CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "ahmak davası" nedeniyle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olamayacağı tartışmalarıyla ilgili konuştu. Özel, "Benim açımdan aday belirlemede Ekrem Bey’i seçtik desem kimsenin diyecek bir şeyi yok. Ama kamuoyunda bir Mansur Yavaş gerçeği de var" ifadelerini kullandı.
Abone olCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, gazeteci Fatih Altaylı'nın YouTube kanalına konuk oldu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda ismi geçen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş hakkında konuştu.
"En doğru adayı belirleyeceğiz"
Aday belirleme konusunda yükü tek başına sırtına almayacağını ifade eden Özel, "En doğru adayı belirleyeceğiz. Aday CHP’li olacak ama Türkiye İttifakı’nın adayı olacak ve seçimi kazanacak adayı belirleyeceğiz. Bunun önünde kim engelse, kendi kibrim dahil onu bertaraf edeceğim. Genel başkan nefsine düşerse, Türkiye’ye çok şey kaybettirebilir" dedi.
Özel, Fatih Altaylı’nın "Yani Kemal bey gibi yapmayacaksınız?" demesi üzerine “Bunu demedim, demeyim” karşılığını verdi.
"10 milyon kişiyle bile önseçime hazırız"
Özgür Özel ‘Ekrem İmamoğlu mu Mansur Yavaş mı?’ sorusuna yanıt verdi. Özel'in açıklamaları şöyle:
"Bizim Ekrem İmamoğlu’yla olan kardeşlik hukukumuzu bozmaya çalışanlar oluyor. Biz ona gülüyoruz. Aramızda fitnesavar var. Bu çok iyi bir şey. Çünkü biz birbirimize düşersek parti mahvolur. Benimle Mansur Bey için de öyle ama benimle Ekrem Bey için özellikle öyle. Çünkü Ekrem bey seçimin ertesi gün ‘değişim’ dedi. Ben de o değişime inanan birisi olarak oturduk ve yollarımızı ortaklaştırdık. Bizim umudumuz, Türkiye’yi yeniden demokrasiye taşıyacak ve insanların sıkıntılarını çözecek bir CHP iktidarını kurmak. Bunun için Ekrem bey de ben de, yeminden daha ileri bir noktadayız. Bu sözlerimize önce kendi namusumuza, sonra birbirimize ve partimize bağlıyız. Benim açımdan aday belirlemede Ekrem Bey'i seçtik desem kimsenin diyecek bir şeyi yok. Ama kamuoyu karşılığı açısından bir Mansur Yavaş gerçeği var."
Burada yükü kendi sırtıma alırsam, bu bencillik olur. Oysa biz ‘Ben’ diyen bir parti olmamalıyız. İki ayda bir toplanan PM’yi aday belirleme sürecinde 2 ayda 12 kere toplantıya çağırmışım. Bu yükü sırtıma almayacağım. Bu yükü sadece milletvekili grubuna da bırakmayacağım. Sadece PM’ye de bırakmayacağım. Bizim tüzüğümüzde şu yazıyor: ‘Aday yoklaması, ön seçim, geniş halk yoklamaları’ Yolunu bulursak bize oy veren seçmene erişmeye, 6 milyon, 8 milyon, 10 milyon kişiyle bile önseçim yapmaya bile razıyız. Biz CHP’nin adayını Türkiye İttifakı’nın adayı yaparak, aday gösterildiği gün seçimi kazanacağı garanti olarak belirlemek istiyoruz.
"Seçimi kazanacak adayı belirleyeceğiz"
Ekrem Bey'i seçip, Mansur Bey'i ve sevenlerini, Mansur Bey'i seçip Ekrem Bey'i ve sevenlerini kırma lüksümüz yok. Ama, demokratik bir şekilde olacak. En doğrusunu arayacağız ve bunu ortak akılla bulacağız.
Herkes şundan emin olsun. En doğru adayı belirleyeceğiz. Aday CHP’li olacak ama Türkiye İttifakı’nın adayı olacak ve seçimi kazanacak adayı belirleyeceğiz. Bunun önünde kim engelse, kendi kibrim dahil onu bertaraf edeceğim. O yüzden ilk ve en olası engeli kendim ortadan kaldırdım. Kendi adaylığımı ihtimal dışı bıraktım.
"Partinin içinden bir üçüncü isim geldi..."
Genel başkan nefsine düşerse, Türkiye’ye çok şey kaybettirebilir. O yüzden dedim ki burada en büyük engel nedir? Senin kendi nefsin, nefsini şişirecek olanlar olabilir. Bu ihtimali baştan tüket dedim. En büyük engeli kaldırdım ben.
Emin olun ben Ekrem Bey için de söylüyorum. Şu anda iki isim önde. Partinin içinden bir üçüncü isim geldi. Kamuoyu araştırmalarında, Ekrem Bey'i geçti, Mansur Bey'i geçti diyelim. Vallahi Ekrem Bey bana der ki ‘Başkanım bunu aday yapalım’ der. Mansur bey de ‘Bunun yerine ben aday olayım’ demez. Çünkü onlar biliyorlar ki biz bu seçimi kazanırsak önümüzdeki dönem hem insanlara ve ülkeye çok büyük katkılar sunacağız. Kim ne yönetmek istiyorsa fazlasıyla yönetecek zaten. O kadar çok makam, mevki ve yapılacak iş var ki, hepimize yeter."
Mağduriyet yaratmak istiyorlar"
CHP yönetimi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 21 korumasının yemek harcamalarını için verilen ödeneği kesti. Buna sinirlenen Kılıçdaroğlu, parti başkanlığı döneminden kalan makam araçlarını da iade etti. Konuyla ilgili Özel, "Ben yemeği binamızda yiyorum, neden korumalar dışarıda yesin? Kemal Bey'in etrafındaki bazı kişiler bunu bir mağduriyet yaratmak istiyor. Kemal Bey'in altındaki arabayı biz çekmedik" dedi.