Erdoğan, bir süredir soğumaya terkedilmiş olan Pakistan'la ilişkilerin yeniden eski canlılığına kavuşacağını söyledi.
Abone olBaşbakan Erdoğan, bir süredir soğumaya terkedilmiş olan Pakistan'la ilişkilerin yeniden eski canlılığına kavuşacağını söyledi. Erdoğan, "Irak'ın neresinde olursa olsun Pakistan'ın varlığı bizi mutlu eder" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Malezya'daki programını, gazetecilerle yaptığı bir sohbet toplantısı ile tamamlayarak, Pakistan'a geçti. Pakistan'da ikili ve heyetler arası görüşmelerin tamamlanmasından sonra Pakistan Başbakanı Han Cemali ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, Cemali'nin, bir süredir iki ülke arasındaki ilişkilerin soğumaya terk edilmesi ile ilgili sitemine katılarak, "Biz de bu soğumanın farkında olduğumuz için önce Dışişleri Bakanımız Gül'ü Pakistan'a gönderdik, sonra da heyetimizle bir geldik" dedi. Erdoğan, bir soruya verdiği cevapta ise, Pakistan'ın Irak'taki varlığından mutluluk duyacağını belirterek, "Bölgede Pakistan'ın bulunmasını özellikle arzu ederiz." dedi... İslamcı parti sorusuna tepki Malezya'dan ayrılmadan önce, bu ülke gazetecileri ile özel bir sohbet toplantısı yapan Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin AK Parti için yaptığı "İslamcı Parti" benzetmesine tepki göstererek, Biz dinci değil, muhafazakar-demokrat bir partiyizî dedi. Daha sonra Türkiye-İsrail ile ilişkileri konusunda yöneltilen bir soruya da, "Biz, bölgede sorun yaratan değil, sorunları çözen bir politika izliyoruz ve izlemeye devam edeceğiz" diye cevap verdi. Pakistan'la üç anlaşma Pakistan'da, heyetler arası ve başbaşa görüşmelerin ardından, Erdoğan ve Han Cemali düzenledikleri ortak basın toplantısında, iki ülke arasında soğuyan ilişkilerin yeniden geliştirilmesine karar verdiklerini açıkladılar. İki başbakan, Türkiye ile Pakistan arasında her yıl düzenli olarak başbakan düzeyinde görüşmeler yapılmasını kararlaştırdıklarını ifade ettiler. Müslüman iki ülke olan Türkiye ile Pakistan'ın, 21. yüzyılda birlikte hareket etmesinin önemine işaret eden Cemali, "İkili kara yolu taşımacılığı'', "Psikotrop ve uyuşturucu maddeler kaçakçılığına karşı mücadelede işbirliği", "Çevre koruma alanında işbirliği"ni öngören anlaşmaların da, heyetler arası görüşmede imzalandığını bildirdi. Türkiye rahatsızlık duymaz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine Erdoğan, savunma alanında sektörel bazda ilişkilerin sürdüğünü ifade etti. Erdoğan, basın toplantısında Pakistan'lı bir gazetecinin Pakistan güçlerinin Irak'ın yeniden yapılandırılmasında ve güvenliğin sağlanmasında Irak'ta bulunmasına Türkiye'nin nasıl yaklaştığını sorunca, "Bölgede Pakistan'ın bulunmasını özellikle arzu ederiz. Ülkenin kuzeyi de dahil, Irak'ın neresinde olursa olsun bu bizi mutlu eder" dedi. Erdoğan, Keşmir sorunu ile ilgili bir soruya ise, Türkiye'nin, sorunun barışçı yollardan çözümünden yana olduğu belirterek, "Uluslararası meşruiyet temelinde iki tarafı da mutlu edecek adil bir çözümden yanayız. Zulme dayalı bir çözümü kabul etmemiz mümkün değil" dedi. Öte yandan, Başbakan Erdoğan, Malezya'dan ayrılmadan önce, Malezya Dışişleri Bakanı Hamid Albar'ın onuruna verdiği yemekte kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Kuala Lumpur Emniyet Müdür Yardımcısı Abu Hasan'ın evine sürpriz bir ziyarette bulunarak taziyede bulundu. Erdoğan, Abu Hasan'ın ailesine bir miktar para yardımı da yaptı. Cemali'den sitem ve teşekkür İki ülke arasında imzalanan anlaşmaların ardından Başbakan, Erdoğan ve Pakistan Başbakanı Mir Zaferullah Han Cemali, ortak bir basın toplantısı yaptı. Pakistan Başbakanı Han Cemali, Ecevit'in 2000 yılında Hindistan'ı ziyaret etmesi ile soğumaya başlayan Pakistan-Türkiye ilişkilerinin, Erdoğan'ın ziyareti ile birlikte eski sıcak günlerine kavuştuğunu vurgulayarak sitemini dile getirdi. Cemali, "Bir süredir soğumaya başlayan ilişkilerin ısınması için gösterdiği çabadan dolayı sayın Erdoğan'a müteşekkirim" dedi. Erdoğan ise, "değerli kardeşim" diye hitap ettiği Han Cemali'in bu sitemine katılarak, "Biz de bazı soğuk dönemler olduğunu bildiğimiz için, Dışişleri Bakanımız sayın Abdullah Gül'ü Pakistan'a gönderdik. Şimdi ise heyetimle birlikte ben geldim. Bu yıl içinde Cumhurbaşkanı sayın Müşerref ve sizi Türkiye'de mutlaka görmek istiyorum" diyerek, iki lideri Türkiye'ye davet etti. MUSTAFA KARAALİOĞLU - İSLAMABAD-PAKİSTAN