BIST 9.132
DOLAR 34,25
EURO 37,62
ALTIN 2.870,54

“Özür dilemek”, “erdemce” bir davranış değil mi?...

Başbakan,Adana Valisi,Kur'a-nı Kerim,özür dilemek, erdemlik, insanlararası ilişki, hırslı olmak, saygınlık kazanmak

Ülkemizde son günlerde Adana Valisi’nin  tepki alan sözlerinden kaynaklanan tartışmalarla  “özür” konusu gündeme geldi…

Ülkemizde, insanlar arası ilişkilerde;  özür dilemek, teşekkür etmek, tebrik etmek zor…

Özellikle özür dilemek mümkün değil, hele “sırt” üst makamlara dayanmışsa…

Oysaki özrün güçlü/zayıf olmak ile ilgisi yok ki…

Bizde; herkes haklı, herkes en akıllı, herkes en dürüst…

Oysa ki, insanoğlu, hangi görev, makam ve durumda olursa olsun, hata yapmaya yatkın bir varlık..Orhan ağabeyimiz bile söylemiş;”hatasız kul olmaz, hatamla sev beni”diye…

Hatasızlık Allah’a ait…

Bizler, sırası gelince;

Muhafazakarız,

Demokratız,

Geleneklerimize bağlıyız,

İnanaçlara saygılıyız,

Hoşgörülüyüz,

Büyüklerimize saygılıyız,

Küçüklerimizi severiz.

Büyüklerin yanında; ayak ayak üstüne atmayız,

Sigara içmeyiz,

Yüksek sesle konuşmayız…

Kadına önem  veririz,

Devleti üstün tutarız,

Eeee, nedir bütün bu yaşananlar?????...

Kutsal dinler, insanlar arasındaki ilişkiye çok önem verir,

Kur’an-ı Kerim de, ayetlerde*;

Bir gün bile küsülü kalmayın,

Gıybet etmeyin,

Komşulardan helallık alın

Büyüklerinize bakın, “ah,of,aman”  etmeyin,

Kötülüklerden kaçının v.b. diye belirtildiğini okuruz/duyarız…

Ama, iş günlük hayata gelince bütün bunları unutup, her türlü yanlışın içine gireriz…

Neden?…Neden?

Çünkü, bilinir ki;

İnsanın aklı,  hırsının gerisine düşerse,

Diğer insanları hor görürse,

Kibirlik içindeyse v.b. hata yapma oranı artacaktır…

Oysa ki;

Kırdığın bir kalp için,

Söylediğin gerçek olmayan bir söz için,

Ağzından çıkan yanlış bir cümle için, inat etmektense, özür dilemek “erdemli bir davranış” değil midir?

Özür dilemek “üstleri” de rahat ettirecektir…

Yeterki hatayı ve  özrü alışkamlık haline getirmeyelim...
Konuşmalarımızda örnek verdiğimiz, övündüğümüz o ermiş/örnek/büyük/tarihe yön veren  insanların, konu ile ilgili o kadar çok cecizeleleri/deyişleri var ki…

Yok, bir kere daha belirtmeyeceğim…

Eğer;

Bir gün bitecek /size kalmayacak olan göreviniz/makamınız, gücünüz, zenginliğiniz v.b. ne olursa olsun, özür dilemeyi bilmiyorsanız…

İnsanlığınızdan vazgeçiyorsanız…

Ne diyeyim size…

Tarihten de mi örnek almıyor sunuz?

Pes doğrusu…

*Son yıllarda camilerde, Cuma hutbesinin sonunda şu ayet okunur ve Türkçe meali verilir; "innellahe ye'müru bil adli vel ıhsani ve ıta i zil kurba ve yenha anil fahşai vel münkeri vel bağy yeızüküm lealleküm tezekkerun" (nahl suresi 90. Ayet)

“şüphesiz ki allah, adaleti, iyiliği, yakınlara bakmayı emreder; kötülüğü, fenalığı ve azgınlığı yasaklar. tutasınız diye size öğüt verir"

Gündem: Aşağıdaki haber, Türkç.e’nin  uluslar arası dil olma yolundaki başarısını gösteriyor…Emeği geçenleri kutluyoruz…Darısı Üniversitelerde “yabancı dil barajı” yüzünden “mağdur” olan, akademik çalışmalara ağırlık vermiş, Y.Doç. lerin başına…

"......İnsan Hakları Daire Başkanlığı'nın, AİHM'nin Türkiye, hakkında verdiği kararların ve diğer ülkeler aleyhinde verilen kararlardan gerekli görülenlerin Türkçeye çevrilmesini sağlanması, bu kararların derlemesi, arşivlenmesi, AİHS ve uygulaması ile ilgili bilimsel çalışmaları takip edilmesi, kitap, makale ve içtihatların uygulayıcılara ulaştırılmasına yönelik faaliyetlerde bulunulması ve istatistik çalışmaların yapması, insan hakları konusunda ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği halinde projeler hazırlanması, ulusal ve uluslar arası sempozyum, seminer ve eğitim faaliyetleri düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekilerek şöyle denildi:

Bakanlığımız ile Dışişleri Bakanlığı arasında 14 Kasım 2011 tarihinde imzalanan Protokol, 1 Mart 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu protokol hükümlerinde öngörüldüğü şekilde, Türkiye'nin uluslararası ilişkileri ve dış politikası ile bağlantılı olan bir kısım başvurular dışında kalanlara ilişkin hükümet savunmalarının 1 Mart 2012 tarihinden itibaren İnsan Hakları Daire Başkanlığı tarafından hazırlanmasına başlanılmıştır. Yine anılan Protokol uyarınca, söz konusu istisna dışında kalan konularda AİHM tarafından verilen ihlal kararlarının icrası sürecinin takibi de 1 Mart 2012 tarihi itibariyle Bakanlığımız Uluslar arası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü İnsan Hakları Daire Başkanlığı tarafından üstlenilmiştir. Söz konusu görevlerin icrasının bir gereği olarak; AİHM içtihatlarıyla ilgili güncel gelişmelerin hakim ve savcılar ile diğer uygulamacılar ve kamuoyuna aktarmak amacıyla, AİHM'nin ülkemiz hakkında verdiği kararların tümü ile diğer ülkeler aleyhinde verilen kararlardan gerekli görülenlerin Türkçe tercümelerine, istatistiki bilgiler ve ilgili uluslararası raporlara ulaşım imkanı sağlayacak internet sayfası kullanıma açılmıştır. Şu an için siteye bin 400 karara ilişkin bilgiler konulmuştur. Süreç içinde çıkan yeni kararlar, siteye konularak güncellenecektir."