Emekli bir askerin,çözüm için "resmi bir gücü" göreve çağırması ne anlam taşır? İşte akıllarda soru işareti bırakan çağrı;
Abone olEski Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün Ergenekon Soruşturması ve gündeme ilişkin değerlendirmeleri kafalarda soru işareti bıraktı.
Özkök, yaşanan olayları değerlendirirken, sorunun çözümü için "resmi bir gücün devreye" girmesini istedi ve bu gücün arkasına halkı alması gerektiğine işaret etti.
Özkök'ün, hükümete ilişkin değerlendirmelerinin satır aralarında yer alan ifadeler ise bir hayli ilginç.
İşte Milliyet gazetesinden Hilmi Özkök'ün verdiği mesajlar;
-"Son zamanlarda ülkemizde cereyan etmekte olan olaylar halkta büyük bir endişe yaratmıştır. (...)Olup bitenler, halk tarafından anayasal kurumlar arasındaki güven ortamının sarsıldığı, aralarında nüfuz kavgasının yapılmakta olduğu, ülkenin bir kaosa doğru gitmekte olduğu şeklinde yorumlanmaktadır. Resmi bir aktörün, daha geç olmadan, ortaya çıkıp, ortalığa çekidüzen verecek bir hareketi, halkı da arkasına alarak, gerçekleştirmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Kurumlar arası tesanüdü kimin sağlayacağı Anayasa’da açıkça belirlenmiştir.”
“Kötüye gidişten halk acı çekiyor”
“Görünen o ki, içinde bulunduğumuz bu kaygı ummanında (denizinde), söz sükûta, kavga barışa, fevri hareketler itidale galebe çalmıştır. Sorumsuzca ve mesnetsiz ifadeler, hareketler, suçlamalar, örtbas etmeler, demagojik savunmalar alkış toplar hale gelmiştir.”
“Kaptanlara yardımcı olunmalı”
“Şayet durum sıhhatli eylemlerle düzeltilemez hale gelirse, olabileceklerin asıl sorumlusu hükümetimiz olmakla beraber, yapabilecek bir şeyi olup da yapmayan veya bilerek yanlış yapan herkes bu sorumluluktan pay alacaktır. Kaptanları beğenmeyenlerin esas görevi, onların gemiyi batırmasına değil, limana emniyetle sokmasına yardımcı olmaktır. Hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Halk böyle düşünmekte, böyle istemektedir.”