BIST 9.660
DOLAR 34,60
EURO 36,29
ALTIN 2.921,09
HABER /  GÜNCEL

Özkan savcılara verdi veriştirdi!

Ergenekon tutuklu sanığı Tuncay Özkan, savunmasının 2. gününde iddianameyi hazırlayan savcıları sorguladı.

Abone ol

Birleştirilen Ergenekon davasının tutuklu sanığı Tuncay Özkan, savunmasının 2. gününde iddianameyi hazırlayan savcıları sorguladı. Özkan, "Sen benim tüm yaşantımı nasıl yargılarsın? Buna yetkin var mı? Enerjin var mı? Aklın ve gücün yeter mi?" diye sordu.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevindeki mahkeme salonunda görülen 'Birleştirilen Ergenekon' davasının 27. duruşmasına tutuklu sanıklardan Fatih Hilmioğlu, Levent Ersöz, Fatma Cengiz, Mehmet Haberal ve Mustafa Dönmez katılmadı. Diğer 43 tutuklu sanık ile Hurşit Tolan ve Emin Şirin'in de aralarında bulunduğu bazı tutuklu sanıklar hazır bulundu.

Duruşmaya, tutuklu sanıklardan Yeni Parti Genel Başkanı Tuncay Özkan'ın savunmasıyla başladı. Özkan, kendisinin öldürülmeye çalışılmasına ilişkin 24 Aralık 2009 tarihli duruşmada bulunduğu iddialarına cevap veren AK Parti milletvekili İhsan Aslan'ın medyaya çıkan yansıyan açıklaması hakkında konuştu. İhsan Arslan'ın kendisini yalanladığını belirten Özkan, "Beni öldürmeye çalışacaklarına ilişkin bilgileri haber haline getirdim. Haberimin yalan olduğu iddiasıyla dava açtı. Ancak beraat ettim. Kamuoyu ve savcılar İhsan Arslan'ın Hizsullah örgütünün ilimcilerinin başı olduğunu bilmiyor mu? Kendilerinde insan sevgisi olduğunu söylüyor. Evet bu ülke sizin nasıl insan sevdiğinizi biliyor. Domuz bağıyla bağladığınız insanları betona nasıl gömdüğünüzü herkes biliyor." iddialarında bulundu.

Güneydoğu'da uzun süre gazetecilik yaptığını, birçok kez çatışma ortasında kaldığını hatta kurşunlandığını belirten Özkan, "Ben de İstanbul'da rahat rahat oturmasını bilirdim. Ancak gittim, mesleğimi yaptım. Musa Anter 'Türkiye'yi yukarıdan aşağıya neden bölmeye çalışıyorlar? Yandan bölüp, bize aşağısını versinler.' dediğinde kendisine ne kadar yanlış konuştuğunu söyledim. Kim gitti oraya da kafa tuttu?" diye konuştu

İddianamede özel yaşantısına ilişkin birçok detayın bulunduğunu belirten Özkan, savcılar Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın'a bakarak iddianameyi hazırlayan savcılara sert göndermeler yaptı; "Benim tüm yaşantımı nasıl yargılarsın? Yetkin var mı? Enerjin var mı? Aklın yeter mi? Gücün yeter mi?"

26 Haziran 1992 tarihli Turgut Özal-Talabani görüşmesine ilişkin bilgi ve belgeleri nereden aldığının sorulduğunu belirten Özkan, "Turgut bey verdi" iddiasında bulundu. Yazılarının okunmadan kendisine nasıl terörist damgası vurulacağını soran Özkan, "Özgürlük ne kadar kıtsa bilinç de o kadar kıttır. Bu iddianamede özgürlük nerede? Bilinç nerede?" dedi. Özkan, daha önceden söylediği "Ben neden buradayım? Çağırın Mİt Müsteşarı Emre Taner ve eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'u, dinleyin." dedi.