Sanayii ve Ticaret Bakanı Coşkun, şeker üretimindeki kotanın yurtiçi şeker talebini karşılamaya dönük olduğunu söyledi.
Abone olSanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, kotalı üretimin amacının pancar üretimini azaltmak değil, yurtiçi şeker talebinin yerli üretimle karşılanması olduğunu belirterek, ''Pancar üretiminde kota uygulamasına devam edilecektir'' dedi. Sanayi Bakanı Coşkun, CHP Erzincan Milletvekili Erol Tınastepe'nin yazılı soru önergesini yanıtlarken, Türkiye'de pancar üretiminin uzun yıllardan beri fiyat ve destek mekanizmaları ile dengelenmeye çalışıldığını, ancak istenilen sonuca ulaşılamadığını ifade etti. Bunun sonucunda dönemsel olarak Türkiye'nin şeker ithalatçısı ya da ihracatçısı olma konumundan kurtulamadığını kaydeden Coşkun, ''İthalat-ihracat kısır döngüsü ve değerlendirilemeyen stoklar mali yapıyı olumsuz etkilemiş, üretici ve tüketici aleyhine önemli sonuçlar doğurmuş, dış pazarlardaki imajımızı zedelemiştir'' dedi. Bu nedenle şeker üretiminde istikrarı ve kendi kendine yeterliliği sağlamak, stoklardan gelen finansman yükünü azaltmak, üreticilere düzenli bir gelir temin etmek ve Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde öngörülen tarım politikalarına uyum amacıyla 1998 yılından itibaren ''Kotalı Üretim ve Kademeli Fiyatlandırma'' uygulaması başlatıldığını kaydeden Coşkun, bu uygulamaya devam edileceğini bildirdi. Kotalı üretime geçilmesinden sonra pancar üretiminde artış sağlandığını kaydeden Ali Coşkun, ''Kota, ülke şeker talebi doğrultusunda, düşük maliyetle üretim yapabilmek için fabrikaların ihtiyacı olan pancarın üretilmesinin sağlanmasına yönelik tedbirdir. Bu tedbir üretimin düşük olduğu yerlerde arttırılması, fabrika kapasitesinden yüksek olduğu yerlerde azaltılması anlamına gelir. Bu işleviyle kotanın, teşvik edici ve kontrol edici gibi iki ana fonksiyonu bulunmaktadır'' görüşünü dile getirdi. İyileştirme yok Sanayi Bakanı Coşkun, Şeker Kanunu gereğince 2002 yılından itibaren şeker pancarı fiyatlarının her yıl şeker fabrikası işleten gerçek ve tüzel kişiler ile üreticiler arasında varılan mutabakata göre belirleneceğini belirtti. Bu çerçevede 2002 yılı mahsulü A kotası pancar fiyatının bir önceki yıla göre, yüzde 48 oranında arttırıldığını dile getiren Coşkun, aynı yılın enflasyonunun (TEFE) ise yüzde 30.8 olarak gerçekleştiğini anımsatarak ''Pancar fiyatı beklentilerin üzerinde belirlendiğinden, herhangi bir iyileştirme düşünülmemektedir'' dedi. Bakan Coşkun, 2002-2003 kampanya dönemi için üreticiden 12 milyon 123 bin ton pancar satın alınarak 959 trilyon lira bedel tahakkuk ettirildiğini ve bugüne kadar bunun yüzde 47'sine tekabül eden 450 trilyon liranın avans olarak ödendiğini bildirdi. Coşkun, üreticilerle yapılan sözleşme gereği 30 Nisan'a kadar bu bedelin tamamının ödenememesi durumunda kalan bölüm için Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası'nın zirai kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden vade farkı ödeneceğini ifade etti. Ali Coşkun, ayrıca üreticilerin pancar bedellerinden icra, temlik, Bağ-Kur, stopaj ve diğer kanuni kesintiler ve Pankobirlik'e olan borçlarının yüzde 0,2 oranında (kendi rızaları ile) kesinti yapılarak ilgili yerlere üretici adına yatırıldığını, üreticilerin rızaları dışında bir kesinti yapılmadığını söyledi.