Dün Önder Sav'a 'istifa' çağrısı yapan Mustafa Özyürek, bugün ise bmbaşka bir söylem kullandı.
Abone olİNTERNETHABER.COM - CHP'nin dün gergin noktalanan MYK toplantısının ardından mikrofonlara çıkarak Genel Sekreter Önder Sav'a 'istifa' çağrısı yapan parti sözcüsü Mustafa Özyürek bugünkü oluşan tablo karşısında söyleminden çark etti. Özyürek, örgütün kararına saygı duyduğunu belirterek, 'Biz Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı değildik' dedi.
NTV'den Oğuz Haksever'in sorularını yanıtlayan Özyürek şöyle konuştu:
İl başkanlarımız teker teker konuştular. Büyük çoğunluğu itibarıyla Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklediklerini ifade etiler. Sayın Baykal'a desteklerini bağlılıklarını ifade ettiler. Bir anlamda Deniz Baykal'a selam Kılıçdaroğlu'na devam demiş oldular. Bu çıkan irade karşısında genel başkanımızın aday olup olmayacağını zaten bilmiyorduk. Şimdi bir aday etrafında birliktelik oluştuktan sonra sayın genel başkanımızın aday olma ihtimalini ben görmüyorum.
ŞARK TİPİ POLİTİKACI |
Hürriyet'ten Yalçın Doğan Mustafa Özyürek'i şöyle eleştirdi: İşte bu tür şarkvari politikaların bitmesi lazım. Dün MYK Önder Sav'ın istifasını istedi. Sözcülüğünü sayın Mustafa Özyürek yaptı. Şimdi örgüt ağırlığını koyunca 'Biz öyle demedik. Yoksa Kılıçdaroğlu'na karşı değiliz' dedi. Bu şark politikalarından halk bıktı. Zannediyorum vitrin değişecek. Bu politbüro sadece masa başında oturup Şekspir'in cadıları gibi sadece dama taşına bakan insanlardan, bu politikalardan Türkiye bıktı. Artık bu tarz politikaların tasfiye edilmesi gerekir. Bu kurultay bunun için önemli fırsat. Kemal Kılıçdaroğlu'nun çıkışını ben Ecevit'in çıkışına benzetiyorum |
Sayın Baykal'ın bütün bu olaylara bakışı nasıl olabilir?
Doğal karşılamıştır. Sürecin bu yöne doğru gitmekte olduğunu görmüş ve değerlendirmiştir. Artık bundan sonra söz örgüt ve kurultayındır.
İl başkanlarının delegeler üzerinde etkisini göz önünde bulundurursak kurultay ne olur?
Genellikle il başkanı arkadaşlarımız kurultay delegelerin onayını da alarak bu konuşma yaptıklarını ifade ettiler. O nedenle il başkanlarımızın iradesi Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı şeklinde tecelli etmiştir. Şu aşamada başka bir aday sözkonusu değildir. Öyle anlaşılıyor ki, tek adayla sayın Kılıçdaroğlu ile kongreye gitmek bir doğal beklentidir.
Deniz Baykal'ın bir işareti sözkonusu olabilir mi
Öyle bir şey olacağını zannetmiyorum. Kendisi bir birliktelik ve uyum istiyordu. Bir başka aday çıkararak herhalde bu uyumu bozmaz. Kendisinin de onayı alınırsa birliktelik açısından çok daha önemli olabilir.
Kılıçdaroğlu'na MYK kararı hatırlatıldığında ben kimseyi ötekileştirmeyeceğim demişti.
Bu çağrı Kılıçdaroğlu'na karşı bir çağrı değildi. Biz genel başkanımızın maruz kaldığı komplo ile mücadele ederken kendisinin partinin başında olduğu takdirde çok daha etkin olacağını düşünmüştük. Sayın Kılıçdaroğlu'yla ilgili olumsuz bir tek cümle yoktur. O genel başkanımız Deniz Baykal'a yönelik bir çağrıdır. Gelirseniz CHP Genel Başkanına kurulmuş olan komployu bertaraf etmek açısından daha uygun olduğunu söyledik, yoksa sayın Kılıçdaroğlu'yla ilgili bir değerlendirme değildi.
Kılıçdaroğlu ismini ilk dile getiren sizdiniz. Sonra Baykal'ı zikrettiniz. Bu bir çelişki miydi?
Ben kamuoyunda en çok konuşulan isim olarak Kılıçdaroğlu dedim. Yanlış algılandı. Kendisi daha sonra kendisi kararı verince de ismi öne plana çıkmış oldu. Bir kurulda görevde yapıyorsak kurulun genel teamüllerine uyarsınız. Ben partiniz sözcüsü olarak oraya vurgu yaptım. İl Başkanları kendileri açıklamayı uygun buldular. Yoksa arkadaşlarım siz açıklayın deselerdi bunu da açıklardım.