Özür dilenmezse, bu öfke taşar ve düşmanlığa dönüşür!
Acı içindelerdi zaten. Çoluk çocuk geçim derdine düşmüş, kar kış demeden katır sırtında bir yana, bir bu yana savruldular yıllardır. Kimi 50 lira, kimi 25 lira, kimi de 10 lira kazanmak uğruna, sınırdan sınıra gidip geldi yıllarca.
Uludere'de yaşananları, sadece yaşayan bilir. Tabutların
başında oturup hıçkırıklarla acısını içine akıtan gencecik fidanlar
bilir. Analar bilir o acıyı, ağıt yakarken yürekleri yakan
analar. Biz İstanbul'dan, Ankara'dan İzmir'den ahkam kesenler
bilmeyiz, bilemeyiz o acıyı!
Bilsek bile birgün biliriz!
İki gün değil!
Nihayette, yılbaşı gecesi gördük ne kadar acı içinde
olduğumuzu!
Vur patlasın, çal oynasın acımızı
paylaştık!
***
Uludere'de katledilen ailelerin acısını da, kederini de, kaygısını
da biz bilmeyiz, bilemeyiz. Üç gün değil onların acısı, beş gün
değil..
Bir ay da değil!
Yıllarca sürer o acı!
Acı içindelerdi zaten. Çoluk çocuk geçim derdine
düşmüş, kar kış demeden katır sırtında bir yana, bir bu yana
savruldular yıllardır. Kimi 50 lira, kimi 25 lira, kimi de 10 lira
kazanmak uğruna, sınırdan sınıra gidip geldi
yıllarca.
Ölenler, öldürülenler de ilk değil!
Ama bu sefer toplu katliam gerçekleştirilince bildik, gördük,
öğrendik!
Öğrendik ve kamera eşliğinde ortak oluyoruz (!) yıllardır bize
yabancı olan insanların acılarına...
***
35 kişiyi öldürdük...
Bir iki süslü laf...
Baş sağlığı vesaire...
İşlediğimiz günahın kefareti bu mu olacak?
İlk gün yapmamız gereken neydi?
Tamam, araştırılsın, tamam incelemeler sürsün...
Ama bir özür dilemek bu kadar mı zor?
Ahmet Hakan'ın deyişiyle özür dilemek için illa yıllar mı
geçmeli?
Geçmemeli!
Hemen, şimdi, derhal o özür dilenmeli!
Aklı ve bedeni esaret altında olan kimi kansızlara fırsat vermemek
adına, o özür dilenmeli!
Özür dilenmezse bu öfke taşar ve ne yazık ki düşmanlığa
dönüşür!
Korkarım ki, sonrasında dilenecek özür de, ödenecek tazminatlar da
pek fayda etmeyecek!
Henüz yol yakın!
Bu fırsat kaçmamalı!
Kürt köylüsü yapmaz
bunu!
Uludere Kaymakamı'na yönelik linç girişiminin faturası,
henüz acısını tam anlamıyla yaşayamayan Kürt köylüsüne
çıkarıldı.
Twitter'da yazılanlar, Kaymakam'a yapılan saldırıdan farklı değil!
Kaymakam'ı gözü dönmüş canilerin elinden o köylüler kurtardı çünkü.
Kaymakam da, ilk açıklamasında, köylülerin yardımıyla linç
edilmekten kurtulduğunu söyledi zaten!
Doğu ve Güneydoğu kültürünü bilenler, Kürtler'in
böylesi iğrenç bir linç girişiminde bulunmayacağını
bilir.
Kürtler, düşmanı bile olsa evine misafir gelen kişiye el
kaldırmaz!
Ha, misafir gelen kişi gider, düşmanlık baki kalır!
Hesaplaşma ise yine dışarıda olur!
***
Uludere Kaymakamı'na kim saldırdı peki?
"Üç beş çapulcu" demeyeceğim çünkü bu söz
hafif kalır!
Bildik kişiler!
Ve organize işler!
Onlar için, Kürtler'in tırnağı bile olamayacak birer
zavallı da diyebilirsiniz!