Yeniden Refah Partisi ile ortaklık görüşmeleri sürerken yaptığı 'kırmızı çizgimiz' çıkışı sonrası tepkilerin odağında kalan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'den İstanbul Sözleşmesi'yle ilgili yeni açıklamalar geldi. Zengin, "Böyle bahtsız sözleşme görmedim, bu sözleşmede LGBT+ yok biz neyin kavgasını veriyoruz?" dedi.
Abone olİstanbul Sözleşmesi'nin iptaline ilişkin verilen karardan dolayı partisiyle ters düştüğünü belirten AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, sözleşmede bulunmayan maddeler sebebiyle şahsının hedef alındığını ifade etti. Zengin, "Böyle bahtsız sözleşme görmedim. İçinde yazmayan şeylerle bu kadar anılan bir sözleşme görmedim" diye konuştu.
Kadın gazetecilerle buluşması öncesinde sözleşme hakkında konuşan Zengin, bu sözleşmenin bahtsız bir sözleşme olduğunu belirterek, kapsamda yer almayan maddeler nedeniyle anılan bir başka sözleşme görmediğini ifade etti. Zengin, sözlerine şu şekilde devam etti:
Benim kabahatim doğruları söylemek!
- Benim bütün kabahatim doğruyu söylemek. Bu sözleşmeyle ilgili olarak siyasi bir rant peşinde değilim. Sözleşmede olanı ve olmayanı söylüyorum. Sözleşmeden çıkmakla alakalı Cumhurbaşkanımızla yaptığımız toplantılarda biz bu konuları gizli saklı konuşmuyoruz.
Ne İstanbul Sözleşmesi ne 6284 bizi bölmez
- Sokağa çıktığımda da, hiçbir konuda bu konularda yaptığım konuşmalar kadar tebrik almadım. Çünkü onlar beni anlıyorlar, neyi kastettiğimi gayet iyi biliyorlar. Ama ben şuna çok üzülüyorum; bu konu ne İstanbul Sözleşmesi ne 6284, bizi bölebilecek bir konu değil.
- ‘Olmayan bir konu üzerinden bir tartışma nasıl yapılır, toplum nasıl bölünür, tek bir konu üzerinden siyaset nasıl yapılır’ diye bir tez yazılabilir. Bütün problem, doğru zeminde konuşamıyoruz, bunları doğru zeminde tartışamıyoruz.”
Bu sözleşmede LGBT+ yok neyi tartışıyoruz
- LGBT+ konusunun İstanbul Sözleşmesi kapsamında olup olmaması üzerine yürütülen tartışmalara da değinen Zengin, sözlerine şunları ekledi:
“İstanbul Sözleşmesi’nde bu var mı, yok. Eğer bu yoksa neden biz olmayan bir şeyin kavgasını yapıyoruz ki? O ifadenin varlığı başka bir şey, LGBT deseniz başka bir şey. Bu itirazları bende çok iyi anlıyorum ve dinliyorum ama bu tartışmayı bu hale getiren bu içerik değil onu da anlatmak istiyorum. Burada çok başka bir kurgu var.”