BIST 9.577
DOLAR 34,01
EURO 37,87
ALTIN 2.824,20
HABER /  GÜNCEL

Özkök'le Doğan'ın arasını açan konuşma!

Balyoz Darbe Planı iddialarının hedefindeki isim emekli Orgeneral Çetin Doğan, duruşmada savunmasını yapıyor.

Abone ol

Balyoz Darbe Planı iddialarının hedefindeki isim eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve kuvvet komutanlarının geleneklere rağmen seminere katılmadıklarını bunun sebebinin ise Amerika'nın Irak'a müdahalesi ve konuyla ilgili görüşmeler olduğunu kaydetti.

Doğan, davanın iddianamesini hazırlayan savcılar hakkında da ağır konuştu. Doğan,"Savcılar,  Balyoz Güvenlik Harekat Planı'nın gerçekliğine iman etmiş görünüyor" dedi.

''Balyoz Planı'' iddialarıyla ilgili olarak eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 161'i tutuklu 196 sanıklı davanın 16. duruşması bugün yapılıyor.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek ve Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu tutuklu 159 sanık ile tutuksuz yargılanan 26 kişi katıldı.

Müdahil Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği Başkanı Rıdvan Kaya da duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Cemal Temizöz Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumundan sevk edilmediği, Mehmet Fikri Karadağ ise polikliniğe gönderildiği için duruşmaya katılmadı.

ÇETİN DOĞAN SAVUNMASINI YAPIYOR

''Balyoz Planı'' davasının tutuklu sanığı eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, düzenlenen seminere, dönemin Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanının, ABD'nin Irak'a müdahalesi yönünde yaptığı ön hazırlıklar ve bu konuda yapılan görüşmeler nedeniyle katılmadıklarını söyledi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasına devam eden Doğan, savcıların iddianamede ''Balyoz Güvenlik Harekat Planı'nın gerçekliğine iman etmiş göründüğünü'' savundu.

Doğan, savcıların, iddia edilen darbe planının 05-07 Mart 2003 tarihinde icra edilen plan seminerinde masaya yatırılarak, ''örtülü olarak görüşüldüğünü'' ve bunun bunun bir darbe provası niteliğinde olduğunu ileri sürdüklerini kaydetti.

Bu nedenle cezalandırılmalarının talep edildiğini ifade eden Doğan, ''Savcılarımızın seminerde bir darbe provası yapıldığına 'kerhen' iman etmiş göründükleri çok açık. Bunun somut kanıtı seminere katılan 162 kişiden sadece 48 kişinin suçlanmasıdır. Peki, bu 48 kişinin seçimindeki özel bir kriter kullanılmış mı? Bizim gördüğümüz kadarı ile hayır. Bu seçimi yaparken, iddianamedeki ifadeleriyle de çelişkiye düştüklerinin galiba farkında değiller'' dedi.

2 JANDARMA BÖLGE KOMUTANI BİZİM TANIĞIMIZ

Doğan, iddianamede darbe için anlaşma yaptığı belirtilen general rütbesindeki iki jandarma bölge komutanının bu davada sanık olmadıklarını dile getirerek, ''Bizim bu davada tanığımız olacaklar. Bunlar dönemin İstanbul ve Bursa Jandarma Bölge Komutanlarıdır. Burada bulunacaklar. Bu arkadaşlarımızın bizler gibi bir zulüm altında olmadıklarından mutluyum. Aynı şekilde tugay komutanlıklarındaki karargah subaylarından bir bölümü hem seminerin planlamasında aktif görev yaptıkları gibi bir bölümünün de seminer esnasında özel takdimleri bulunmaktadır. Savcılarımızın kişiye özel aflarına mazhar olmuşlardır, böyle bir affa mazhar olmaktansa bu arkadaşların bizler gibi sanık olmayı tercih edeceklerinden kuşku duymuyorum'' şeklinde konuştu.

Savcıların seminerin gerçek yüzünü adeta saklarcasına birçok orijinal belgeyi adli emanete kaldırdığını ve adli emanete alınan klasörlerdeki yüzlerce sayfanın da eksik olduğunu ifade eden Doğan, suça konu olan 1. Ordu Komutanlığınca icra edilen Plan Semineri-2003'ün, Genelkurmay Başkanlığınca yayınlanan tatbikatlar programı kitabı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığından alınan tatbikatların icrasına yönelik emirler paralelinde planlandığını, hazırlıkları yapılarak 05-07 Mart tarihlerinde icra edildiğini kaydetti.

Bu konuda yapılan önemli yazışmaların tamamının 28 Haziran 2010 tarihli askeri bilirkişi heyeti raporunda yer aldığını dile getiren Doğan, 1.Ordu Plan Semineri 2003'ün planlaması, hazırlık ve icrasını anlattı.

İddianamede Kara Kuvvetleri Komutanlığının emrine aykırı olarak plan seminerinin icra edildiğinin yazılı olduğunu ifade eden Doğan, Kara Kuvvetleri Komutanlığının Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo'da (OYTS) tehlikeli ve suç isnadı olabilecek bir husus görmesi durumunda, bunu Ordu Komutanlığına verdiği emirde belirteceğini anlattı.

BİR DARBE KOKUSU VAR MI?

Doğan, ''OYTS'yi daha önce okumuştum. Bu jenerik senaryoda akla, mantığa aykırı gelen bir husus var mı? Bir darbe kokusu var mı?'' dedi.

Doğan, 1. Ordu Komutanlığının 31 Ocak 2003 tarihinde OYTS'yi de ihtiva edecek şekilde çok kapsamlı bir emir yayınladığını ifade ederek, bu emrin özel dağıtım planında dağıtımı yapılan makamlar içerisinde, bilgi için Genelkurmay Başkanlığı, bütün Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ile diğer ordu komutanlıklarının da bulunduğunu kaydetti.

Ordu Komutanlıkları tarafından düzenlenen seminerlere Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanının da katıldığını belirten Doğan, ancak bu seminere, ABD'nin Irak'a müdahalesi yönünde yaptığı ön hazırlıklar ve bu konuda yapılan görüşmeler nedeniyle katılmadıklarını vurguladı.

Doğan, ''Seminere katılsalardı darbe hazırlıklarının örtülü provası mı yapılacaktı? Eğer seminere katılsalardı şu an sanık sandalyesinde mi oturacaklardı? Seminere katılıp katılmayacakları konusunda bilgim yoktu. 21 Şubat 2003'te katılmayacakları belli oldu'' dedi.

DURUŞMAYA ÖĞLEN ARASI VERİLDİ

Bu arada sanıklar, ceketlerinde takılı olan Atatürk ve Türk bayrağı bulunan rozetlerini aralarında toplayarak, avukat İrem Çiçek aracılığıyla duruşmayı izlemeye gelen Türkiye Gençlik Birliği üyelerine verdiler.

ÖZKÖK'LE DOĞAN'IN ARASINI AÇAN KONUŞMA!
DETAYLI BİLGİ DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]


Balyoz Davası'nın 16. duruşmasında Emekli Orgeneral Çetin Doğan savunmasına devam ediyor. Doğan, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve kuvvet komutanlarının geleneklere rağmen seminere katılmadıklarını bunun sebebinin ise Amerika'nın Irak'a müdahalesi ve konuyla ilgili görüşmeler olduğunu kaydetti. Doğan, "Eğer seminere katılsalardı şu an sanık sandalyesinde mi oturacaklardı?" dedi.

1. Ordu Komutanlığı'nda 5-7 Mart 2003'de gerçekleştirilen seminerde hiçbir şeyin örtülü olarak görüşülmediğini, açık ve seçik olarak ülkenin ulusal çıkarlarının korunması için ele alınan planların tartışıldığını belirten Doğan, "Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları seminere katılsalardı darbe hazırlıklarının örtülü provası mı yapılacaktı? Eğer seminere katılsalardı şu an sanık sandalyesinde mi oturacaklardı? Seminere katılıp katılmayacakları konusunda bilgim yoktu. 21 Şubat 2003'te katılmayacakları belli oldu" dedi. Doğan, seminerdeki ses kayıtları üzerinden hazırlanan askeri bilirkişi incelemesini Avukatı Hüseyin Ersöz aracılığıyla mahkemede okuttu. Doğan, Tümgeneral Mehmet Daysal başkanlığındaki heyet tarafından hazırlanan raporda, seminerin ses kayıtlarında yapılan incelemede yasadışı bir durumla karşılaşılmadığının ifade edildiğini söyledi.

ÖZKÖK'LE DOĞAN'IN ARASINI AÇAN KONUŞMA

2003 yılının Mayıs ayında dönemin Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının Harp Akademileri'nde oynanan bir harp oyununa katıldıklarını belirten Doğan, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün tatbikatın ardından yalnız konuşmak istediğini belirterek kendisine, seminerle ilgili olarak çok imalı bir soru sorduğunu ifade etti. Doğan, "Bu sorunun ardından topçu okulunda sınıf arkadaşı olarak başlayan, ihtilal sonrasında ABD'de birlikte görev yaparak devam eden arkadaşlığımız sona ermiştir" dedi. Doğan ayrıca, Özkök'ün konuyla ilgili bildiklerini anlatmasını istedi.

TUTUKLU SUBAYLAR ROZETLERİNİ TGB'LİLERE VERDİ

Bu arada Türkiye Gençlik Birliği (TGB), üyesi bir grup, Balyoz Davası'nda tutuklu olarak yargılanan 163 subaya destek vermek için duruşmayı izledi. Duruşma arası verildiği sırada salonu dolduran TGB üyeleri tutuklu yargılanan subaylara el sallayarak selam verdiler. O sırada subaylar, TGB üyelerine alkışla karşılık verdiler. Daha sonra yakalarındaki rozetleri toplayan komutanlar avukatları aracılığıyla TSK personeline verilen ve harici üniformalarda kullanılan rozetlerini TGB'lilere hediye ettiler.TGB'liler, üzerinde Atatürk resmi ve Türk bayrağı bulunan rozetleri yakalarına taktılar. TGB üyeleri duruşma salonu önünde bir de basın açıklaması yaptı. Açıklamaya tutuklu yargılanan askerlerin yakınlarının oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu üyeleri de destek verdi. Grup adına açıklama yapan TGB Başkanı İlker Yücel, Balyoz Davası'na TGB'nin de dahil edildiğini ve 2006'da kurulan derneğin 2003'teki seminerde adının geçtiğini savundu. Açıklamanın adından Çetin Doğan'ın eşi Nilgül Doğan, İlker Yücel'e sarılarak öptü. Grup açıklamanın ardından olaysız şekilde dağıldı.