Hürriyet yazarı, Başbakan Erdoğan'ın 'Usta'nın Hikayesi' programındaki iddialarına cevap verdi... Özkök, "muhtar bile olamaz" manşeti için ne dedi?
Abone olGAZETECİLER.COM
Başbakan Erdoğan'ın Beyaz TV'de yayınlanan 'Usta'nın Hikayesi' programında Hürriyet'in eski yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'e isim vermeden yönelttiği suçlamalara yanıt geldi.
ERDOĞAN'A "MUHTAR BİLE OLAMAZ" YANITI
Erdoğan, okuduğu şiir nedeniyle ceza almasının ardından Hürriyet'te 22 Nisan 1998 günü yayınlanan 'Muhtar bile olamaz' başlığını gündeme getirerek, "O başlığı atanlar görsel ve yazılı basında şu anda da yazıyorlar. Ama bir şeyleri var. Utanmıyorlar" dierek Özkök'ü hedef almıştı. O dönem Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan Ertuğrul Özkök, bugünkü yazısında olayı kendi cephesinden anlatırken suçlamaları red etti. Erdoğan'ın seçilme hakkına kavuşmasına destek veren bir yayın yaptıklarını savunan Özkök gazete olarak Erdoğan'ın aldığı cezaya da muhalafet ettiklerini yazdı.
"Sayın Başbakan o başlıktan mı utanmalıyım" sorusuyla söze giren Özkök şöyle yazdı:
SAYIN Başbakan Beyaz TV’deki “Usta’nın Hikayesi” programında çıktı ve Diyarbakır’da okuduğu şiir nedeniyle verilen cezadan sonra Hürriyet gazetesinde yayınlanan “Muhtar bile olamaz” analizini tekrar gündeme getirdi.
Aynen şunu söyledi:
“Muhtar bile olamaz diyenler şu anda da var, o başlığı atanlar da var. Onlar hâlâ yazılı ve görsel medyada şu anda yazıyorlar, çiziyorlar. Ama bir şeyleri var, utanmıyorlar.”
Kastettiği kişi, tabii ki, o gün Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni olan benim.
“Utanmam” gerekir mi gerekmez mi ben karar vermeyeceğim.
Tek diyeceğim şu:
O olayı bir de benden dinleyin.
Karar size ait...
* * *
-BİR: “Muhtar bile olamaz” başlığı manşet değil, tek sütunluk bir analizdi.
Aynı cümle o gün Radikal gazetesinde 9 sütun manşetti.
Nedense, hep akla Hürriyet’in tek sütunluk analizi geliyor.
-İKİ: Radikal gazetesinde o haberi yazan arkadaşımız Adnan Keskin bugün Taraf gazetesinde çalışmaktadır ve Türkiye’nin en iyi yargı gazetecilerinden biridir.
-ÜÇ: O analiz doğruydu. Erdoğan’ın, Türk Ceza Kanunu’nun 312’nci maddesinden aldığı o ceza, kendisine, muhtarlık dahil, her türlü seçilme yolunu kapatıyordu.
Tek sütunluk başlık altında yapılan analiz, hiçbir yorum yapmadan, sadece o maddenin emrettiği hususların alt alta yazılmasından ibaretti.
Kanunun maddeleri açıktı ve evet o gün için “muhtar bile seçilemezdi”.
Peki öyleyse, “muhtar bile seçilemeyecek” bir insan, nasıl milletvekili seçilip Başbakan bile oldu.
-DÖRT: O da çok açık: 2003 yılında, o gün parlamentodaki ikinci parti olan CHP’nin desteğiyle hem sicil affı çıkarıldı hem de 312’nci madde değiştirildi ve Erdoğan ancak bu değişiklik sayesinde milletvekili seçildi, Meclis’e girdi ve Başbakan oldu.
-BEŞ: 22 Nisan 1998 günkü Hürriyet ve Radikal gazetelerine bakıldığı takdirde, benim, Mehmet Yılmaz’ın ve İsmet Berkan’ın Erdoğan’a verilen bu mahkûmiyet kararını eleştiren ve yanlış olduğunu açıkça savunan yazılar yazdığımızı görebilirler.
-ALTI: 2003 yılında Erdoğan’ın yeniden seçilmesi için yapılacak değişikliklere en büyük desteği veren gazetelerin başında Hürriyet ve Radikal vardı.
Arşivler herkese açıktır.
* * *
Sonuç:
O gün ne Hürriyet, ne de Radikal utanılacak bir şey yapmıştır.
“Muhtar bile olamaz” başlığının çıktığı gün, kendi köşemde yazdığım ve birinci sayfadan anons edilen yazıyı da yanda tek kelimesine dokunmadan tekrar yayınlıyorum.
İmkânım olsa Sayın Başbakan’a sormak isterdim.
O gün kendisini savunduğum için bugün utanmalı mıyım?
Yazının devamı için buraya tıklayın...