BIST 9.390
DOLAR 34,46
EURO 36,34
ALTIN 2.869,24
HABER /  GÜNCEL

Özkan ve Önal karara kaldı

Eski Bakanlar Hüsamettin Özkan ve Recep Önal'in görevlerini kötüye kullanarak Halk Bankası'nı zarara uğrattıkları iddiasıyla yargılandığı dava, karara kaldı.

Abone ol

Yüksek Mahkeme, devlet eski bakanları hakkındaki kararı 31 Mart 2006'da açıklayacak. Anayasa Mahkemesi'nin 'Yüce Divan' sıfatıyla yaptığı yargılamada, Özkan'ın esas hakkında yaptığı savunmasının ardından, avukatı Olcay Mis söz aldı. Müvekkilinin Yüce Divan'da yargılanmasını gerektiren ön koşul gerçekleşmediğini, bu nedenle davanın düşmesini talep eden Mis, Meclis Soruşturma Komisyonu'nun iç tüzüğe aykırı oluşturulduğunu, yapılan işlemlerin hukuken sağlıklı olmadığını savundu. Mis, bu nedenle Soruşturma Komisyonu raporunun hükme esas alınmamasını istedi. Toplanan deliller ve tanık ifadelerine göre Bankalar Yeminli Murakıp raporlarının geciktirdiği, yetkisini amaç dışı kullandığı ve Halk Bankası yöneticilerini koruğu yönünde hiçbir somut delil bulunmadığını belirten Mis, bu iddiaların hukuken de geçerli olmadığını kaydetti. Özkan'ın Halk Bankası yöneticilerinin imza yetkilerini kaldırmadığına yönelik iddialara ise Mis, müvekkilinin imza kaldırma yetkisinin bulunmadığını, buna ilişkin yasa hükmünün de anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Yüksek Mahkeme tarafından iptal edildiğini belirtti. Mis, bu nedenle müvekkili hakkındaki bu iddianın da dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürdü. Banka yöneticiliğiyle ilgili raporların geciktirilerek davaların zaman aşımına uğratıldığı yönündeki iddiaları da reddeden Mis, bu davaların 4616 sayılı Af Yasası kapsamında ertelendiğini söyledi. Mis'in ardından söz alan Önal, esas hakkında savunmasını yaptı. Önal, Meclis Genel Kurulu'nda savunma yapmasına izin verilmeyerek, oylama yapıldığını söyledi. Kanuna aykırı hareket ederek raporları geciktirmesinin söz konusu olmadığını ifade eden Önal, Halk Bankası yöneticilerini de koruduğu iddialarını da reddetti. Özkan, banka yöneticileriyle ilgili zamanında işleme uygun ve mevzuata uygun bir şekilde işlem yapıldığını kaydetti. Halk Bankası'nın 3 ay kendisine bağlı olduğunu belirten Önal, bu nedenle banka yöneticilerinin soruşturulmasına izin verilip verilmeyeceğinin uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığını söyledi. Kredilerdeki zaman aşımı olayına da değinen Önal, kredilerin tahsisine ilişkin yönetim kurulu kararı dışında bir yetkisinin olmadığını dile getirdi. Önal, şöyle devam etti: "Hazine Müsteşarlığı ile ilgili konularda ilgim ve bilgim olmayan bir konuda yargılanmamı anlamış değilim. Krediler doğar, büyür, ölür. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun temenni raporları benim dönemimden 1.5 ay önce başlamıştır. Hak'tan hukuktan yana olan iddia makamının eğer şüphesi vardı ise bunları ortaya konması gerekmez miydi?" Soruşturma Komisyonu'na hakkındaki iddialarla ilgili raporlar sunduğunu, ancak bunun dikkate alınmadığını belirten Önal, "Türk insanı okuma özürlü olduğu ve işine gelmediği için bunların hiçbiri okunmadı" diye konuştu. Kendisine isnat edilen suçun faili olacak bir kişi olmadığını savunan Önal, "Ben naçizane bir teknokrat ve bürokratım. Ben politikacı değilim, politikayı bilmem. Hikmet Uluğbay'ın görevinden ayrılmasından sonra başbakan tarafından görevlendirildim. Krizde ağır yükler altında 24 saatin 20 saatini çalışarak geçirdim. Bizim meyvelerimizi bugünkü hükümet toplasa da, iki büyük deprem felaketine rağmen 3 yılda ülkeye çok şeyler kazandırdım. 35 yılı aşkın kamu hizmetinde üstlendiğim görevi en iyi şekilde yerine getirmek ve kendimi geliştirmeye çalıştım. Gerek komisyonun gerekse esas hakkındaki mütalaa da olmayan iddialarla suçlandım. Ülkeye hizmet eden biri olarak haksız yere Yüce Divan'a sevk edildim. Maddi hiçbir olguya dayanmayan hakkımdaki suçlamalardan aklanmamı istiyorum" dedi. Önal'ın ardından avukatı Osman Öz söz aldı. Mahkum olma gibi bir endişelerinin olmadığını belirten Öz, "Huzurunuza gelerek aklanmak, popülaritemizi artırır. Benim müvekkilim sarımsak yemedi ki, ağzı kokmuyor. Bakan olduğunda gecesini gündüzüne katarak çalışmış" diye konuştu. Halk Bankası yöneticileriyle ile ilgili soruşturma raporlarını geciktirdiği yönündeki iddiaların gerçeğini yansıttığını savunan Öz, "Evrak 8 ay bekletilmiş. Benim müvekkilim servis memuru, evrak memuru mudur? Kabinedeki bir bakan bunları nasıl değerlendirecek? Bir bakana bunları nasıl yükleyeceğiz? Müvekkilimin kişiliği, terbiyesi ve bugüne kadar ülkemize verdiği hizmet böyle bir suç işlemesine müsait değil. Suçun vasıf ve unsurları oluşmadığından aklanmasına karar verilmesini, aksi bir karar verildiğinde ise indirim uygulanmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu. Duruşmada son sözleri sorulan sanık Özkan, "Takdir yüce heyetindir" derken, Önal ise, "Takdir yüce heyetin, beraatımı isterim" ifadesini kullandı. Yüce Divan Başkanı Tülay Tuğcu, dosyanın karar verilmek üzere incelemeye alındığını ve kararın 31 Mart 2006 tarihince açıklanacağını söyledi.