Ertuğrul Özkök, daha önce Sincan'da tankların yürüyüşle ilgili yazısında D.B.Tercüman Gazetesi yazarı Gülay Göktürk'ün yazılarını da eleştiremeden edemedi...
Abone olErtuğrul Özkök, "Sivil balans ayarı" başlıklı yazısında Gülay Göktürk'e de göndermede bulundu.
Emekli Orgeneral Çevik Bir, Sincan’da tankların yürüyüşünü, tarihe geçen şu kavramla açıklamıştı:
‘Demokrasinin balans ayarı.’
NEREDEN BULDUN
Tabii bu askerlerin yaptığı bir balans ayarıydı.
Emekli Oramiral İlhami Erdil’in yargılanmasını izlerken şu düşünceye vardım: Sıra ‘sivillerin balans ayarında’.
Sadece dünkü gazetelerden çıkan bazı balans bozukluğu örnekleri vereceğim.
Önce ‘Ilıcaklar’ın Tercümanı’ndan Gülay Göktürk’ün yazısıyla başlayayım.
Göktürk, 28 Şubat sürecinde askerlere karşı açık eleştirel yazılar yazmış bir yazar.
Yani normal olarak, bir ‘paşayı’ bütün ailesiyle birlikte sanık sandalyesinde görmekten mutluluk duyması beklenir.
Yazısının başlığı ‘Nereden buldun paşam’.
Ama bakın ne diyor:
‘Bu soru bana sorulsa, ‘Nereden buldumsa buldum, sana ne’ derdim. ‘Bu servetin temiz olduğunu ispat etmek bana düşmez. Eğer sen kirli olduğunu iddia ediyorsan buyur ispat et’ diye de devam ederdim.’
SİVİL İÇTİHATLAR
Göktürk bize hukukun en temel ilkelerinden birini hatırlatıyor.
İddiayı ispat görevi, iddia sahibinindir.
Ama bunu basit bir hatırlatmadan ibaret saymamak gerekir.
Çok yakın tarihimizde bazı talihsiz ‘içtihatlara’ toplum olarak tanık olmadık mı?
Emekli Oramiral Erdil, satın aldığı evin kaynağını, düğünde takılan ziynet eşyası ve varlıklı akrabalarla açıklamaya çalışıyor.
Peki bu izahatın, bütün bu kanunları yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerince kayda geçirtilmiş, en önemlisi yine aynı Meclis tarafından ‘haklı’ bulunmuş örnekleri yok mu?
Geçmişte birçok siyasetçi mal varlığını bunlarla açıklamadı mı?
İsterseniz bir örnek vereyim.
Eski Başbakan Tansu Çiller de, annesini ve onun bıraktığı ‘çıkını’ tanık sandalyesine davet etmişti.
Yanlış anlamayın, ben bu siyasetçilere herhangi bir ithamda bulunmuyorum.
Ama şahsi vicdanım, beni, bir gerçeğin altını çizmeye zorluyor.
EKONOMİ SAYFALARI
Ülkemizde demokrasinin mabedi sayılan TBMM, bu siyasetçilerin gerekçesini de, onların lehine bir delil olarak kabul etmişti.
Gelelim malum ihale konusuna.
Emekli Oramiral Erdil hakkındaki iddialardan biri, bir askeri ihalenin, kızının ortağı bulunduğu şirkete verilmesi için telkinde bulunmak.
İhalenin bedeli ne kadar?
15-20 bin dolar.
Bunun boyutu hakkında fikir sahibi olmak mı istiyorsunuz?
Basit.
Dünkü Hürriyet’in ekonomi sayfasına bir göz atmanız káfi.
Orada Yüce Divan’a ‘tanık’ olarak davet edilen bazı şirket ve kişilerin isimleri var.
Enerji ihalelerinin belli şirketlere verilmesi için bakanın baskı yaptığı iddia ediliyor.
Her birinin miktarı en az yüz milyonlarca dolarla ifade edilen ihaleler.
TANIK-SANIK
Ama paşanın kızı sanık, bakanın menfaat sağladığı iddia edilen şirketlerin yöneticileri tanık sandalyesinde.
Yine yanlış anlamayın. Emekli Oramiral Erdil’in yargılanması normal. Bir hukuk devletinde yapılması gereken budur.
Normal olmayan, bu ‘tanık-sanık’ denkleminin sivil tarafıdır.
Bu tabloya bakınca, yukarıdaki cümle size de doğru gelmiyor mu?
Şimdi sıra ‘sivil balans ayarında’.
YAZI:Ertuğrul ÖZKÖK