CHP Manisa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Özgür ÖZEL Manisa'nın en önemli ürünü olan üzüm üretiminde hasadın sona ermesine ve üzüm üreticinin sorunlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Abone olCHP'li Özgür Özel yaptığı açıklamada Manisa'da yaklaşık 750 bin dekar bağ alanı olduğunu ve 40 bin ailenin ise geçimini üzümden sağladığını vurgulayarak, küçük üreticinin kaderine terk edildiğinin altını çizdi.
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel yaptığı açıklamada üzüm üreticilerinin son günlerde yaşadığı sorunlara değinerek şunları söyledi:
KÜÇÜK ÜRETİCİ KADERİNE TERK EDİLDİ
"Manisa'da yaklaşık 750 bin dekar bağ alanı var ve 40 bin aile geçimini üzümden sağlıyor. Onlarca işletmede binlerce işçi üzüm sektöründe istihdam ediliyor. 2013 sezonunda yaşanan iklimsel olumsuzluklar rekoltenin düşük olmasına neden oldu. Üretici giderlerini ancak karşılayabildi. 2014 yılında AKP'nin duyarsızlığı nedeniyle üzüm fiyatları geçen yıla göre yarı yarıya düşüşle hüsrana neden oldu. Özellikle küçük üretici kaderine terk edildi.
ÜZÜMDE KARAMSARLIK HAKİM
"AKP iktidarında son on yılda ayakta kalabilen üretici birliği ise sayılı durumda. Bu süreçte kooperatifler, birlikler güçlendirilip etkinleştirileceğine içi boşaltılıp yok edildi. TARİŞ, böyle kritik bir yılda bile üzüm taban fiyatı açıklamaktan aciz hale getirildi. Alaşehir ve Sarıgöl’den çıkma üzümler 25 kuruştan alkole, şaraba veriliyor. Sofralık üzüm ise 70-80 kuruşa ancak alıcı bulabiliyor. Tarım Bakanlığı ise Rusya Federasyonunun Avrupa Birliğine uyguladığı Gıda ambargosunu fırsata çevirebilmiş değil. Üzümün en uzun süre, en kolay saklama, depolama yöntemi alkoldür, sumadır. Ama Alaşehir’de Tariş’in alkol fabrikası atıl durumda dururken sofralık üzüm üreticisi çaresizliğe terk ediliyor. TEKEL'in satılmasıyla üretici için sigorta görevi olan Alaşehir suma (alkol)fabrikası kartellerin eline geçti. Yılda 30.000 ton kuru üzüm ve binlerce ton yaş üzüm bunların belirlediği fiyatlarla değerlendiliyor. Üzümdeki bu karamsar gidişin acilen durdurulması için hükümetin Tariş’e finansman desteği sağlaması ve Tariş’in derhal kuru üzüm taban fiyatı açıklaması gerekmektedir. Sofralık üzümün yanı sıra kuru üzüm de desteklenmeli ve primler doğrudan üreticiye verilmelidir." dedi.
YAKINDA ÜZÜMÜ DE İTHAL EDERİZ
"Geçen yıllarda ‘üzüm 3,5 liranın altına düşerse getirin ben alacağım’ diyenlerin yerinde yeller esiyor. Her sene rekolte açıklaması ile adeta piyasa alt üst ediliyor, olan yine üreticiye oluyor. Bir taraftan piyasada dolaşan İran üzümü sorunu hala çözüm beklerken diğer taraftan girdi masrafları, yanlış destekleme politikaları ile üzüm üreticisi her geçen gün yok ediliyor, AKP ile birlikte adeta tarihe gömülüyor. Yakında üzümü de yurtdışından ithal eden bir ülke haline geleceğiz, olacağı bu! Bir an önce üretici birliklerinin üreticiye her türlü girdi temininde ve ürün pazarlamasında destek olacak bir sisteme geçilmeli ve aracılar ortadan kaldırılarak kaliteli ve kalıntısız ürünlerin çok daha ucuz bir şekilde halkın tüketimine sunulması için çalışmalara başlanmalıdır "