İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, "Merkez Bankası kadroları korunmalı" dedi.
Abone olİş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, ''Merkez Bankası politikalarının kişilerle değişeceğine inanmıyorum ama bankadaki kadroların istikrarını koruması gerektiğini düşünüyorum'' dedi.
Özince, Ege Bölgesi'ndeki şube müdürleriyle Crown Plaza Oteli'nde
yapacağı toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Merkez Bankası Başkan Vekilliği'ne atanan Erdem Başçı'nın bu göreve atanması ve eşinin türbanlı olmasıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Özince, ''bu tartışmaların finans sektörü için gerekli olmadığına inandığını'' bildirdi.
Bir başkan adayının eşi ya da diğer yakınları hakkında yapılan değerlendirmelerin mesleki arayışlarla ilgisinin bulunmadığını belirten Özince, ''Başçı'yı tanıyorum, uzun zamandır Merkez Bankası kadrosunda. Mutlaka çok değerli olduğu için bu görevlerdeydi. Bu konu bizim dışımızda bir şey. Merkez Bankası politikalarının kişilerle değişeceğine inanmıyorum, ama kadroların istikrarını koruması gerektiğini düşünüyorum'' diye konuştu.
Özince, bankacılık sektöründeki yabancı sermaye oranıyla ilgili bir soruya verdiği yanıtta, yabancı sermayenin bir risk olmadığını kaydederek, ''Yabancı sermayeye karşı milli sermaye söylemi varsa alenen ortaya konmalıdır. Belli bir orana kadar yabancı sermaye olsun, bu orandan sonra olmasın diye bir şey olmaz'' dedi.
İş Bankası'nın sermayeye ihtiyaç duymadığını belirten Özince, ''yabancı ortaklık olabilir mi?'' şeklindeki soruya ise ''bankanın büyük hissedarı olan çalışanların, hisse satışını düşünmediğini'' ifade etti.
Özince, banka olarak iştirakçiliği hiçbir zaman ''yüze göze bulaştırmadıklarını'' bazı iştiraklerden çekilmeyi tamamladıklarını, ancak mali sektör ve cam sektöründen uzaklaşmayacaklarını bildirdi.
Kredi kartlarında çip uygulamasına yıl sonuna kadar tüm bankaların geçeceğini tahmin ettiğini anlatan Özince, dikkatli kullanan tüketiciler için çipli ya da çipsiz kartın riskinin fark etmeyeceğini savundu.
TL'YE GEÇİŞ
Özince, TL'ye geçişin 2006 yılı sonunda sağlanmasının doğru olacağını, YTL ile TL arasındaki karışıklığın böylece giderilmiş olacağını söyledi.
Türkiye'nin tüketici kredilerinde hiçbir zaman bu kadar iyi bir dönem yaşamadığını dile getiren Özince, faiz oranlarındaki rekabet hakkındaki bir soruya ise ''Fiyat ucuzladıkça dükkanı büyük satıcı daha çok ciro yapar. Biz sürümden kazanırız. Fiyat rekabetinden memnunuz'' cevabını verdi.
Mortgate Sistemi'nin, gayrimenkul değerleri menkulleştirdiğini ülkedeki sermaye dönüşümünü artırdığını kaydeden Özince, konut kredilerinin gayri safi milli hasıla içindeki payının giderek arttığını savundu. Bu payın yüzde 10 olmasının bile hiç bir öneminin olmadığını ifade eden Özince, İş Bankası olarak 1,5 milyon doları aşan portföylerin yıl sonunda yüzde yüz artabileceğini belirtti.
Faiz düşüşünün çok hızlı olduğunu, üç aylık mevduata verilen faizle 20 yıllık konut kredisine verilen faiz arasında negatif fark bulunduğunu vurgulayan Özince, ''Rekabet, faizi bu seviyeye getirdi. Ama, biraz iştah kaçırıcı... Bankalar taşıma suyla değirmen çevirmeye çalışıyorlar. Yurtdışı fonlarıyla ya da öz varlıklarla krediler fonlanıyor. Ama, bu bankaların riskte olduğu anlamına gelmez'' diye konuştu.
Ersin Özince, İş Bankası'nın ciddi bir büyüme trendi içinde olduğunu en yakın rakibiyle aralarında ciddi bir fark oluştuğunu ifade ederek, banka ve iştiraklerinin ''ne olursa olsun'' yatırıma devam edeceğini kaydetti.
Özince, şöyle dedi: ''İstikrarsızlık da görsek yatırıma devam edeceğiz. Türkiye bizim pazarımız. Pazarımızı kimseye bırakmayız. Tribünde seyirci de değiliz. Ekonomik istikrarın sürmesi için elimizden geleni yaparız. Siyasi
istikrarın da ekonomik istikrarın da bozulacağını düşünmüyoruz.''