BIST 9.468
DOLAR 34,42
EURO 36,41
ALTIN 2.839,65
HABER /  POLİTİKA

Özgür Özel CHP Genel Başkanlığı'na aday! CHP yönetimini kendi yokmuş gibi topa tuttu

CHP Grup Başkanı Özgür Özel, kurultayda genel başkan adayı olduğunu resmen açıkladı. "Yönetim seçim yenilgisinin sorumluluğunu üstlenmedi" diyen Özgür Özel, farklı partilerden 39 milletvekilinin CHP listelerinden seçilmesine ve parti yönetimindeki danışmanlık kadrolarına yönelik eleştirileri de oldu. Özgür Özel, Sezgin Tanrıkulu'na da tam destek verdi.

Abone ol

CHP Grup Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Başkanlığı'na adaylığını açıkladı. Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında konuşan Özel, "Ülkemizin ve çocuklarımızın hak ettiği bir gelecek için, gençleri partimizin merkezine almak için kadınların etkin olacağı siyaset tarzını güvence altına almak için, sağlık hizmetlerinden herkesin eşit yararlanması için, parti içi iktidarı kazanmak için değil, CHP Genel Başkanlığı'na adaylığımı ilan ediyorum." dedi. Özgür Özel, TSK'ya yönelik açıklamaları büyük tepki gören Sezgin Tanrıkulu'na da sahip çıktı. "Sezgin Bey, böyle şeyler geçmişte olmuştur. Şaibeyi kaldırmak için bu sorular sorulmak durumundadır demiştir. Genel kayıt yerine sadece 'TSK bu köylüleri atmadı mı kardeşim' kısmı verilmiş ve linç kampanyası başlamıştır." dedi. İşte Özgür Özel'in açıklamalarından satır baları... 

Bu itiraz edenlerin hikayesidir!

- Bugün dinleyeceğiniz; 28 Mayıs'ı sabahı 81 ilde uyanıp da o günden beri huzurlu bir uyku uyuyamayanların hikayesidir. 'Seni bu karara ne itti?' diye soranlara 'Babamın, benim ve kızımın arkadaş grupları' diyenlerin hikayesidir. 30 yıldır sönmeyen Madımak ateşinin zaman aşımı kararıyla yürekleri dağlamasına engel olamamanın hikayesidir.

- Artık korkmaya gerek olmadığının çünkü korkulanın olduğunu bilenlerin hikayesidir. 'Şenyaşar Ailesi'ne getiremediğimiz adalet var' diyenlerin hikayesidir. Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya itiraz edenlerin hikayesidir. Bir daha aynı hataları yapmamak için azim ve inanç taşıyan gençlerin ve kadınların hikayesidir.

- Türkiye'yi değiştirmek için CHP'yi değiştirmeye inanan kadroların hikayesidir. Bu bir lider değişikliğinin ötesinde, gücü kadrolardan alan ve kadrolarına güç veren bir hareketin hikayesidir. Bu hikaye, Atatürkçülerin, namusluların, İsmet Paşa'nın, Karaoğlanların hikayesidir.

- Azim kararlılık taşıyan gençlerin kadınların hikayesidir. Bu hikayedeki Atatürkçüler, gençler aydınlanma meşalesini yeniden yakıp cumhuriyet devrimine yenide devam edeceklerin inancı olanlarındır. Türkiye'nin değişmesi için CHP'nin değişimine inanların hikayesidir. Bu hikaye Atatürk'ün cumhuriyetle bir tuttuğu biri CHP'yi baba evi bilen Atatürkçülerin hikayesidir.

Yolculuğumuzun ilk adımı...

- Amasız fakatsız çıkılan yolculuğun ilk adımıdır. İlk adımdır ama kararlıdır. Tek kişinin değil bir kadronun attığı adımdır. Büyük iktidar hayalinin ilk adımıdır. En büyük değişimler büyük kırılmaların yaşandığı zaman gerçekleşir. Yeni yüzyılda yeni siyaset için yol alacağız.

Tek bir kişinin değil, kadronun...

- Tek bir kişinin değil bir kadronun attığı kocaman bir adımdır. Parti içi ikti

Özgür Özel'in eşi Didem Özel ve kızı İpek Özel de salona geldi.

dar mücadelesinin değil, büyük iktidar hayalinin ilk adımıdır. Biz bu yürüyüş ile Atatürk'ün devrimci, dönüştürücü karakterini esas alan büyük bir meydan okumayı hedefliyoruz. 

- Yeni yüzyılda yeni bir siyaset için yeni yaklaşımlarla yol alacağız. Ülkemizin kaderini değiştiren nice devrime imza atan bir siyasi irade bunu yine yapacak güce ve kudrete sahiptir. Daha önce başardık yine başaracağız.

Seçim yenilgisinin faturasını...

- Seçim öncesinde oluşan büyük umut ve değişim inancı hızla derin bir hayal kırıklığına dönüştü. Toplumsal talep ve ihtiyaçların aksine partimizin yönetimi, yenilginin nedenlerini ciddiyetle araştırıp yeni bir yol haritası çizmedi. Alınan sonuca farklı bahaneler üretti ve yenilginin siyasi sorumluluğunu maalesef üstlenmedi. Parti içi iktidarı korumaya odaklandı.

Seçmenimiz partimizi terk etmeye başladı

- Güven duygusunu yitiren seçmenimiz partimizi hatta siyaset kurumunu terk edebilecek kadar yoğun bir duygusal kopuşa sürüklendi. Parti yönetimi bu durumu tespit etmek ve onarmaya yönelik adımlar atmak yerine bu kırılmayı görmezden gelmeyi tercih etti.

Tutum belgesinde çözüm önerileri...

- Değişimini yüzyılı, yüzyılın değişimi hedefiyle çıktığımız bu yoldaki tutum belgesinde ülkemizin ne durumda olduğuna dair, makro ekonomik politikalardan emekçilerin sorunlarına barınma krizinden sığınmacı krizine kadar bir dizi başlıkta, ülkemizin yarınları için; çoğulculuktan kuvvetler ayrılığına, yargı bağımsızlığından toplumsal barışa, hak temelli sosyal devletten planlama odaklı kamucu kalkınmaya, aktif sosyal politika uygulamalarından savunma sanayiine, tarıma dayalı sanayiden güvenlik sorununa ve bir demokrasi meselesi olarak gördüğümüz Kürt sorunundan dış politikaya kadar tutum alıyor ve çözüm önerilerimizi sunuyoruz.

- İş cinayetlerini artıran üretim baskısından grev yasaklarına sendikal baskılara, gri beyaz ve mavi yakalıların maruz kaldığı sömürüye karşı emekçi sınıfının yanında ödünsüz pozisyon ve tavır alıyoruz.

Tüm ayrışmaları reddediyoruz

- Tek adam rejiminin dayattığı ve beslediği toplumu ayrıştıran farklılıklardan yararlanarak birbirinden uzaklaştıran ve kutuplaştıran siyaset anlayışını reddediyoruz. Biz ve onlar ayrışmasını etnik mezhepsel ve toplumsal kutuplaşmayı kabul etmiyoruz.

- Tüm toplumsal kesimlerin yaşan eşitlik barınma emek beslenme ve örgütlenme hakkını birlikte savunuyoruz. Tüm farklılıkları kucaklıyor, toplumun tüm yoksullarına işsizlerine güvencesizlerine birlikte sahip çıkıyoruz. Hepsinin talep ve umutlarını ortak hedefimiz olarak benimsiyoruz.

- Toplumu dikine kesen ve ayrıştıran siyaseti reddediyor toplumun her kesimine dokunan yatay siyaset anlayışını sahipleniyoruz.

Rehberimiz ve pusulamız...

- Kurucu değerlerimizi temsil eden Atatürk ilkeleri ve altı ok programına bağlılığımız, tarihsel birikimimize duyduğumuz saygının ifadesi olduğu gibi özgüvenli siyasetin temeli, geleceğimize ışık tutan bir rehber ve doğru yolu gösteren pusulamızdır.

- Cumhuriyetçilik, laiklik, devrimcilik, milliyetçilik, halkçılık ve devletçilik ilkeleriyle simgeleşen altı okumuzu hem tarihsel gerekliliğiyle sahiplenen; hem olgusal tutarlılığıyla benimseyen; hem de günün şartları ve çağın gerekliliği ile aşındırmadan geliştiren tutumumuz detaylarıyla tüm kamuoyuyla paylaşacağımız ellerinizdeki kitapçıkta bulunmaktadır.

Siyasal ve sosyal ittifaklar...

- Bu ideolojik netlik, siyasal ve sosyal ittifaklara engel teşkil etmez. İttifak siyaseti ittifak kuranların birbirine dönüştüğü, benzediği siyaset olmalıdır; tersine birbirine benzemeyen partilerin kendi kimliklerini koruyarak varsa orak hedefler etrafında birleşmeleri verimli bir ittifakın en önemli şartıdır. İttifaklar parti vicdanında karşılık bulacak şekilde tasarlanmalıdır.

39 vekil vermek hataydı

- İttifak siyaseti, ittifak kuranların birbirine dönüştüğü siyaset olmamalıdır. Birbirine benzemeyen partilerin, kendi kimliklerini korumalı. İttifaklar, parti vicdanında karşılık bulacak şekilde tasarlanmalı.

- Partimizin seçilecek sıralardan 39 milletvekilini başka partilere vermesi, parti tarihinde unutulmayacak bir hasar bırakmıştır.

Ümit Özdağ mutabakatına tepki

- Partiler arası imzalanan protokollere dahil, seçilmiş kurulları bilgilendirmenin dahi yapılmadığı süreçler işletilmiştir. Aşkın yetkiler kullanıp sorumluluk üstlenmeyen bir yönetim tarzı kabullenemez. 

- İstanbul Sözleşmesi'nden hukuksuz çekilme kararından güç alanların yeni hedefleri var: 6284 sayılı kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun, çocukların cinsel sömürüsünü engellemek için Lanzarote Anlaşması ve kadın erkek eşitliği artık hedeftedir. 

Gençlik politikası nasıl olacak?

- İktidar, gençliği karanlığa terk etmiştir. Gençler, nitelikli eğitim alamamaktadır, tarikatların baskısı altında barınma kriziyle mücadele etmektedir. Gençler, bahanelere sığınan ya da sözü dolandıran değil, samimi ve net çözüm üreten bir siyaset bekliyor.

- Gençlere yalnızca seslenen değil, umudu kendisi yaratacak olan gençlerle karar veren, katkıya ve yol arkadaşlığına açık cesur bir siyaset anlayışına ihtiyaç var. Emekten, üretimden, çevreden, kadınlardan, gençlerden yanayız.

Sadece Meclis'te konuşmayacağız...

- CHP, yeni dönemde toplumun hak taleplerinin yalnızca parlamentoda değil, sahada da sözcüsü olacaktır. Hedefimiz partimizi sadece Türkiye'nin en iyi yönetilen partisi yapmak değil, en iyi yönetilen kurumu haline getirmektir. 

Üye yapısı ve örgütler değişecek

- 2. yüzyılın CHP'si, üye yapısı, örgütlenme biçimi, karar alma biçimi, parti içi demokrasi bakımından köklü değişimler ile yola devam etmelidir. Partinin lideri, kadroları, örgüt yapısı, siyaset yapma tarzı ve söylemi, tüzüğü yenilenmelidir. Tüzükteki yetki ve sorumlulukları bazen aşan, bazen aşındıran yönetim anlayışı toptan terk edilmelidir. 

Tüzük ve program değişimi kurultay sonrası!

- Tüzükte ve programda daha demokratik ve olumlu yönde yapılacak önerilere ve tüm değişikliklere katkı vermeye kararlıyız. Ancak seçim ve kurultayların baskısı altında sağlıklı bir yapısal dönüşüm yakalamak olanaksız. Yapılacak değişikliklere katkılar verip kurultayı tamamladıktan sonra hem teorik hem örgütsel katkılarla gerçekleşecek tüzük ve program kurultayını, yerel seçim takviminden hemen sonra başlatacak 2024 yılı içinde gerçekleştireceğiz. 

Danışman krizini nasıl çözecek?

- Parti içi kurumların işlevsiz kılınması, danışmanlık kurumunun kurumsal yapının yerine geçmesi partimizi işlevsiz hale getirerek zayıflatmıştır. CHP'nin kayıt dışı siyasete teslim olmasını kabul etmiyoruz.

- Güçlü kurumsallaşma başarının ön koşuludur. CHP tüm kurumlarıyla diri ve canlı olmak zorundadır. Karar alma ve aday belirleme neredeyse tamamen merkezileşmiş, üye ve örgüt yapısının sağlıksız olduğu iddia edilerek ön seçim terkedilmiş, parti kararları atanmış danışmanların yönlendirmeleriyle belirlenmiştir."

Milletvekillerine 3 dönem kuralı getireceğiz

- Milletvekilleri, belediye başkanları için 3 dönem kuralı getirilecektir.

- Kadınlar için eşit temsil mutlaka benimsenecektir. 

- MYK üyelerinin 2/3'ü PM üyeleri arasından seçilecek, genel başkan seçilen tarafı ise PM'den ilk toplantıda güven oyu alacaktır. Güvensizlik oyu vermeleri ve geri çağırma yetkileri tanımlanacaktır. 

- PM, gerçek bir meclis gibi çalıştırılacak, parti politikalarının belirlenmesinde danışmanlar değil, PM mutlak söz sahibi kılınacaktır. 

- İl ilçe örgütleri arasında bağ güçlendirilecektir. 

- Parti okulu yenilenecek, parti akademisi kurulacaktır. 

- Parti içi iktidarı kazanmak için değil, CHP'yi, Atatürk'ün partisini iktidar yapabilmek için CHP Genel Başkanlığına adaylığımı ilan ediyorum.

Şimdilik istifa etmiyorum...

 (Grup Başkanlığından istifa edecek mi?) Resmi kurultay kararı alındığı gün tekrar değerlendirme yapacağız. Kurultayda adayım, kazanırsam genel başkan ve grup başkanı olacağım. Genel Başkanımız, kurultayda aday olursa ve seçilirse, genel başkan ve grup başkanı olacak. 

Ekrem İmamoğlu ile görüştü mü?

(İmamoğlu ile görüştü mü?) İmamoğlu ile bugün görüşmem olmadı ama partimizdeki herkes gibi açık bir iletişim kanalımız var.  Özgür Özel kaybederse, partinin neferi olarak çalışmaya devam eder. Zorla uzaklaştırmaya çalışsanız babaevinden ayrılmaz. İmamoğlu'nun paylaşımından memnuniyet duydum. Onun değişim konusundaki yaklaşımını önemsiyorum. 

- CHP gibi demokrasiyi içselleştirmiş partiler, yarışlarda bölünmezler. Güçlerini tahkim ederek, yenilenerek yollarına devam ederler. Ben böyle bir sürece katkı sağlayacağını değerlendiriyorum.

- Siyasette kameraların önünde 3 kez ağladım. Biri, İBB balkonunda, mazbatamızla birlikte, İBB'yi, Erdoğan'ın yönettirdiklerinden teslim almaya gelirken, karşımdaki kalabalığın gözyaşları içinde el sallamalarına karşılık verirken ağladım. 7 yıl boyunca takip ettiğim Soma davasının sonunda birileri ölenleri suçlu bulup katilleri serbest bıraktığında hesap soracağız derken ağladım. Bir de, partimde bu benim bu kürsüden son konuşmam, Türkiye'yi yönetmeye hep birlikte gidiyoruz diyen liderimiz veda ederken ağladım. Gözümden akan her damla yaş, partime helal olsun, hiç utanacak bir şey yok. 

Sezgin Tanrıkulu'na destek

- (Tanrıkulu meselesi) Kendisine bir canlı yayına terörist diyen ve Atatürk'e hakaret ettin diyenlere cevap vermek üzere bağlandı. Kendisine, TSK ile ilgili bir soru yönlendirildi. Kendisinin bahsettiği, AİHM kararı, 1980'lerin, hepimizin utanç duyduğu ve Kürt sorununu kronikleştiren o utanç döneminde bazı TSK mensuplarının helikopterden attıkları köylülere ilişkin bir karardır. Sezgin Bey, "Böyle şeyler geçmişte olmuştur. Şaibeyi kaldırmak için bu sorular sorulmak durumundadır" demiştir. Genel kayıt yerine sadece "TSK bu köylüleri atmadı mı kardeşim" kısmı verilmiş ve linç kampanyası başlamıştır. Üzüntücü verici olan bu linç kampanyasına çanak tutan yaklaşımdır.