Pakistan'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Munir Akram, Afganistan'daki önceliklerinin "kapsayıcı" bir hükümet kurulması olduğunu belirterek "Biz her şeyden önce ortaya çıkacak hükümetin diğer etnik ve dini grupları da içerecek şekilde geniş bir destek alması için uğraşıyoruz. Çünkü kapsayıcı bir hükümet olmazsa etnik ve dini çatışma çıkma riski var. Sünni-Şii, Özbek-Tacik çatışması başlayabilir." uyarısında bulundu.
Abone olAkram, ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi ve Taliban'ın ülkede kontrolü ele almasına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
ABD'nin, Afganistan'dan çekilme konusunda Taliban ile anlaştığını söyleyen Akram, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin çekilme kararını "doğru" ve "mantıklı" olarak nitelendirdi.
Taliban'ın ülkeye kısa sürede hakim olması herkesi şaşırtsa da Afgan güçlerinin savaşmak için "motivasyonunun eksik" olduğuna dikkati çeken Akram, "yolsuzlukla" suçlanan Afgan hükümetine karşı halk arasında da "büyüyen bir hayal kırıklığı" olduğunu söyledi.
Akram, "Orduya doğru düzgün gıda ve silah gibi şeyler sağlanmadı, savaşması için gereken şeyler yoktu. Aynı zamanda yerel halkın yolsuzluk yapan hükümete karşı artan hayal kırıklığı var. Afganistan'ın kırsalında Taliban'a karşı direniş olmadı. Taliban da bundan istifade etti." yorumunu yaptı.
Afgan güçlerinin çöküşü "kaçınılmazdı"
Akram, Afgan güçlerinin çöküşü içinse "kaçınılmazdı" değerlendirmesinde bulundu. Pakistan'ın Taliban'ı tanıyıp tanımayacağı sorusuna ise Akram şöyle cevap verdi:
"Biz her şeyden önce ortaya çıkacak hükümetin diğer etnik ve dini grupları da içerecek şekilde geniş bir destek alması için uğraşıyoruz. Çünkü kapsayıcı bir hükümet olmazsa etnik ve dini çatışma çıkma riski var. Sünni-Şii, Özbek-Tacik çatışması başlayabilir."
İç savaş uyarısı
Afganistan'da öncelikle iç savaş çıkmasının önlenmesi gerektiğine vurgu yapan Akram, "İç savaş çıkarsa Kabil'deki hükümet, terörist grupların faaliyet gösterdiği denetimsiz alanları tam olarak kontrol edemeyecek ve bizim asıl endişemiz bu terör gruplarının nasıl ortadan kaldırılacağı." diye konuştu.
Taliban ve DEAŞ'ın "birbirinin düşmanı" olduğu değerlendirmesinde bulunan Akram, "İç savaş çıkar ve DEAŞ, Suriye ve Irak'tan Afganistan'a akarsa bu büyük tehlike karşısında herkesin düşünmesi gerekecek." dedi.
ABD, Rusya ve Çin'e birlikte çalışma önerisi
Akram, "ABD, Rusya ve Çin üçlüsü ile Pakistan gibi bölge ülkelerinin birlikte çalışması durumunda Taliban kapsayıcı hükümet kurmaya teşvik edilebilir ve terör tehlikesiyle daha etkili bir şekilde mücadele edilir." ifadesine yer verdi.
"Gani ülkeden kaçtı gibi göründü"
Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ülkeden ayrılmasına ilişkin de değerlendirmede bulunan Akram, "Taliban'ın onunla müzakere etmeyeceği açık. Gitmesi gerekti ama sanıyorum ayrılma şekli şok ve hayal kırıklığına neden oldu. Ulusal televizyona çıkıp ülkenin iyiliği için istifa ettiğini, müzakereler için bir ekip bıraktığını söyleyebilirdi ama kaçtı gibi göründü." dedi.
"Sahadaki gerçekle yüzleşmek gerek"
Akram, Afganistan'da bundan sonra yapılması gerekenin ise ikna ve teşvik olduğunu belirterek "Yapmamamız gerekense tehdit. Ne Güvenlik Konseyi ne de diğerleri bu aşamada Taliban'ı yaptırım ile tehdit etmeli. Sahadaki gerçekle yüzleşmek gerek." ifadelerini kullandı.
Pakistan, Afgan mülteci kabul etmeyecek
Afgan mültecilere sınırlarını açıp açmayacaklarına ilişkin ise Akram, "Afgan mültecileri kabul etmeyeceğiz. Ülkemizde çok fazla mülteci var, başka yerlere gitmek isterlerse transit geçişe müsaade ederiz ama Afgan mültecileri kabul etmeyeceğiz. Mültecilere yardım için uluslararası destek görmüyoruz." diye konuştu.
Pakistan'ın Kabil Büyükelçiliği normal şekilde faaliyetlerini sürdürüyor
Akram, Kabil'deki büyükelçiliklerinin açık olduğunu ve faaliyetlerini normal bir şekilde sürdürdüğünü söyledi.
Hindistan'a BM Güvenlik Konseyi başkanlığını kötüye kullanma suçlaması
BM Güvenlik Konseyindeki Afganistan oturumuna Pakistan'ın davet edilmemesinden Hindistan'ı sorumlu tutan Akram, BM Güvenlik Konseyinin dönem başkanlığını elinde tutan Hindistan'ı, başkanlık pozisyonunu "kötüye kullanmakla" suçladı.
Taliban’ın ülkeye hakim olma süreci
ABD ile Taliban arasında Şubat 2020'de varılan barış anlaşması çerçevesinde bu yıl uluslararası güçlerin Afganistan'dan geri çekilme süreci başladı.
Anlaşma, yabancı güçlere saldırılmamasını öngörürken Taliban'ın Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemlerine dair hüküm getirmedi.
Afgan hükümetiyle Doha'daki müzakereleri devam ettiren Taliban, eş zamanlı şekilde, hazirandan bu yana şiddetli saldırılarla Afganistan'da birçok ilçeye, son bir ayda da vilayet merkezlerine hızla hakim oldu.
Başkent Kabil'i kuşatan Taliban, 15 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin ülkeyi terk etmesinin ardından kenti çatışmasız şekilde kontrolüne aldı.