Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, bazı çevrelere göndermelerde bulundu. Özkök "İlericilik, milliyetçilik ve dini inançlar kimsenin tekelinde değildir" dedi.
Abone olTürk Silahlı Kuvvetleri Şeref Madalyası ve Üstün Hizmet Madalyası tevcih töreni Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda yapıldı. Burada konuşan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, değişimle, teknolojik gelişmenin ve tehdit ortamındaki farklılaşmanın askeri düşünce sistemi, harp, silah ve araçları üzerindeki etkisini sorguladıklarını belirterek, "Yoksa bu değişim; TSK'nın sahip olduğu değerlerden, onun tarihsel duruşundan, yüzyıllardır biçimlediği geleneklerinden, düşüncelerimize yön veren Atatürk ilke ve devrimlerinden ve Anayasa ile güvence altına alınmış Cumhuriyet'in temel değerlerinden herhangi bir sapmayı ifade etmemektedir" dedi. Özkök, tarih boyunca yaşanan toplumsal gelişim ve değişimde TSK'nın çok özel bir yeri olduğunu belirterek, bu sebeple TSK'nın Türk toplumunun gönlünde her zaman en müstesna yeri işgal ettiğini ve yıllardır en güvenilir kurumlar arasında ilk sırayı aldığını ifade etti. TSK'nın bu başarısının altında yatan iki önemli neden olduğunu ifade eden Orgeneral Özkök, şöyle konuştu: "Bunlardan birincisi, TSK'nın gücünü ve desteğini Türk ulusunun tamamından alması. İkincisi de TSK'nın tarih boyunca vazgeçilmez değerleri olan dürüst, pragmatik, çağdaş ve tutarlı çizgisini sürekli olarak muhafaza ederken, değişiklik ve yeniliklerin talep ettiği reformları atılgan bir şekilde kendi içinde yapagelmesi. TSK, bugün de güçlü bir devinimle geleceğe doğru emin adımlarla ilerlemektedir. Türkiye gerçekten elde bulundurulması zor bir coğrafya üzerinde yer alıyor. Bu kıymetli coğrafya bizim açımızdan iki önemli zorluk taşıyor. Birincisi, fiziksel açıdan böyle bir coğrafyayı pozitif kontrolde tutmak ve ona sahip olmak kolay değildir. Öte yandan, ülkemizin etrafındaki ateş çemberi, bizlerin her yönüyle daha uyanık ve daha güçlü olmasını gerektirmektedir. Bu sebeple, böylesine geniş bir coğrafyada görev yapmak TSK personeli için; aileden ve sosyal çevreden uzakta, görev odaklı, ağır stres altında ve yoğun bir konsantrasyonla tempolu çalışmayı ifade etmektedir. TSK; vatanın her yerinde, en ırak köşelerinde, doğanın insanın yaşama yeteneğini çok sınırladığı ve hatta dayanma azmini zorladığı noktalarda bile dimdik ve 24 saat görevinin başında. Yaşamla ölümün böylesi ince çizgiyle ayrıldığı bir coğrafyada büyük bir özveri ile ulusa hizmet görevini yapan personelimin gözlerindeki parıltılı inanç ifadesi, duygularındaki gönüllülük heyecanı ve sonuç almadaki kararlılıkları, TSK'nın Komutanı olarak bana büyük bir güven veriyor. Anadolu'nun tarihsel zenginliğinin ve bu jeopolitik kalitesinin getireceği kazanımlara dolaylı olarak sahip olmak için yüzyıllardır verilen sayısız güç uyarlamaları bunun en açık göstergesidir. Ancak bu toprakların tarih boyu hırsına ve ihtirasına gem vuramayan kişi ve ulusların yenilgilerine ev sahipliği yaptığı da unutulmamalıdır. Bu tarihi süreçte, ulusal bütünlüğe yönelik bu saldırıların sonuçsuz bırakılmasında ve yaşadığımız kırılma noktalarının olumlu yönde aşılmasında, TSK'nın öngörülü ve dirayetli çabalarının payı büyüktür. Bu bağlamda sizlere, yıllar önce genç Harbiyelilerin teğmenliğe nasıpları vesilesiyle ifade etmiş olduğum ancak bugün bile anlamından hiçbir şey kaybetmediğine inandığım şu hususları tekrar ifade etmek istiyorum; TSK mensubu olarak, düşünce ve felsefi inançlarınız bakımından şu hususu asla aklınızdan çıkarmayınız. Askerler, üniformaları gibi felsefi görüşleri bakımından da tek tip olmak zorundadırlar. Bu aklın, tarihi olgunun ve ulusun onayladığı Atatürk Milliyetçiliği yoludur. Bu yol Türküm demekle övünen, Türk Vatanını, Türk ulusunu sevenlerin, canını onlara seve seve feda etmeye hazır olanların yoludur. Hiçbir TSK mensubu için bunun ne sağında, ne solunda, ne üstünde veya altında hiçbir felsefi görüş düşünülemez. Ne ilericilik, ne milliyetçilik ve ne de dini inançlar belli kişilerin tekelinde değildir. Bunları belli kişilerin, belli felsefi görüşlerin tekelinde gösterme çabaları, bu güzel vatanı ve bu asil ulusu bölme amacında olanlara hizmet etmekten başka bir şey değildir. Hepimiz Atatürkçü birer TSK mensubu olarak milliyetçi, ilerici ve manevi değerlere sahip kişileriz."