünyada iki büyük bölünme var. Biri İstanbul, öteki Moskova... Moskova Kilisesi hep Türk düşmanı olmuştur. Dolayısıyla İstanbul’daki Ortodoks Kilise’nin düşmanı olmuştur. Bu durum bizim lehimize olan bir durum. Bartholomeos’nun güçlenmesi Türkiye’nin lehinedir. Ziyaret bunu da sağlamış olacak.
”EKÜMENİKLİK BİZİ DOLAYLI OLARAK İLGİLENDİRİR”
Papa’nın yarattığı sempati Bartholomeos’dan ‘Ekümenik Patrik’ diye söz etmesini gölgede bırakmak amacıyla yapılmış olabilir mi?
Hassas davranıldı. Ekümenikliği sıkça vurgulamadı. Bu Türk devletinin hassasiyetini gözetmesi anlamına gelir. Ama ziyaretinin nedenlerinden biri bu; böyle şaşaalı bir şekilde gelmesinin nedenlerinden biri ekümenikliği perçinlemekti. Ekümeniklik bizi dolaylı ilgilendiren bir olaydır. Eküminiklik Hristiyan dünyanın kendi içindeki bir sorundur. Büyük Katolik Kilisesi bunu tanıyor, bunu tanımayan Moskova Kilisesi. Moskova Kilisesi bize düşmandır. Dolayısıyla ekümeniklik statüsü bu şekilde bir politik yansımadır, böyle bir yansıma da bizim lehimizedir.
Ekümeniklik iddiasının Lozan Anlaşması’na aykırı olduğu vurgulanıyor.
Hayır efendim. Lozan Anlaşması’nda ‘azınlıkların hakları korunacaktır’ maddesi var.
“PAPA NEREDEYSE MÜSLÜMAN OLACAKTI”
Vatikan benzeri bir devleti kurma sonucunu doğuracağından endişe edilmiyor mu?
Potansiyel endişeler ve tehlikeler aziz milletimin devamlı kaygısı olmuştur. Bizde şu bilinmiyor. Vatikan türünde bir devlet kurma isteği yoktur. Teolojisine aykırıdır. Çünkü Ortodoks teolojisinde Roma Devleti geleneği sürdürülmüştür. Patriklik makamı, imparatorluğun altındadır. İmparator ve krala hizmet verir. Şeyhülislamlık müessesesinde de zaten buna öykünülmüştür. Oysa katolik dünyada krallar, egemenlik gücünü Papa’dan alırlar. Dolayısıyla o bir devlettir. O devlet göksel, egemenlik gücünü alır ve imparatorlara, krallara verir.
Mustafa Çağrıcı’yı yürekten kutluyorum. Çağrıcı’nın Papa hazretlerini alıp mihraba kadar getirmesi ve orada ‘kıyam’ duruşu içerisinde bırakması- biliçli veya bilinçsiz- haç çıkarması gereken Papa’nın bir de dua etmesi, Mustafa Çağrıcı’nın bunu bu hale getirmiş olmasını kutlamaya değer görüyorum. Papa neredeyse Müslüman olacaktı.
Röportaj: Yasemin Arpa
Kaynak: