BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Özkök Paşa'dan yetki tepkisi

Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök TSK'nın kısıtlı yetkilerinden yakındı. Özkök, herşeye rağmen TSK'nın özverileriyle mücadelesini sürdüreceğini bildirdi.

Abone ol

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, "Türk Silahlı Kuvvetleri, halkı eski acılı günlere geri götürmeyi amaçlayan bölücü terör örgütüne karşı mücadelesini kısıtlanmış yetkilerine rağmen özveriyle sürdürmektedir ve sürdürmeye devam edecektir" dedi. Afganistan’da ISAF-VII Harekatı’nı tamamlayarak Türkiye’ye dönen birlik ve personel için 4. Kolordu ve Garnizon Komutanlığı’nda karşılama töreni düzenlendi. Törene, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve kuvvet komutanları ile Türkiye’ye dönen personelin yakınları da katıldı. Tören, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök’ün üstü açık araçtan birliği denetlemesi ve selamlamasıyla başladı. 7. Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvvet Komutanı Korgeneral Ethem Erdağı, görevlerini vukuatsız olarak tamamlayarak Türkiye’ye döndüklerini, ikinci kez üstlendikleri bu görev sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri, Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti Komutanlığı’na ilave olarak Kabil Çokuluslu Tugayı ile Kabil Uluslararası Havaalanı’nın komutanlığını da yürüttüğünü kaydetti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 4’ü general, yaklaşık 1600 personelin görev aldığı bu süreçte disiplini, eğitimi, bilgi birikimi, tecrübesi, mütevazılığı ve halkla bütünleşmesiyle uluslararası camianın takdirini kazandığını ve Afgan halkının gönlünde taht kurduğunu belirten Korgeneral Erdağı, 36 ülkeden asker ve sivil personelin görev aldığı çokuluslu ortamın kendine özgü sıkıntı ve zorluklarına karşın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin uluslararası terörle mücadele, barışı destekleme ve istikrar harekatında dünyanın en iyi ordularının başında geldiğini bir kez daha kanıtladığını ifade etti. "TÜRKİYE, EN FAZLA KATKI SAĞLAYAN ÜLKELERİN BAŞINDA" Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök de yaptığı konuşmada, Afganistan Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti harekatında 6 ay süreyle görev yaparak yurda dönen personele ’hoş geldiniz’ dedi. Bu ülke ile ilişkilerin köklü bir tarihe sahip olduğunu vurgulayan Orgeneral Özkök, Büyük Önder Atatürk’ün, Afganistan’a büyük önem verdiğini ve Afganistan’a destek olmak için azami gayreti gösterdiğini anlattı. Orgeneral Özkök, "Bugün de bu kardeş ülkedeki huzur ve güvenliğin sağlanmasına en fazla katkıyı sağlayan ülkelerin başında Türkiye gelmektedir" diye konuştu. Orgeneral Özkök, şunları söyledi: "Türkiye; 19 Aralık 2001’de başlayan Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvvetine bir bölük ile katılmış, 20 Haziran 2002’den 21 Şubat 2003’e kadar, bir Tabur Görev Kuvveti görevlendirmiş ve 22 ülkeye mensup yaklaşık 4800 kişilik Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvvetine komuta etmiştir. Bu tarihten sonra da Afganistan’daki yardım harekatına aktif olarak katkı sağlayan Türkiye, 13 Şubat 2005’den itibaren Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvvetinin liderliğini ikinci kez üstlenmiştir. Bu kapsamda; 2001-2002 yıllarında her türlü harekatı istenilen bölgede icra edebilecek şekilde yapılandırılan ve NATO’nun yüksek hazırlık dereceli kolordularından birisi konumuna getirilen 3. Kolordu Komutanlığı, Afganistan’daki Uluslararası Güvenlik ve Yardım Kuvveti Harekatını sevk ve idare etmiştir. Yine, ulusal ve uluslararası güvenlik ihtiyaçlarımız dikkate alınarak, doğal afet, insani yardım ve barışı destekleme harekatı gibi diğer harekat türlerini de yapabilecek şekilde yeniden teşkilatlandırılan birliklerimizden birisi olan 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı da diğer ülke birlikleri ve personelini de bünyesine alarak Kabil Çok Uluslu Tugayı olarak görev yapmıştır. Ayrıca, Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından görevlendirilen unsurlarca, 6 aylık son dönem içinde Afganistan’da 26 ülkeden oluşan 2000 kişilik bir uluslararası güce emir komuta ederek, her gün değişik ülkelere ait yaklaşık 200 uçağın inip kalktığı Kabil Uluslararası Havaalanı’nın başarılı bir şekilde işletilmesini sağlamıştır. Bu dönem içinde Korgeneral Ethem Erdağı komutasında 36 ülkeden yaklaşık 9800 personel Afganistan’da huzur ve güvenliğin artırılması için görev yapmıştır. Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti, göreve başladığı andan itibaren tesis edilen karşılıklı uyum ve yaratılan sinerjiyle, Afganistan’da barışın hakim kılınmasına, Afgan halkının huzur ve güvenliğine, Afgan Silahlı Kuvvetleri’nin yeniden yapılanmasına çok önemli katkılarda bulunarak kendisine verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmiştir. Bu vesileyle, Uluslararası Yardım Kuvveti’ne katkıda bulunan ve bizimle beraber görev yapan tüm ülkelere ve NATO’daki müttefiklerimize verdikleri güçlü destekten dolayı teşekkür ederim." Kendisinin de 10 Mart 2005’de Afganistan’a yaptığı ziyaret sırasında, Türk birliğinin başarılı faaliyetlerini ve örnek davranışlarını yerinde görme fırsatını bulduğunu ifade eden Orgeneral Özkök, personelin üstün vazife anlayışları ve örnek davranışlarıyla ilgili Afgan yetkililerden duyduğu çok olumlu değerlendirmelerin kendisini ziyadesiyle memnun ettiğini bildirdi. TSK’NIN YETENEĞİ Orgeneral Özkök, şunları kaydetti: "Diğer taraftan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afganistan’da icra ettiği bu harekat bir çok bakımdan da bir dönüm noktası niteliğindedir; Öncelikle bu harekatla Türk Silahlı Kuvvetleri, seferi nitelikteki bir harekatı NATO’daki müttefikleriyle koordineli olarak planlayıp icra etme yeteneğini daha da geliştirmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çok uluslu bir ortamda plan yapma ve birlikte çalışma yeteneğinin ulaştığı seviyenin yüksekliği bir kez daha kanıtlamıştır. Ayrıca, Afganistan gibi sınırlarımızın çok ötesinde ve alt yapı olanaklarının çok kısıtlı olduğu bir ortamda Türk Silahlı Kuvvetleri, kolordu seviyesindeki bir harekata liderlik etme başarısını göstererek, sahip olduğu lider kadronun üstün niteliklerini tüm dünyaya göstermiştir. Bu harekatla 3. Kolordu Komutanlığı, ilk ciddi uluslararası sınavından başarıyla çıkmış, NATO’daki yüksek dereceli hazırlık seviyesine sahip kolordular arasındaki seçkin yerini daha da pekiştirmiştir. Yine, bu harekatta gösterilen yüksek performans, halen bizimle beraber görev yapan ülkelere ilave olarak, diğer bazı ülkelerde de Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarıyla birlikte görev yapma arzusunu doğurmuştur. Ancak her şeyden önemlisi, Türk askerinin Büyük Önder Atatürk’ün o veciz ifadesiyle ne kadar ’civanmert’ olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Dünya, Türk askerinin doğasında var olan içsel zenginliği ve görev yaptığı ülkelerin halkları üzerinde ne kadar derin etkiler bıraktığını gözleriyle görmüştür. Bu zenginlik esasen Türk askerinin doğasında var olan, cesaret, adalet duygusu, insani değerlere olan bağlılık, bugün uzmanların da üzerinde fikir birliğine vardığı ve başarı için çok daha önemli olduğuna inandığı ’duygusal zekasındaki’ yükseklik ve yaratıcılığından kaynaklanmaktadır." Yakınlarının bu görevi yerine getiren personelle ne kadar övünse az olduğunu anlatan Orgeneral Özkök, yurda dönen TSK personeline de şöyle seslendi: "Çok uluslu kuvvet oluşturulması, müşterek ve birleşik karargahlarda çalışma, lider ülke olarak stratejik intikal ve harekatın icrası gibi konularda çok önemli tecrübeler edindiniz. Kazanılan bu bilgi ve tecrübelerin, belirli bir değerlendirmeye tutularak milli dokümanlarımıza ve eğitim sistemimize yansıtılması üzerinde önemle durunuz. Bu tecrübeler kaybolmasın, aksine bu tecrübeler gelecekte icra edilecek benzer harekatların çok daha başarıyla icrası için zemin oluştursun. Unutmayınız ki Türk Silahlı Kuvvetleri, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, bölge ve dünya barışına katkı sağlayacak her türlü girişimi ve terörizme karşı mücadeleyi sahip olduğu tecrübe ve birikimle desteklemeye devam edecektir." VAHŞET, ACIMASIZLIK VE TERÖR Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, son günlerde Türkiye’de meydana gelen, üzücü ve bir o kadar da düşündürücü terör eylemlerine kısaca değinmek istediğini belirtti. Orgeneral Özkök, şöyle konuştu: "Terörizm bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de ulusa acı çektiren asrın en acımasız hastalığıdır. PKK terör örgütünün son zamanlarda gerek askeri, gerekse sivil tesis ve personele karşı uyguladığı bombalama eylemlerinin vahşet ve acımasızlığını hep birlikte üzüntüyle izlemekteyiz. Bombalama eylemleri, bomba patladığında kimin öleceğinin veya yaralanacağının önceden kestirilemediği, sadece insanlığa karşı işlenen bir suçun vasıtası sayılması gereken en aşağılık eylem tarzıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri, halkı eski acılı günlere geri götürmeyi amaçlayan bölücü terör örgütüne karşı mücadelesini kısıtlanmış yetkilerine rağmen özveriyle sürdürmektedir ve sürdürmeye devam edecektir. Bu mücadele, Türk Silahlı Kuvvetleri ve diğer güvenlik kuvvetleri yanında, bütün halkımızın, yöneticilerimizin ve sivil toplum kuruluşlarının da iştirakiyle, topyekün bir tarzda yapıldığında daha etkileyici sonuçlar elde edilebilecektir. Terör örgütlerinin en korktuğu şey, toplumun kendilerinden başka tamamının el ele, gönül gönüle bir karşı cephe oluşturmasıdır." Orgeneral Özkök, konuşmasını, başta Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı olmak üzere, Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti Komutanı Korgeneral Erdağı ve emrinde görev yapan personeli kutlayarak tamamladı. Konuşmaların ardından tören, geçit töreniyle tamamlandı. Tören sonrasında, yurda dönen askeri personel, aileleriyle bir araya geldiler. Asker kıyafetleri giyen bir çocuğun, asker abisiyle kucaklaşması ilgi odağı oldu.